DİK: Rüstem Polat soykırım sonrası hakikat arayışı ve mücadelesinin sembolü oldu

Dersim İnşa Kongresi (DİK), Hakk’a yürüyen Seyit Rıza’nın torunu Rüstem Polat’ı anarak, “Sey Rıza nasıl tarihe Dersim kırımının sembolü olarak geçtiyse, torunu Rüstem Polat da soykırım sonrası hakikat arayışı ve mücadelesinin sembolü oldu” dedi.

Dersim İnşa Kongresi (DİK) Almanya’nın Mainz kentinde bulunan evinde geçirdiği kalp krizinden sonra kaldırıldığı hastanede Hakk’a yürüyen Seyit Rıza’nın torun 70 yaşındaki Rüstem Polat’a dair yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, 1938 Dersim Soykırımı hakikatini unutturma ve başkalaştırma dayatmalarına karşı Rüstem Polat’ın katliamın tarihsel hafızasını koruyan hatırlama simgesi olduğuna vurguda bulunuldu.

Rüstem Polat’ın dost ve düşmanın baktığında bir dönemi hatırlamaktan kaçınamadığı hakikatin aynası olduğuna değinilen açıklamada, “Kaybımızın büyük olduğu böyle bir günde, tarihsel sorumluluğumuzu bir kez daha hatırladığımızı belirtmek isteriz. Bu anlamda Rayberimiz Rüstem Polat’ın hayattayken sonuçlandıramadığı arayışının sürdürmekten bir an olsun geri durmayacağız” ifadelerine yer verildi.

“SOYKIRIM SONRASI HAKİKAT VE MÜCADELE SEMBOLÜ OLDU”

Açıklama şunlar kaydedildi:

Dersim soykırımında Hakikate ulaşma mücadelesinin sembolü olan Rayber Rüstem Polat bu sabah itibariyle Hakk’a yürümüştür. Kaybımız büyük, acımız ve üzüntümüz tarif edilemeyecek kadar ağırdır.

Öncelikle acılı ailesine başsağlığı diliyoruz. Acısı acımızdır, bir bütün Dersim ve Kürdistan halkının acısıdır. Bu anlamda bir bütün Kürdistan halkına da başsağlığı diliyoruz.

Sey Rıza nasıl tarihe Dersim kırımının sembolü olarak geçtiyse, torunu Rüstem Polat da soykırım sonrası hakikat arayışı ve mücadelesinin sembolü oldu. O, bütün ömrünü dedesi Sey Rıza ve diğer idam edilen Dersim kanaat önderleri başta olmak üzere, mezarsız ve kefensiz gidenlerin, kadın çocuk demeden hunharca bir düşmanlıkla kıyımdan geçirilenlerin hakikatini açığa çıkartmaya adadı. Mazlum ve mağdurun hak ve hakikat arayışının cisimleştiği bir şahsiyet olarak öne çıkarak, Dedesi Sey Rıza’ya yaraşır bir yaşam sürdürdü.

“TOPLUMUMUZUN HAFIZASI İŞGAL EDİLDİ”

Dersim’de, Tanzimat’la başlatılan, tekçi, inkarcı ve soykırımcı cumhuriyetle birlikte en katı biçimde devam ettirilen yapay hafıza oluşturma çalışmaları bilinmektedir.  Soykırım hakikatinin ters yüz edilerek, resmi anlatıya uygun yeni bir hakikat üretilmesi de, bu politikaların en önemli halkası olarak kesintisiz sürdürüldü. Bu dönem, toplumumuzun hafızasının işgal edilmek istenmesiyle birlikte, çok katmanlı bir unutturma ve gerçekleri saptırma dönemi oldu.

Özellikle son seksen yılda kültürel soykırım politikalarıyla kesintisiz sürdürülen hafızasızlaştırma ve kültürel dokuyu başkalaştırma faaliyetlerinin dolu dizgin devam ettiğini, bu vesileyle bir kez daha belirtmek gerekir. İşte, Rayber Rüstem Polat, tüm bu unutturma ve başkalaştırma dayatmalarına karşı, kadim Dersim’in kutsal mekanlarından bir dağ gibi güçlü bir hatırlama simgesiydi. Ona bakanlar, onunla yüz yüze gelenler, Sey Rıza şahsında kadim geçmişe gitmekten kaçınamıyordu.

“HAKİKAT AYNASI, KARANLIĞA KARŞI MUM İDİ”

Rayber Rüstem Polat, dost ve düşmanın baktığında bir dönemi hatırlamaktan kaçınamadığı hakikatin aynası, karanlığa karşı mum ışığı idi. Dolayısıyla O, aynı zamanda tüm yaşanmışlıkların cisimleştiği bir hafıza idi.

Bu anlamda kaybımız çok büyüktür. Toplumsal hafızamızın ve kadim kültürel dokumuzun sembollerini yitirmekle, gittikçe büyüyün bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımız çok açıktır. Onlar, yok edilerek unutturulmak istenen geçmişimizin ve hafıza hazinemizin kapısıydılar. Onların yokluğunda bir bir üzerimize kapanan bu kapıları sonsuza kadar açmak için, birlik ve beraberlik içinde verilecek hakikat mücadelesi, gidenlerin anılarına ve vasiyetlerine bağlılığın ahlaki ve tarihi sorumluluğudur.

Kaybımızın büyük olduğu böyle bir günde, tarihsel sorumluluğumuzu bir kez daha hatırladığımızı belirtmek isteriz.  Bu anlamda Rayberimiz Rüstem Polat’ın hayattayken sonuçlandıramadığı arayışının sürdürmekten bir an olsun geri durmayacağız.”

(HABER MERKEZİ)

Alevi Haber Haberleri

AABF’ye karşı ‘hakkını arayan’ Beyhan İpek’ten çağrı!
Alevilik ve Kızılbaşlık
"Alevi ocakzadeler siz Evladı Resulsunuz, Seyitsiniz" diyerek kandırılmışlardır
HEDEP Vekili 'fırıldak' Celal Fırat'tan Tolga Sağ'a HEDEP kıyağı