Din hanesinin kimlikten silinmesine ilişkin karar kâğıt üzerinde kaldı. İçişleri: Haberimiz yok. Adalet Bakanlığı: İlgimiz yok.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) ‘Türkiye’nin nüfus cüzdanlarından din hanesinin kaldırması’ gerektiği yönünde karar aldırtan Alevi kökenli Sinan Işık hâlâ gereğinin yapılmasını bekliyor. Işık’ın, bu kararın gereğinin yapılması için yaptıkları başvurulara Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın ilginç yanıtlar vererek, başlarından savmaya çalıştıkları ortaya çıktı.
Alevi kökenli Sinan Işık, 2004 yılında nüfus cüzdanındaki din hanesi kısmına ‘İslam’ yerine ‘Alevi’ yazdırmak için iç hukuk yollarından sonuç alamayınca AİHM’ye başvurdu.
3 ay geçti, gereği yapılmadı
AİHMde 2 Şubat 2010 tarihinde Türkiye’yi mahkûm etti. Türkiye’den itiraz olmayınca karar 2 Mayıs 2010’da kesinleşti. Kararın kesinleşmesi nedeniyle 3 ay sonra Türkiye’nin ‘nüfus cüzdanlarındaki din hanesi bölümünü kaldırılması’ için yasa değişikliği yapılması gerekiyordu. Ancak hiçbir çalışma olmadı. 3 aylık sürenin dolmasının ardından Işık’ın avukatı Kazım Genç 26 Ekim 2010 tarihinde Başbakanlık’a başvurarak, kararın gereğinin yapılmasını talep etti. Başbakanlık başvuruyu Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na gönderdi. İki bakanlığın da yanıtı ilginçti. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü başvurunun Başbakanlık’a yazılı yapılmasına rağmen şu yanıtı verdi:
“Göndermiş olduğunuz e- maliniz incelenmiş olup, e -mailde bahsedilen AHİM kararı henüz Bakanlığımıza intikal etmemiştir.”
Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü de ellerinden bir şey gelmediğini belirtti: “Bakanlığımızın görev alanı ‘Adalet Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun’ ile belirlenmiş olup, anılan hususa ilişkin olarak bakanlığımızca yapılabilecek bir işlem bulunmadığı değerlendirilmektedir.”
Son olarak Avrupa Konseyi’ne başvurdu
Sinan Işık’ın avukatı Kazım Genç,yetkili makamlardan aldığı yanıtların ardından Türkiye’nin AHİM kararının uygulanmasını sağlamak için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvurdu. Genç, başvuru dilekçesinde AİHM kararının Türkiye tarafından uygulanmayacağının anlaşıldığını belirterek “AİHM kararlarını yok sayma anlamına gelmektedir” dedi. Genç, Radikal’e yaptığı açıklamada “AİHM kararının uygulanması için yasal değişiklik yapılması gerekiyor. Başbakanlık bu değişikliğin kim tarafından yapılacağını bilir ancak Başbakanlık ilgili olmayan birimlere göndererek, kararın uygulanmaması sağlanılmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Radikal - MESUT HASAN BENLİ - 06.12.2010