DAD’dan çağrı: Gelin Düzgün Baba mekanında kutsallarımızın darına duralım, biz hazırız

Dersim’de Düzgün Baba Cemevi bahçesine dikildiği ve sonradan kaldırıldığı için tartışmalara yol açan Hasret Gültekin heykeline ilişkin Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi yazılı bir açıklama yaptı. Heykelin Dersim’de dikilebileceğini vurgulay

Dersim’de Düzgün Baba Cemevi bahçesine dikildiği ve sonradan kaldırıldığı için tartışmalara yol açan ve geçtiğimiz hafta Pir Kureyş Baba Cemevine dikilen Hasret Gültekin’in heykeli son olarak geçen hafta sonu Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan’ın da aralarında bulunduğu bir heyet tarafından teslim alınarak Dersim merkezdeki bir mekana kaldırıldı.

Gerekli görüşmeler sonrasında Hasret Gültekin’in ailesinin de rızalığı alınarak heykel belirlenen bir noktaya dikilecek.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi bugün heykele ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

“Yol Kardeşlerimize Ve Demokratik Kamuoyuna” başlığıyla yapılan açıklamada “Gelin Düzgün Baba mekanında yolda birlik için kutsallarımızın darına duralım, hak meydanında cemal cemale gelelim. Biz dara durmaya hazırız” denildi.

DAD Genel Merkezi’nin tam metni şöyle:

“Bilindiği üzere yaklaşık bir yıldır Düzgün Baba Cemevi ve Hasret Gültekin heykeli üzerinden tartışmalar yürütülmektedir. Bu tartışmalar Alevi edep-erkânı dışına taşırılmış olup merkeze Demokratik Alevi Dernekleri ve Düzgün Baba Cemevi yönetimi konularak adeta bir linç kampanyasına dönüştürülmüştür. Yola bağlı canların sorun ve meseleleri ele alış ve çözümleyiş yöntemi belliyken ciddi bir bilgi kirliliği yaratılmış, adeta bir algı operasyonuna dönüştürülmüştür. Birçok açıklama yapılmasına rağmen bu linç ve algı operasyonu derinleştirilerek sürdürülmüş, kurumumuzun halkımızdan ve diğer musahip kurumlardan tecrit edilme, yalnızlaştırma politikasına dönüştürülmüştür.

Yaşanan süreç ve gelişmeler nedeniyle Yol Kardeşlerimiz ve demokratik kamuoyuna süreci bir kez daha izah zorunluluğu doğmuştur.

Süreç Nasıl Başladı?

Öncelikle belirtmek isteriz ki, heykelin yapılışı, Düzgün Baba Cemevinin bahçesine dikiliş ve kaldırılışı süreçlerine dair Demokratik Alevi Dernekleri’nin bilgisi ve dahili olmamış, gelişmeler üzerine bir Alevi kurumu olarak müdahil olma zorunluluğu doğmuştur.

Nasıl müdahil olduk?

Düzgün Baba Cemevi yönetimi tarafından heykelin açılışı için kurumumuza bilgi  verilmesiyle bu durumdan haberdar olduk. Bu gelişme üzerine Düzgün Baba veya bir başka ziyaretgâhımıza heykel dikilmesine kutsal mekânla ilgili ileride olabilecek tartışmaları görerekten ve toplumsal geleneğimiz, inancımız gereği rızamız olmadığını belirttik. Kendileri tarafından da bu mekâna heykel konulmasını doğru bulmadıklarını, heykeli yaptıran ve mekâna getirten iş insanının ısrarlı tutumu nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşadıklarını ve o bölgedeki Ocak evlatlarının, halkın da rıza göstermediğini söylediler.

Sonraki birkaç gün içerisinde heykelin önce dikildiğini, sonrasında halkın rıza göstermemesi nedeniyle kaldırıldığını öğrendik. Bu birkaç günlük gelişmelere fiili ya da telkin biçiminde bir dahiliyetimiz olmamıştır.

Bu gelişmelerin ardından tartışmalar gelişmiş, Yol aklı ve dili dışında bir mecraya düşülmüştür.

Çözüm Girişimleri

Bu meselenin çözüme kavuşturulması amacıyla PSAKD Genel Merkezi adına bir heyet gelerek Dersim ve Nazımiye ilçesinde birkaç günlük temas ve girişimlerde bulunmuştur. Bu heyette, PSAKD Genel Başkan Yardımcısı ve Erzincan Şube Başkanı Erol Yeter, PSAKD İnanç Kurulu üyeleri Efe Engin, Hasan Doğan, Dersim PSAKD Şube Başkanı Ali Ekber Kaya, PSAKD Sivas, Malatya, Varto şube başkanları bulunmaktaydı. Heyetin yürüttüğü çalışmalar neticesinde, Düzgün Baba Cemevinde bir Muhabbet Cemiyle bu meselenin görüşülerek çözüme kavuşturulacağı duyuruldu.

