Din dersleri ve tarih kitapları

Din dersleri ve tarih kitapları   Özgün Kutalmış(...) Kıbrıs Türkleri, ki onlar da tümü değil bazıları, camiye bayramdan...

Din dersleri ve tarih kitapları 
 
Özgün Kutalmış

(...) Kıbrıs Türkleri, ki onlar da tümü değil bazıları, camiye bayramdan bayrama gitmektedirler.Bugün KKTC’de hatırı sayılır sayıda, gerek KKTC vatandaşı gerekse de TC vatandaşı alevi yaşamaktadırlar. Gerek Kıbrıs Türkleri gerekse de alevi insanlarımız zorunlu din derslerine karşıdırlar....

Çiçeği burnunda yeni Eğitim Bakanı Sayın Kemal Dürüst, daha yeni oturduğu bakanlık koltuğunu ısıtmadan, Din Görevlileri Sendikası’nın Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, din derslerinin seçmeli ders olmaktan çıkarılıp zorunlu hale getirileceğini söyledi. Sanki de Kıbrıs Türklerinin tek derdi din dersleri imiş gibi. Bu arada yine Eğitim Bakanlığı’nın öncülüğünde, geçmiş CTP Hükümetlerince değiştirilen ve bence çok da iyi yapılan Kıbrıs Tarihi kitaplarının da değiştirilmesi için bir komisyon kurulmuş. Galiba bu komisyonun başına da, 1963 olayları patlak verince ailesini de alarak Londra’ya yerleşen ve birgün bile mücahitlik yapmayan ve 1974 Harekâtına kadar Londra’da yaşayan, büyük milliyetçi (!) bir tarihçiyi getireceklermiş.

***

Eğitim Bakanlığı’nın din derslerinden önce, eğitimle ilgili yapması gereken çok acil başka işleri olması gerekir. Kontrolsuz nüfus artışı sonunda okul ve derslik yetiştiremeyen kendilerinden önceki CTP Hükümeti, birçok okulun lâboratuvar, resim veya el işi odalarını kapatıp derslik haline getirmiştir. Birçok okulun sınıflarında 40’ın üzerinde öğrenci bulunmaktadır. Yeni derslikler ve yeni okul yapmaktan, mevcut okulların bırakın alt yapılarının geliştirilmesini, mevcut yapılar da bakımdan geçirilemediği için birçok okul binası dökülmektedir. Nitekim geçtiğimiz yıl Geçitkale Ortaokulu’nda öğrencilerin başlarına tavan sıvaları düşerek öğrencileri yaralamıştı. Farklı kültürlerden gelen öğrenci sayısındaki müthiş artıştan sonra, parası olan birçok aile çocuklarını devlet okullarından alarak özel okullara yerleştirmişler, yüzlerce Kıbrıs kökenli aile ise çocuklarına Rum kesimindeki okullarda okuma imkânı sağlamışlardır.

Eğitimin ana sorunları dağ gibi ortada dururken din derslerinin zorunlu hale getirilmesi kime ne fayda sağlayacaktır? Belki bugün Türkiye’de hükümette olan AKP’ne şirin gözükeceksiniz. Ancak yarın da Türkiye’de AKP Hükümetinin olacağı garantisi var mı? Sayın Eroğlu iyi hatırlayacaktır. 1950’lilerdeki liderliğimiz Türkiye’deki Demokrat Parti’ye yağ çekmek için Lefkoşa Türk Lisesi’nin adını “Celal Bayar Lisesi”,  Kız Lisesi’nin de adını  da “Adnan Menderes Kız Lisesi” olarak değiştirmişlerdi. 27 Mayıs 1960 sabahı iki okuldaki okul tabelalarının nasıl apar topar kaldırıldığını o yıl o okullarda okuyanlar iyi hatırlarlar.

***

Kıbrıs Türkleri,  ki onlar da tümü değil bazıları, camiye bayramdan bayrama gitmektedirler. Bugün KKTC’de hatırı sayılır sayıda, gerek KKTC vatandaşı gerekse de TC vatandaşı alevi yaşamaktadırlar. Gerek Kıbrıs Türkleri gerekse de alevi insanlarımız zorunlu din derslerine karşıdırlar. Zaten şu anda okullarımızda din dersleri seçmeli ders olarak okutulmaktadır. İsteyen aileler çocuklarını seçmeli din derslerine yönlendirebilir. UBP Hükümeti ille de din konusunda birşeyler yapmak isterse, geçmiş hükümet döneminde fatiha süresini bilmeyen insanların camilere din görevlisi olarak atanmasından işe başlasın. Bugün köy camilerinde beş altı din görevlisi bulunmaktadır. Birinin okuduğu ezanı diğeri beğenmediğinden ve tabii avaracılıktan bir dakika ara ile iki defa ezan okunduğu oluyor. İnsanları dinden soğutan bu uygulamalara hem son vermek hem de tasarruf amacı ile köylerdeki fazla ‘sözde’ din adamlarının işine parti olarak son verin.

***

UBP Hükümeti iddialı bir programla güvenoyu aldı. Şimdi din dersi ve tarih kitapları gibi boş gündemlerle vakit geçirirler ve ekonomik önlemlere odaklanmazlarsa Sayın Başkanlarının Hataylı’lara bir daha gitmemek üzere geldik söyleminin aksine bir daha gelmemek üzere gidebilirler. Unutmasınlar ki CTP Hükümeti tarih kitaplarını değiştirdiği, din derslerini seçmeli yaptığı, dağları oydurduğu, alçak orman arazilerini peşkeş çektiği ve denizlere lâğım akıttığı için gitmedi. Partizanlık neticesinde yarattığı bütçe açıklarını kapatmak için elini sürekli olarak halkın cebine attığı için gitti. Ekonomik açıdan ateşten gömlek giydiklerini söyleyen UBP’liler bu ateş kendilerini yakmadan söndürmenin yollarını bulsunlar. Çünkü halkın ne din dersleri ne de tarih kitapları umurundadır. Artan döviz fiyatları ile birlikte yükselen fiyatlar ve buna mukabil,  artmayan maaş ve ücretler umurundadır.
 
KAYNAK : Kibrispostasi.com - 21 Mayıs 2009

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku