'Din ayrımı saçma' diyen de var 'adam olmak isteyen' de

'Din ayrımı saçma' diyen de var 'adam olmak isteyen' deİmza defterinden notlar: Ben Aleviyim ama din ayrımı yapılması saçma......

'Din ayrımı saçma' diyen de var 'adam olmak isteyen' de

İmza defterinden notlar: Ben Aleviyim ama din ayrımı yapılması saçma... Allahım bana akıl fikir ver. Adam olursam adak getireceğim... Biz Sünni olarak Aleviliği benimsedik...

İLHAN BAŞGÖZ'ÜN RADİKAL GAZETESİNDEKİ YAZI DİZİSİ - 3

İmza defterinde en büyük yer, ziyaretiçilerin Hacı Bektaş Veli’den dileklerine ayrılmış. Bu dileklerin hiçbiri öbür dünya ile ilgili değil. İçlerinde “Bana cennet nasip eyle, beni cehenneminde yakma” diyen tek bir yazı yok. Ziyaretçiler eğitim, sağlık, meslek sahibi olmak, iyi bir aileye kavuşmak, bir ev alabilmek, ailede huzur ve barışa kavuşmak gibi hepsi bu dünya ile ilgili dileklerde bulunmuşlar. Şunları seçtim bu dileklerden:

Babamın hastalığını geçirmeni diliyorum, ona şifalar ver.

Bir çocuğum olsun, onunla geleyim, kurban getireyim. (1972 doğumlu Saadet)

Tek bir dileğim var. Yavrum çaresi olmayan bir hastalığın eşiğinde, gözleri görmüyor, spastik özürlü. Tanrım yavruma sağlığını ver, yoksa ölümüm çok yakındır.

Ailemin, özellikle hasta olan annem Fadik’in yanında olman dileğiyle, Ya Hünkar Hacı Bektaş Veli! (Filiz)

Benim hayatta bir hedefim var sadece. Okumak ve iyi bir meslek sahibi olmak. Ya da bu yalancı dünyada kendimi ayakta tutabilmek. Bu çok zor, hatta olanaksız. Ama, içimdeki sonsuz azimle bunun üstesinden geleceğime inanıyorum. İnşallah gelecekte iyi bir meslek ve yuva sahibi olurum. Ondan sonrası çok kolaydır.

Hayat bir zorlu merdivendir,
Çıkmasını bilmeli.
Yaşam bir serüvendir,
Tatmasını bilmeli.
Gelecek bir avantajdır,
Kullanmasını bilmeli.
Hacı Bektaş Veli bir ölümsüzlüktür
Onu anmasını bilmeli. (Fatma)

16 yaşındayım. Sana bütün kalbim ve bedenimle inanıyorum. Senden tek isteğim üniversiteyi kazanmama yardımcı olman, sağlıklı ve huzurlu bir hayat sağlamandır. (Seda)

Özlemim derslerimin iyi olması, Üniversiteyi kazanmam, ablamın bir meslek sahibi olması, annemin hastalıklardan uzak kalması, babamın dileklerinin yerine gelmesi.

Pirimiz Hacı Bektaş Veli! Elvan’ı derdinden, babamı bel ağrısından kurtar. Ya Rabbim sevenleri ayırma, özellikle sevenleri kavuştur.

Gülhanım, başının ağrısı için burada bulunmakta. Dileriz ziyareti kabul ola. (Gül)

Bir senelik evliyim. Senin izninle sağlıklı bir çocuk istiyorum. Eşime iyi bir meslek sağla.

Ağabeyime bir oğul ver. Abim ailesiyle çok mutlu olsun. Babamı, annemi, kardeşlerimi kötülüklerden koru.

Beni oğlumdan, ailemden ayırma. Ailemin acısını bana gösterme Rabbim...

Yeğenlerime hayırlı kısmet nasip et. Anneme ve kardeşlerime güzel bir ev nasip et.

Sevgili arkadaşım Şeyma ile arkadaşlığım devam etsin. Allahım bana akıl fikir ver. Adam olursam söz veriyorum bir adak da ben getireceğim.

Kardeşim Yusuf’un, Eda’nın, annemin ve babamın sarılık hastalığına şifa veresin ya Hacı Bektaş Veli. (Eda)

Gönül işleri

Dileklerin arasında gönül işleri de var:

Benim de herkes gibi umutlarım, hayallerim, beklentilerim ve dileklerim vardı. Hepsini habersizce çaldılar benden. Şu an buradayım ve çok hastayım. Hacı Bektaş Veli sen yardım et. Pazar günü Ali ile beraber geleceğiz. Onun için de burada dua ettim. Buraya ablam Derya ile beraber geldik. Ankara’dan geldik. Orada çok kötü olaylar yaşadım. Yalanlar ve iftiraları önce Allaha sonra sana bırakıyorum. Nasip olursa yakında gene sevdiğim Ali ile beraber geleceğim. (Pınar)

Pınarın bıraktığı yerden Ali devam ediyor:

Beni buraya getirdiği için Pınar’a teşekkür ederim. Canım her şeyim benim. İstiyorum ki onunla yollarımız birleşsin. Sen beni sevdiğimden ayırma. Beraberce sana geldik. Bu duam yerine geldiğinde vaadimi yerine getireceğim. Hiç ayrılmamak dileğiyle. (Ali)

Şu yazı da gene Pınar’la ilgili:

Pınar benim sevdiğim ikinci insan. Onu ne kadar sevdiğimi kendisine bile anlatamam. Onu ne kadar sevdiğimi köpek gibi biliyor. Bugün benim için çok üzücü bir gün. Çünkü bana bir müddet ayrı yaşamak istediğini söyledi. Ne yapmak istediğini anlamıyorum. (Güney)

Benim sevdiğim bir kız vardı. Onun benimle bir daha konuşmak istemesi ve eğer kalmışsa bir nebzecik sevgisi, bu sevgiyi bana vermesidir dileğim.

Kurbana karşı bir genç

İmza defterine yazanlar kent kültürü içinde Aleviliğin gelişmesi üzerine eleştirilerini de belirtmişler. Şirin şöyle yazıyor:

Adım Şirin. 1990 doğumluyum. Yaşım 10. Buraya kuzenimin kurbanı için geldik. Benim kurbanım yok. Olmasını da istemem. Çünkü bir can alıyorum. Bu beni çok üzüyor. Kurban yerine bir yardım yapsak daha iyi olur. Hem kendimiz için, hem hayvanlar için iyi olur. Hoşçakal Hacı Bektaş Dede. Tüm insanların sevgiye, barışa, doğruluğa katılmalarını isterim.

Pirlerin Piri Hacı Bektaş Veli! Buraya gönül rahatlığı ile gelmedim. Çünkü ben Aleviliğin iyi bir yolda değil, tersine kötü bir yolda olduğunu söylemek isterim. Nedenleri:

1- Semah Cemlerde dönüleceği yerde içki yerlerinde, düğünlerde dönülmeye başlandı; yani, eğlence oldu.

2- Cemlere kimsenin saygısı kalmamış, herkes izlemek için geliyor.

3- Deyişler hafife alınarak her yerde dile getiriliyor.

4- Batıl inançlara inanılıyor; bilim, ilim varken.

5- Cemlerde görev yapanlar Hak için değil, para için yapıyorlar.

6- Tüm erenlerin, evliyaların resimleri yapılıyor.

Şu anda aklıma gelen bunlar. Temennim bunların düzeltilmesi.

Şu da Selda’nın eleştirisi:

İlk defa geliyorum. Ben Alevi’yim. İnsanların din ayrımı yapmasını biraz saçma buluyorum. Alevi olanı da yüce Rabbim yarattı, Alevi olmayanı da. Bence insanların hepsi bir olmalı. Kimse kimseyi ayırt etmemeli. Belki siz benim Alevi düşmanı olduğumu sanıyorsunuz. Alevi’yim. Alevi olduğumdan her zaman gurur duydum. İnşallah birgün bütün insanlar, mezhepler bir olur, birlik olur. Benim gibi düşünenler vardır. Ama, düşündüklerini yazmaya çekiniyorlar. Belki de düşünmüyorlardır. Ben düşüncelerime kilit vurmak istemiyorum. Defterdeki yazıları gözden geçirdim. Hepsi Alevi’yim haklıyım gibi düşünüyorlar. Herkes düşüncesini açıkça yazabilir. Şunu tekrar etmek istiyorum. Alevi olduğum için mutluyum, gururluyum. “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste”.

Eleştiriler arasında Hacı Bektaş Belediyesi’nin anma törenlerine yöneltilenler de var:

Bu yazdıklarımı okuyan varsa iyi dinleyin. 2 milyon 500 bin liraya 10 kilo odun almak sizin vicdanınıza sığıyorsa, ortalığın pisliğini görüyorsanız, kim bunlara düzen nizam vermiyorsa, burda bu kalemi kırarım.

Soyumuzun nereden gelmış olduğunu bu büyük ibadethanede gösterdiniz. Ama benim gibi yeni nesillere Cemevinin, Cemde yapılan ibadetlerin anlatılması için birilerinin öncülük etmesi dileğiyle. Yazık ki bunları bilmiyoruz. Bunlar için yardım diliyorum.

‘It’s very nice to meet you’

Ziyaretin yarattiğı mutluluğu anlatan yazıların arasında biri İngilizce, Türkçesi şöyle: “Hiç unutamıyacağım birgün. Her zaman Hacı Bektaş Veli’yi merak ettim. Şimdi onun yaşadığı ve çile çektiği yerdeyim. Bugünü her zaman hatırlayacağım. Büyük bir felsefeyi temsil eden böyle bir adam hakkında bazı şeyler ögrenmek insana güzel duygular veriyor. (It is very nice to meet you Hacı Bektaş Veli. Seninle buluşmak ne güzel Hacı Bektaş Veli)

Defterde Sivas olaylarına değinen sadece iki not var. Bunlardan biri manzum:

Dergâhına geldim kapında kul eyle beni

Dört kapı kırk makam unutmam

seni

Nefretle anarım Sivas’ı, dünü

Bin sene ağladım gülmeye geldim.

İkinci not:

23 Temmuz 1993 ve 2 Temmuz 2000. Hâlâ caniler cezalarını bulmadı. Katil Sivas’ı unutmayacağız.

Bir aile de Sünni iken Alevi olmuş. Bundaki etkiyi şöyle açıklıyor:

Sevgili ağabeyimin yazdığı gibi biz Sünni olarak Aleviliği benimsedik. Doğduğumdan beri Kızılbaş türküleri ile büyüdük... Herkesin hiç ayırım yapmadan kardeşçe geçinmesi dileğiyle.

İmza defterine Ufuk adlı genç bir kız çok dikkate değer bir yazı yazmış. Şöyle diyor:

Hazreti Ali ben seni çok severdim

Hatırlasana günlerimizi.

Nasıldık o zamanlar?

Ben seni çok severdim be Hazreti Ali.

Nasıl severdik birbirimizi

Öpücüklerimi yolluyorum.

Sana güzel selam yolluyorum.

Rahat uykular diliyorum

Selam be Hazreti Ali. (21.04.2000 cumartesi)

Tanınmış din bilgini Ignaz Goldziher “Le Dogm et la Loi de l’Islam (Paris 1959) adlı eserinde şöyle bir görüş ileri sürer: “Bir din kurucusunun, ortaya attığı sistemin ilerde alacağı biçim ve gelişme üzerinde pek fikri yoktur” (Bu önemli kitabı ben ‘İslam’da Fıkıh ve Akaid’ adıyla Türkçeye çevirdim ve Kıraç kitapçılık yayımladı, Ankara, 2005)

Hacı Bektaş Veli’nin inanç sistemi bu olayın başka bir örneğini veriyor. Çağların getirdiği büyük kültür değişimi, yeni Alevi kuşakların yeni koşullar içindeki yorumları Alevi inancına yeni boyutlar kazandırıyor. Bugünün gençleri Alevilik yolunu, insanlığın ezeli özlemi olan evrensel bir barış ve kardeşlik, insan haklarına saygı, sağlam ve eşitlikçi bir demokrasi, kadın erkek eşitliği, herkese eğitim hakkı, sınıf ayrıcalıklarının ortadan kaldırıması, işe ve emeğe saygı yolu olarak görüyorlar. Atatürk’ün de önemli bir yere oturtulduğu bu gelişme Türk toplumu için çok umutlu bir gelişmedir. Demokratik bir gelişmedir, Aleviliğin çağdaşlaşmasıdır.

BİTTİ

İLHAN BAŞGÖZ / Radikal - 25.08.2009 

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR