Aşık İhsani, Diyarbakır'da ağaların toprağında xulamlık (rençber) yaparken, ezen-ezilen çelişkisinin farkına varır çocuk yaşında. Okul yüzü görmeden şiir yazmaya başlar. Saz çalmayı kendi kendine öğrenir. İsmet İnönülü Milli Şef Hükümeti'ne karşı, yeni kurulan Adnan Menderes ve Celal Bayar'ın başında olduğu Demokrat Parti'yi destekler. 1950'lerden itibaren bu partilerin seçim mitinglerine katılır. Menderes'in Demokrat Partisi'nin de aynen CHP gibi halkı ezdiğine, ağaları, beyleri koruduğuna tanık olur. Bu kez solculuk ağır basar. Şiirleri, şarkıları, kitapları hep solla, ezilenlerle, ağalar ve beylerin adaletsiz düzeniyle ilgilidir. 27 Mayıs darbesinden sonra hükümetin Başbakan Yardımcısı Fahri Özdilek'in huzurunda TRT Ankara Radyosu'nda sazıyla şarkı söyler. Şarkıları yine zorbalar, ağalar, ezilenler üzerinedir.
Başbakan Yardımcısı Özdilek, hemen tepki gösterir: 'Atın şu komünisti dışarıya' ve anında gözaltına alınır, geceyi nezarette geçirir. Deniz Gezmiş'le birlikte Kasım 1967 yılında Amerikan bayrağını yakar ve gözaltına alınır. Deniz aranırken, en güvenli bulduğu ev Aşık İhsani'nin evidir. Aşık İhsani, Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) üye olur. Yazdığı şiirler, okuduğu türküler nedeniyle TİP Milletvekili gazeteci-yazar Çetin Altan tarafından 'Sovyet ajanı' olarak suçlanır. Türkiye'de defalarca gözaltına alınır. Dünyaca ünlü Ana Britannica, Meydan Larousse gibi ansiklopedi sayfalarına 'Aşık İhsani' maddesi eklenir. 'Komünizm propagandası yapmak' suçundan defalarca tutuklanır, hapis yatar. Yurtdışına çıkar. Devlet başkanları, başbakanların 'huzurunda' türkü okur. Ünü Türkiye'yi aşar. Avrupa, Avustralya'ya kadar yayılır. Aralarında sanatçı, manken, balerinlerin de olduğu birden fazla evlilik yapar. Onlarca kez nişanlanır gönül verdiği her sınıftan genç kızla. Paris'e yerleşir bir süre. Orada kentin ünlü semti Şanzelize'de 60'lı yılların dünyaca ünlü aktristi Brigitte Bardot'yla tanışır ve duygusal ilişki yaşarlar. 90'lı yılların sonundaysa doğup büyüdüğü topraklara, Diyarbakır'a geri döner. Yanında bu kez, 'can yoldaşım, arkadaşım' dediği son eşi Berivan vardır. Şu an 78 yaşında olan Aşık İhsani, Diyarbakır doğumlu bir halk sanatçısı. Asıl adı İhsani Sırlıoğlu. Aşık İhsani politakaya atılır. Türkiye İşçi Partisi'ne üye olur ve partinin tüm miting, şenliklerinde boy gösterir. 1962'de milletvekilleri maaşlarına yapılması istenen zamla ilgili kararın görüşüldüğü günlerde Meclis'e giderek protesto gösterilerinde bulunur. Deniz Gezmiş'le birlikte Amerikan karşıtı eylemlerde Amerikan bayrağı yaktıkları için gözaltına alınır. 70'li yıllarda da esen 68 rüzgarının devrimci ozanı olarak yer edinir tüm devrimcilerin gönlünde.
1970'lerin sonuna doğru yurtdışına çıkar. Almanya, Avustralya ve Belçika'da televizyon programlarına katılır, ödüller alır. Fransa Cumhurbaşkanı'ndan İngiltere Kraliçesi'ne dek çeşitli ülkelere devlet konuğu olarak çağrılır ve ağırlanır. Dünyaca ünlü dergilerde, gazetelerde hakkında yazılar yayınlanır, röportajlar yapılır. Ezilen dünyanın sesi olan Bob Dylan'a, Joan Baez'e, Leo Ferre'ye, Charlie Mingus'a benzetilir. Fransız Le Monde Gazetesi'nde o tarihte Aşık İhsani hakkında yazılan bir yazıda şunlar yazılır: 'Yalnızca Vietnam Savaşı'na karşı koyan dünya ozanlarında görülen açık sözlü sertlik, İhsani şiirinin ilk göze çarpan özelliğidir. İhsani bu öfkeyi, bu sertliği halkına karşı olan her şeyi yermekte kullanıyor. Kibarlar belki bu tondan inciniyorlar ama bu akım, bu hakaret rayına oturmuştur.' 12 Eylül, hatta 90 sonrası gençliğinin belki de ismini duymadığı, türküsünü dinlemediği Aşık İhsani halen Diyarbakır'da yaşıyor. İlerleyen yaşına rağmen hala saz çalmaya devam ediyor. 78 yaşında ve 'ölene kadar da sosyalist kalacağım' diyor.
Taylan Esmer - DİYARBAKIR - ANF
ÖZGÜR GÜNDEM - 9 Haziran 2008