CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 10 Kasım'da TBMM'de 'Dersim Katliamı'yla ilgili tepki yaratan açıklamaları yapan yardımcısı Onur Öymen'le ilgili bir gelişme olup olmadığı yönündeki bir soruya, "Siz hala orada mısınız?" yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Baykal, Ankara'da bulunan İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano ile İtalya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde görüştü.
Görüşmenin ardından elçilik binasından ayrıldığı sırada gazeteciler Baykal'a "Onur Öymen'e ilişkin gelişme oldu mu?" şeklinde soru sordu. Baykal, bunun üzerine "Siz hala orada mısınız" şeklinde kısa cevap verdi. Baykal, öğleden sonra konuyla ilgili bir değerlendirme yaptı. Eleştirileri “CHP’ye linç” olarak yorumlayan Baykal, “Alevi ve Kürt vatandaşların hassasiyetini anlayışla karşılıyorum” dedi.
Görüşmenin ardından elçilik binasından ayrıldığı sırada gazeteciler Baykal'a "Onur Öymen'e ilişkin gelişme oldu mu?" şeklinde soru sordu. Baykal, bunun üzerine "Siz hala orada mısınız" şeklinde kısa cevap verdi. Baykal, öğleden sonra konuyla ilgili bir değerlendirme yaptı. Eleştirileri “CHP’ye linç” olarak yorumlayan Baykal, “Alevi ve Kürt vatandaşların hassasiyetini anlayışla karşılıyorum” dedi.
KILIÇDAROĞLU İSTİFA ETMİYOR
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, partiden istifa etme gibi bir durum olmadığını söyledi. Dersim Katliamı'yla ilgili sözleri dolayısıyla, Onur Öymen'e “gereğini yap” çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu önceki gün yapılan CHP Grup Toplantısına katılmamıştı. Bu durum bir çok soru işaretine neden olurken Kılıçdaroğlu beklenen açıklamayı yaptı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu “Çok yorgumdum o yüzden grup toplantısına katılmadım. Bir sessiz protestom ya da istifam söz konusu değil” dedi.
ÖYMEN’E TEPKİLER SÜRÜYOR
10 Aralık hareketi CHP'li Onur Öymen'in sözleriyle ilgili açıklama yaptı. Yapılan açıklamada "toplumsal barışı sağlamak isteyenler aktif tavır almalıdır" denildi. "CHP’nin 'Demokratik Açılım' konusunda şimdiye dek sürdürdüğü tavrı şiddet kokan tarihi örneklerle daha da pekiştirdiği" belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi: Tarihimizin en kanlı ve karanlık sayfalarını akıl almaz bir mantıkla günümüzde çözmeye çabaladığımız sorunla ilişkilendirdi. On yıllardır kaybettikleri evlatlarının arkasından tuttukları yas hiç önemsenmeyen analar hem iktidar ve hem de muhalefet partilerince siyasi polemiklerin öznesi yapıldı. Ülkemizi 25 yılı aşkın bir zamandır adeta felce uğratan, demokratikleşmenin önünü tıkayan ve konunun ele alınış biçimiyle ülkede yaşadığımız zamana uymayan bir kutuplaşmanın yaratılmasına neden olan bu sorun böylesi yaklaşımlarla çözülemez.
Türkiye’de alışılmış siyaset yapma tarzı umutlu olmayı zorlaştırıyor. Demokrasiye inanmış tüm yurttaşların ve grupların toplumsal barışın sağlanması ve demokratikleşmenin hızlandırılması amacıyla aktif ve etkin tavır almaları acil bir görev oluşturmaktadır. Bu arada "Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur!De Girişimi", "Türkiye Barış Meclisi Gençlik Koordinasyonu" ve "70 Milyon Adım Koalisyonu" üyelerini Öymen'in, Türk Ceza Kanunu'ndaki 'ayrımcılık', 'hakaret', 'suç işlemeye tahrik', 'suçu ve suçluyu övme', 'halkı kin ve nefrete tahrik' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarını işlediği belirterek suç duyurusunda bulundu.
***
‘ÖYMEN SEÇMENİNE İHANET ETTİ’
Alevi Kültür Dernekleri ile Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in Dersim Katliamını savunan sözlerine sert tepki gösterdi.
Öymen’in sözlerinin Alevi seçmenlerine ihanet olduğunun belirtildiği açıklamada Öymen istifaya çağrıldı.
Yapılan ortak açıklamada, Öymen’in Dersim Katliamı’nı bir yöntem olarak önermesinin “vicdani açıdan dahi sakat bir zihniyetin ifadesi” olduğuna dikkat çekilerek, “Kaldı ki Onur Öymen’in annesi bile oğlunun anaların gözyaşlarını hafife alan ve yeni gözyaşlarına çağrı çıkaran ibretlik açıklamasını bir anne olarak acı içinde izlemiş olmalıdır” denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Dersim katliamı Alevilerin yüreğinde kanayan bir yaradır. Aleviler acılarının hafifletilmesi için bir özür beklerken, böylesi bir ifade yaralarına tuz basmıştır.
“Ayrıca Onur Öymen ve CHP milletvekillerinin o koltuklarda oturmasında Alevilerin katkısı inkar edilemez. Siyaset tekniği açısından bile bakıldığında CHP Genel Başkan Yardımcısının bu ifadeleri kullanması seçmenlerine ihanettir."
***
‘DERSİM’ 10 AYDIR BEKLİYOR
Resmi adı Tunceli olan Dersim'in gerçek adına yeniden kavuşması için hazırlıkların başladığı haberi bir gazetede yayımlanmıştı. Buna göre DTP bir yasa teklifi hazırlayarak Tunceli'nin isminin yeniden Dersim olmasını önerecek. Söz konusu yasa teklifine AKP'de destek verecek. DTP konuyla ilgili bir açıklama yaparak bu teklifin 11 Şubat 2009'da yapıldığı ancak İçişleri Bakanlığı'nca hala bekletildiği belirtildi.
Açıklamada “Söz konusu kanun teklifi, DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis’in imzasıyla 11 Şubat 2009 tarihinde Meclis Başkanlığına verilmişti. Teklif 26 Şubat 2009'da İçişleri Komisyonu'na gönderildi ve o tarihten bu yana bekliyor “denildi.
Halis’in, Tunceli isminin Dersim olarak değiştirilmesini öngören kanun teklifinin gerekçesinde ise 7 Kasım 1935 tarihinde Munzur olması istenen ilin adının dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nın teklifiyle Tunçeli olduğu ve ‘asıl adı Dersim’ olan ilin adının 25 Aralık 1935 tarihinde çıkarılan ‘Tunceli Kanunu’ ile Tunceli olarak resmileştiği kaydedildi.
AKP, 'DERSİM'İ HATIRLADI!
Bu arada Habertürk'te yayımlanan haberde AKP'de etkin bir ismin yasanın önünü Öymen'in açtığını söyleyerek, "Kanun teklifini hemen gündeme koyarız. AK Parti'den benim gibi birçok arkadaşımız da destek verir ve Tunceli adının Dersim olmasını sağlarız. CHP düşünsün" dediği belirtilmişti. Yazıda ayrıca, DTP'li Sırrı Sakık'ın, DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis'in “Tunceli'nin adının Dersim olmasına kim karşı çıkacak bir görelim" dediği kaydedilmişti.
BİRGÜN - 19 Kasım 2009