Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, Alevilere yönelik dinsel baskının gelecekte tüm topluma yöneleceğini iddia etti.
Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, Alevilere yönelik dinsel baskının gelecekte tüm topluma yöneleceğini iddia ederek "Alevi çocukları Zorunlu Din Derslerinde, ayrımcılığa tabi tutularak horlanmakta ve aşağılanmaktadır" dedi.
Prof. Dr. Binnaz TOPRAK tarafından yapılan mahalle baskısı ile ilgili raporda yer alan araştırmanın somut gerçekleri ortaya koyduğunu kaydeden Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız "İnançsal ve Kültürel farklılıklar nedeni ile tarihsel süreç boyunca sürekli olarak dışlanan Alevi toplumuna yönelik baskılar, son aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Aleviler, Alevi kimliği nedeni ile; kimliklerini gizleyerek yaşamak zorunda bırakılmışlar, sindirilmişler, hatta çocuklarına gelenek ve göreneklerine bağlı kalarak isim vermekten çekinir noktaya gelmiş bulunmaktadırlar. Aleviler yaşadıkları yerlerde, uğradıkları baskılar nedeni ile göç etmek, nüfus yoğunluğu daha fazla olan büyük şehirlere gelerek, kendilerini daha kalabalık nüfusun içinde gizleyerek, korumak durumu ile karşı karşıya kalmış bulunmaktadırlar" iddiasında bulundu.
Balkız açıklamasında, Kamuoyunun önemli bir kesiminde hâkim olan "Alevilerin yemekleri yenilmez", "kestikleri yenilmez" benzeri yaklaşımlar; Prof. Dr. Binnaz TOPRAK`ın araştırmasında "Alevilerin kurbanlarının alınarak kedi/köpeğe verilmesi, Aşurelerinin yenmeyerek dökülmesi"nde somutlaştığının görüldüğünü iddia ederek şunları söyledi:
"2004-2005 Yıllarında Federasyonumuz üyesi Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından yürütülen "Gelin Canlar Bir Olalım" projesi kapsamında yapılmış olan "Alevilerin Dilinden Ayırımcılık Hikâyeleri" araştırmasında, 1000 Alevi`den ayırımcılık hikayeleri dinlenmiş ve bunlar kitaplaştırılmıştır. Prof. Dr. Binnaz TOPRAK`ın bu günlerde yapmış olduğu araştırma ile beş sene önce Pir Sultan Abdal örgütlülüğü tarafından yapılmış olan araştırmada aynı sorunların tespit edilmiş olması ve sorunların örtüşmesi; Alevi toplumuna yönelik baskıların varlığının ve devam ettiğinin açık göstergesidir. Prof. Dr. Binnaz TOPRAK`ın, ötekilerin karşılaştığı sorunları baz alarak yapmış olduğu araştırmada, yıllardan beri gördükleri baskılar ve dışlanmışlık nedeni ile Aleviler öne çıkmış bulunmaktadır. Ancak; dini kendine referans alarak altı yıldır iktidarda olan AKP'nin planlı ve programlı olarak uygulamaya koymuş olduğu devleti ve toplumu dinselleştirme politikasının sonucu olarak; Türk-İslam Sentezi yaklaşımı dışında olan her inanç inkar edilmekte, yok sayılmaktadır."
"SALDIRGANLAR, CESARET ALIYORLAR"
Yılbaşı gecesi, bir gencin ölümü iki gencin ağır yaralanması ile sonuçlanan İstanbul Bahçelievler`de bir parkta içki içmekte olanlara saldıranların, AKP`nin devleti ve toplumu dinselleştirme politikalarından cesaret aldığını öne süren Ali Balkız "Türbanı nedeni ile kürsüye çıkarılmayın kız öğrenciyi anında arayarak yanında olduğunu gösteren Başbakan`ın, İstanbul Bahçelievler`deki bu saldırıya sessiz kalışı, en azından acıyı paylaşmadığı anlamına gelmektedir İktidarın politikalarından, cesaret alan saldırganlardan, sade yurttaşı korumakla görevli olan emniyet birimleri de, iktidarın ötelediklerine, bir darbe de onlar vurarak, suçluları zamanında yakalamamakta, adalete tecelli etmemektedir" diye konuştu.
Mağdurun hak ve hukukunu korumakla görevli olan yargı makamlarının da, genelde ötekileştirilenlere, özelde de Alevilere yönelik saldırıları; hukuk sınırları içinde görerek, sorunu yok saymakta, saldırıların devamına zemin hazırladığını iddia eden Balkız şöyle devam etti: "Karakoçan Savcılığının, Alevi olduğu şikayeti nedeni ile işe başlatılmayan bir Alevi yurttaşımızın, "Dil, ırk, renk, din ve mezhep ayırımı yapıldığı" gerekçesi ile yapmış olduğu şikayetine verilmiş olan takipsizlik kararı ayırımcılığa destek verilmesinin yakın zamanımızdaki taze örneklerden birisidir. Prof. Dr. Binnaz TOPRAK`ın yapmış olduğu araştırma, ülkemizde Sünnilik dışındaki her inanç ve kültürün baskı altında olduğunu bir defa daha gün yüzüne çıkarmıştır. AKP iktidarıyla birlikte, son yıllarda Alevi çocukları Zorunlu Din Derslerinde, ayrımcılığa tabi tutulmakta, horlanmakta, sınıfta küçük düşürülmekte, hatta fiili şiddete maruz kalmaktadırlar. Farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Tekçi uygulama ve yaklaşımlar terk edilerek "Tek dil, tek din, tek ırk" söyleminin Anadolu gerçeği ile örtüşmediği görülerek; farklılıklarımızla birlikte, yaşama kültürü geliştirilmelidir."
Güneş TV - 5 Ocak 2009