Tunceli’de, Denizleri anan üç gence, ‘suçu ve suçluyu övmek’ten dava açıldı. Dava tepkiyle karşılandı
Tunceli’de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını, idam edilişlerinin yıl dönümünde anan üç gence, ‘suçu ve suçluyu övmek’ten dava açıldı. Açılan davaya tepki göstererek Denizlerin halkın vicdanında aklandığını söyleyen hukukçular, “Bu dava, esas olarak düşünce özgürlüğünün yargılanmasıdır” dediler.
Tunceli’de Emek Gençliği’nin, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilişlerinin yıldönümü nedeniyle düzenlediği basın açıklamasına katılan üç gence TCK’nin 215/1 maddesi olan ‘suçu ve suçluyu övmek’ten dava açıldı. Davaya ilişkin görüşlerine başvurduğumuz hukukçular, Denizlerin halkın vicdanında ve aklında çoktan aklandıklarına dikkat çektiler.
6 Mayıs 2007 günü, Tunceli Sanat Sokağı’nda yapılan basın açıklamasına ilişkin Cumhuriyet Savcılığı, Sancar Yamaç, Zeki Sarıca ve Gökhan Türkan hakkında, ‘İşlenmiş suçtan dolayı yargılanıp idam edilmiş bu şahısları ve eylemlerini alenen öven açıklamalarda bulunmak ve bu şahısların posterlerini taşıyarak, suçu ve suçluyu övme suçu işledikleri’ iddiası ile dava açtı. Savcılık, söz konusu kişilerin 5237 sayılı TCK’nın 215/1 maddesi gereğince cezalandırılmalarını ve 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesi gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaları talebi ve iddiası ile mahkemeye verdi.
İfade özgürlüğünün önünde bir engel
Davayı ve gerekçisini gazetemize değerlendiren Tunceli Barosu Başkanı Özgür Ulaş Kaplan, askeri darbe ve olağanüstü koşullarda yargılanarak idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Türkiye halkının vicdanında aklandığını dile getirdi. Kaplan, Denizleri anan insanların suçlanmasının, düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı bir eylem olarak değerlendirdi.
TCK’nın 215. maddesindeki ‘suçu ve suçluyu övme suçu’nu düzenleyen hükme dayanarak söz konusu kişilerin suçlandığını söyleyen Kaplan, “Söz konusu övmenin suç sayılabilmesi için, anılan kişinin ceza aldığı eylemin övülmesi gerekir. Yani suç işlemiş kişilerin, bu işledikleri suçtan dolayı övülmesi, suça yol açmış eylemlerini anarak kişilerin propagandasının yapılması suç sayılmakta, oysa suçlu oldukları iddia edilen kişiler, bunu yapmamışlardır” dedi.
Türkiye hukukunda yer alan bu tür ve 301 gibi maddelerin esasında düşünce ve ifade özgürlüğüne engel teşkil ettiğini belirten Kaplan, “Denizleri anmak, onların ideallerinden bahsetmek, suç ve ceza kavramları bakımından değil, düşünce özgürlüğü kapsamında ele alınmalıdır” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Bağımsızlık ve özgürlük için yaşadılar
Avukat Barış Yıldırım, hukuksal olarak, kişinin ölümüyle adli sicilinin silindiğini, dolayısıyla o kişinin suçlu olmaktan çıktığını belirterek, suçu ve suçluyu övme suçu iddiasının maddi ve manevi unsurlarının kalmadığına dikkat çekti. Yıldırım, “Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını yalnızca yargılandıkları dosyada onlara atfedilen fiillerle sınırlı tutamayız. Denizler Türkiye’nin bağımsızlığı, halkların özgürlüğü için yaşamış insanlardı” diyerek, onların toplumun vicdanında ve aklında çoktan aklandıklarını dile getirdi.
Mustafa Akyol
EVRENSEL - 5 Ocak 2008