Ali Balkız, Bakan Faruk Çelik’in sözlerini eleştirerek "Hangi dedemizin 'özde dede mi', yoksa 'sözde dede mi' olduğunu tayin ve tespit etmek Sayın Çelik’in işi değildir" dedi. Balkız, Menemen'deki cemevinin dördüncü kez kundaklandığını belirterek, bakanı failleri bulmakla uğraşmaya çağırdı.
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, yaptığı açıklamada, Alevi Çalıştayı sürecinde temel taleplerini bakana ilettiklerini ancak istediklerinin tam tersinin gerçekleştiğine dikkat çekerek, Diyanet İşleri Başkanlığı lagv edilsin önerilerine rağmen daha güçlü bir Diyanet yaratıldığını, din dersi seçmeli olsun önerilerine rağmen ikinci bir din dersi ihdas edilmeye çalışıldığını belirtti. Bu iki konunun Anayasa paketine de girmediğini hatırlatan Balkız, "Şimdi gelinen bu noktada Sayın Çelik Hükümetin yaptıklarına, samimiyetsizliğine, ciddiyetsizliğine bakmak yerine Alevi Dedeleri ve örgüt yöneticilerine laf yetiştirmeye çalışıyor. Bütün Çalıştay süreci boyunca tanık olduğumuz üzere biz Alevileri bölmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Balkız, Faruk Çelik’in Alevi dedeleri ile ilgili değerlendirmelerine tepki göstererek şunları kaydetti:
"Hangi dedemizin 'özde dede mi', yoksa 'sözde dede mi' olduğunu tayin ve tespit etmek Sayın Çelik’in işi değildir. Keza; Alevi örgütleri arasında tavan-taban tartışması yaratmak, Alevi Örgütlerinin yöneticileri ile Alevi Halkı arasındaki ilişkiyi dizayn etmeye çalışmak da işleri değildir."
Menemen’deki cemevine dördüncü saldırı
27 Eylül’de Menemen’deki cemevine dördüncü kez saldırıldığını belirten Balkız, "Bunun araştırmasını, soruşturmasını yapsalar faillerini bulsalar daha hayırlı bir iş yapmış olacaklar" dedi.
Balkız, yeni oluşturulan mezhepler müdürlüğü aracılığıyla bir yandan Alevilerin nazarında diyaneti meşrulaştırmak, diğer yandan da bu yollarla Alevileri sünnileştirmek gibi bir amaç güdüyorlarsa, bunun beyhude bir çaba olduğunu da vurguladı.
"AKP hükümeti 1000 yıllık katliam mirasını reddetmiyor"
Alevilerin 1000 yıllık korkularının nedeninin AKP olmadığını, yapılan kıyım ve katliamlar olduğunu belirten Balkız , "AKP Hükümeti; bu bin yıllık mirası reddediyor olsa idi eğer, referandum öncesi Başbakan’ın Çorum’da yaptığı konuşmasında; Aleviler hakkında ölüm fetvaları vermiş olan Şeyhül İslam Ebusuud Efendiyi örnek kişi olarak göstermezdi" dedi.
Alevi Çalıştayına katılanların Çelik tarafından davet edildiğini ve kendi kurumları adına orada bulunduklarını, bu kişilerden bazılarının parti mensubu olmasının değeri olmadığını belirten Balkız, Bakan Çelik’in Arif Sağ’la ilgili ifadelerine ise şu sözlerle tepki gösterdi:
"Bu çerçeve de Aleviler tarafından çok sevilen sayılan Arif Sağ’ın; “ben bu çalıştaylara katılırken, üyesi olduğum partinin yöneticilerinin bilgisi vardı” cümlesinden hareketle Sayın Sağ’ı bir partinin ajanı olmakla suçlamakta Sayın Çelik’e yakışmamıştır. Arif Sağ bir aydın, sanatçı, müzisyen, politikacı olmanın dışında bir çok Alevi örgütünün kurucusu, yöneticisi, üyesi olmuştur."
(soL-Haber Merkezi) - 29.09.2010