PSAKD heyetinin organize ve çağrısıyla Düzgün Baba Cemevinde gerçekleştirilen bu Muhabbet Cemine; Ocak evlatları pirlerimiz, halk müziği sanatçımız Süleyman Yıldız, Akademisyen-Yazar Daimi Cengiz, Yaşar Kaya, Ali Tamaç (Kureyşan evladı) ve bölge halkının yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.

Bu muhabbet sırasında, PSAKD heyeti tarafından oluşturulan divanda heyetten Efe Engin ve Hasan Doğan görev aldılar. Erkânımız üzeri, Dar Gülbangı verilerek meydan açıldı. Divandaki canlar “Bu meydandan çıkacak karara herkes razı mıdır” söylemiyle çıkacak karara rızalık istediler. Tüm canlar çıkacak karara razı olacaklarını beyan ettiler.

Demokratik Alevi Dernekleri adına Eş Genel Başkanımız Musa Kulu, ziyaretgâhlarımıza heykel dikmeyi doğru bulmadığımızı fakat bu meydandan çıkacak karara razı olacağımızı belirtti. PSAKD heyeti, Ocak evlatları, kurum yöneticileri ve halktan katılımcılar neredeyse her can söz alarak görüş bildirdi.

Saatlerce süren bu muhabbetin sonunda heykelin Düzgün Baba Cemevi veya çevresine değil de Nazımiye ya da Dersim merkezinde belirlenecek uygun bir mekâna dikilmesi, bunun için çalışmaların başlatılması kararı alındı.

Bu kararlaşmanın oluşturulan komisyon tarafından ve katılımcıların da imzasıyla yazılı hale getirilerek basın metni biçiminde kamuoyuna deklare edilmesi kararlaştırıldı. Bu sırada PSAKD heyetinden Efe Engin ve Hasan Doğan canlarımız “genel merkezle telefon görüşmesi yapmamız gerekiyor” diyerek telefon görüşmesi için meydandan ayrıldılar.

Kısa bir süre sonra geri gelerek bu karara uymayacaklarını ve imzacı olmayacaklarını belirterek meydanı terk ettiler. Kendileri tarafından kurulan Haq Meydanını terk etmek, alınan karara itiraza etmek Alevi Erkânında görülmüş müdür? Ertesi gün meydanda hazır bulunan ve komisyon olarak görevlendirilen canlar bu Muhabbet Ceminden çıkan kararı yazılı hale getirerek pirlerimiz ve halkın da katılımıyla halk müziği sanatçımız Süleyman Yıldız tarafından okunarak kamuoyuyla paylaşıldı.

Buraya kadar süreç bu şekilde cereyan etmiştir.

DAD Olarak Çözüm Girişimlerimiz 

Meselenin Yol ve Erkâna uygun biçimde çözümü için DAD olarak; öncelikle Dersim’deki Ocak evlatlarını ve STK’ları ziyaret ederek, görüşmeler yaparak çözüm önerilerini ve katkılarını istedik. Özellikle Alevi Federasyonları ve bağlı kurumlarda hizmet yürütmekte olan Ocak evlatlarını da tek tek ziyaret ederek meselenin çözümü için tekrar cem olmayı önerdik. Bu canlarımızdan ABF Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül (Kureyşan Ocağı evladı), Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat (İmam Rıza Ocağı evladı), Alevi-Bektaşi Federasyonu İnanç Kurulu Başkanı Hasan Kılavuz (Sey Sabun Ocağı evladı), HBVAKV Genel Başkanı Ercan Geçmez ile görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmelerde başta PSAKD genel merkezi olmak üzere, heykeli yaptıran iş insanı Sinan Samat, Hüseyin Mat ve Celal Fırat heykel ile ilgili Alevi camiasından ve Hasret Gültekin canımızın değerli eşi Yeter Gültekin canımızdan yetki aldıklarını beyan ettiler. Hatta PSAKD Genel Merkezi ve Sinan Samat Sivas Şehit ailelerini hepsiyle tek tek görüşüp rızalık aldıklarını beyan ettiler. Bize ulaşan bilgilere göre bir çok ailenin bilgisi yoktur.

Fakat PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan görüşme talebimize olumlu yanıt vermesine karşın HBVAKV Genel Merkezinde yapacağımız bu görüşmeye gelmemiştir.

