Din ve Ahlak

Kazım Dursun

Ahlakın çöktüğü toplumlarda, Hukuk ve etik değerlerden bahsetmek tekeden süt sağmak gibi bir şey bu çürüme ve kokuşmuşluktan kurtulmak sadece entel, aydın, sivil toplum, mesleki odalardan veya bir kaç kişiden beklemek doğru değildir. Egemen sistem sınıf bilincinde olmayan insanları köleleştirme, yönetmek, yönlendirmek için korku esasına dayalı Cennet garantili vaatler sunar bunun için en uygun araç semavi (tek tanrılı-İbrahim-i) dinler, bu dinler ateş böçekleri gibi parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar. Tanrı anlayişı ve yaradılış mitolojisi ile kitleleri kontrol altında tutmak yasalardan daha kolay çünkü sermayesi yalan, alıcısı cahil insan.
Bu dinlere göre,
- Tanrı'ya biat etmeyene karşı cezacı, kulluk edeni mükafatlandırıcıdır.
- Her şeyi tanrı verir ve kendisi alır,
- Erkeği kutsar, kadını metalaştırır,
- Ganimet güçlü olanın hakkıdır,
- Dileyene dilediği kadar verir, sorgulamanın (ŞİRK koşmak) karşılığı ölüm.
- Fakirlik bir imtihan,
İşlediğin suçlardan arınma şekilsel ibadetin yanı sıra tövbe etme, haftalık arınma için Cuma‘ya umumi arınma için Hac'a gitmek. Bu tür Tanrı insandan başkası değildir. Çünkü din ve ahlak arasında vijdani bir bağ yok. Her şey düşüncenin ürünü olup tanrıyi yaratan da insan. Öte yandan, tek tanrılı dinlerin yarattığı kaos ve savaşlarda binlerce Müslüman, Hırıstiyan ve Yahudi'nin öldürülmesi,
Arapların yüzbinlerce Türk'ü, Kürd'ü, Azeri'yi, Acem'i Afgan‘ı kılıçtan geçirmesi..
Muhtelif çoğrafyada halen devam eden mezhep savaşları,
Ortadoğu devam eden cemaatler ve tarikatlar arasındaki katliamlar..

Bu tanrı anlayişı günümüzde körelmiş organ gibi işlevsiz kalmıştır.

Saygılarımla,

Kazım DURSUN