Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nda (HBVAKV) önceki gün yapılan Alevi dedeleri toplantısından, AKP’nin “dedelere maaş” önerisine, “Alevi yol önderleri imam değildir” yanıtı geldi.
Alevi dedeler, “Belirli din hizmetlerinden yararlananların aldıkları hizmetin karşılığını kendilerinin ödemesi esastır” dediler.
Alevi dedelerinin Ankara’daki bir günlük toplantısının sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede alınan kararlar ve yapılan değerlendirmeler, “Hacı Bektaş Veli Dergahı Postnişini Sayın Veliyettin Ulusoy ve Abdal Musa Dergahı Postnişini Hüseyin Halife Baba’nın himayelerinde, üç yüzü aşkın yol önderinin katılımıyla yapılan toplantıda aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır” diye duyuruldu.
“Alevi yol önderlerine maaş ya da benzeri biçimlerde düzenli ödeme yapma planı, aynı zamanda devletin onları bir tür imam gibi değerlendirdiğinin açık göstergesidir” değerlendirmesinde bulunan dedeler, “nasıl laik bir devletin imamı olmazsa ve nasıl ki bugün binlerce imama maaş ödeyen bir devletle karşı karşıyalarsa, bunun, devletin laik olmadığının, Sünni karakterinin de açık itirafı olduğunu” dile getirdiler. Dedeler bildirgelerinde, “Laik olduğu kabul ve iddia edilen bir devlette, yalnızca belirli bir biçimde inananlara hizmet götüren din görevlilerinin ücretleri, o dine mensup olmayanlara karşı da borçlu ve sorumlu durumda olan devlet tarafından ödenemez” denildi.
‘Hizmetin karşılığını biz öderiz’
Belirli din hizmetlerinden yararlananların aldıkları hizmetin karşılığını kendilerinin ödemesinin esas olduğuna dikkat çeken dedeler, “devletin rolünün yalnızca eşgüdüm ve denetimle sınırlı olduğunu” hatırlattılar. Alevilikte, “yol önderleri” dedikleri dedelerle ilişkilerin, belirli kurallar çerçevesinde hizmeti alanla veren arasındaki rızalık ilişkisine dayandığını belirten dedeler, “bu rıza ilişkisine, ilgili taraflar dışında hiç kimsenin müdahale edemeyeceğini” dile getirdiler.
Dedeler bildirgelerinde, “Yol önderlerinin kimlerden oluştuğu, kimlerin yol önderliğine layık olduğu, kimlerin kimi ‘görüp soracağı’ yalnızca ve yalnızca Alevilik ekseninde Alevilerin sorunudur. Alevilerin, Alevilik içinden koyacakları, koydukları ve geliştirdikleri ölçütler dışında, hiç kimse herhangi birinin yol önderliğini sorgulayamaz, dedelik ve babalık hizmetini herhangi bir ön şarta ya da yeterliliğe bağlayamaz” dediler. Türkiye’de Alevilik değil Alevilerin sorunu olduğunu kaydeden dedeler, “Alevilerin Alevilik gibi bir sorunu yokken, hiç kimse Alevilerin sorunu Alevilikmiş gibi Aleviliğe müdahale edemez” uyarısı yaptılar.
‘AKP önce Aleviliği tanısın’
AKP Hükümeti’nin “giderek kendini devletle özdeşleştirmeye koyulduğuna” vurgu yapan dedeler, “gerçekten sorunu çözmek istiyorsa, öncelikle sorunu Alevilik sorunu olarak görmekten vazgeçmesi” şartını getirdiler. Bunun işareti olarak da cemevlerinin ibadethane olarak kamusal tanınırlık ve onayının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini kaydeden dedeler, cemevlerinin ve buralarda hizmet verenlerin niteliğini sorgulamanın, kimsenin üstüne vazife olmadığı gibi kimsenin haddine de olmadığını kaydettiler.
Sultan Özer - Ankara / EVRENSEL - 1 Aralık 2008