Ayrıca, Aşure Ayında Munzur Ovacık gözelerinde Alevi Kurumlarının katıldığı Aşure lokmasında, ADFE Başkanı Celal Fırat, Eş Genel Başkanımız Musa Kulu’yu arayarak heykel meselesiyle ilgili Alevi federasyonlarının rızalığını alarak konuyla ilgili DAD’dan görüşme talebinde bulunmuştur. Bu talebe istedikleri yer ve zamanda olmak üzere olumlu cevap verilmesine rağmen bu görüşme hala gerçekleşememiştir. Nedenini de bilmiyoruz.

Son Olarak 

Bu meselenin Alevi ve Demokratik kamuoyuna “Sivas Şehitleri ve Hasret Gültekin canımız” karşıtlığı biçiminde yansıtılması vicdani ve ahlaki değildir. Hasret ve Sivas şehitleri Yolumuzun, tüm süreklerimizin ve demokratik mücadele hattının değerleridir. Tartışmaz ve tartıştırmayız.

Sivas’ta gerçekleştirilen saldırı sadece bir Alevi örgütlülüğüne değil, Aleviliğe, tüm Alevilere ve demokratik mücadeleyedir.

Heykelin Dersim’e değil, Düzgün Baba Ziyaretine dikilmesi doğru bulunmamıştır. Buradan yola çıkarak adeta bir DAD ve Dersim düşmanlığı geliştirmeye çalışmak hangi aklın ürünüdür? PSAKD Genel Merkez düzeyinde aldıkları karar gereği üyeleri ve yöneticilerinin DAD üye ve yöneticileriyle görüşmemesi, etkinliklerine katılmamaları, beraber etkinlik yapmamaları bu kuralı ihlal edenlerin cezalandırılacağı kamuoyunca duyuldu.

Demokratik Alevi Derneklerini İŞİD zihniyetli, feodal, bölgesel milliyetçi, Yezit, bir siyasetin arka bahçesi olarak nitelemek, meseleyi Yol dili ve kemaleti üzerinden ifade etme biçimimizi “ne olduğu belli olmayan bir dil” olarak itham etmek Alevice bir akıl, yaklaşım ve söylem midir? Bu yaklaşım İttihatçı zihniyetin Alevilere yönelik raporlarındaki ötekileştiren, ayrıştıran, yok sayan, hedef gösteren, inkâr eden, kriminalize eden zihniyet ve dilin devamı değil midir?

Bir algı yaratmayı amaçlayan “heykel yıkıldı, heykel devrildi, bir depoya atıldı, Hasret’e Dersim’de de yer yok, Dersim’e de sığmıyor” gibi ifadeler ne kadar vicdanidir?

Alevi ve demokratik kamuoyunda heykel meselesi üzerinden Harde Dewreş Dersim topraklarına, Ocaklarına ve kurumumuza dair kullanılan dil bir üst akıl ürünü müdür ya da bir manipülasyon mudur? Yoksa bir görevlendirme midir?  Ayrıca bu söylemlerle Koçgiri / Dersim hattının karşı karşıya getirilmesi tarihsel ve kültürel direniş hattına aykırıdır. Kurum olarak bu ayrıştırma müsaade etmeyeceğimiz bilinmelidir.

Kurum ve yöneticilerimizin, musahip kurumumuz Düzgün baba Cem evi yönetiminin sürekli gündeme getirilmesi ötekileştirici hedef gösterici bir dil kullanılması inancımızın neresine sığmaktadır? Yolumuzun kemaletine uyuyor mu?

Bu kurumda emek veren canlarımız bulundukları her alanda emek ve duruşlarıyla bilinen, tanınan canlardır. Atılan çamurlar bilindikleri alanda zerrece bulaşamaz fakat kurumumuzu ve canlarımızı tanımayan geniş kesimlere hedef kitle olarak belirlenmiştir. DAD olarak doğrudan-dolaylı pek çok yönelimle karşı karşıyayız bu durum tesadüfî değildir.

Perspektifimizin kaynağı Yol’dur, öğretimizdir, herhangi bir yerel için değil tüm Alevi sürekleri içindir. Yol cümleden uludur…

Hasret canımızın heykelinin Dersim’den götürülmesi kabul edeceğimiz bir yaklaşım değildir, Kureyş Baba Cemevinin bahçesinde kalması doğru olurdu. İddianın aksine bu tutum ve yaratılan tartışmalar sadece Dersim’in değil tüm Alevi halkımızın vicdanını yaralamıştır

Düzgün Baba mekânında sayısız Pir ve Ana’mız hizmet etmiş, bazılarının vasiyetine rağmen bu mekânda toprağa sırlanmaları Ocak sahipleri ve bölge halkınca uygun görülmemiştir. Dahası, hemen Cemevinin yakınında yüzlerce çocuk, kadın, yaşlı, genç insanımız topluca katledilmiş, bu canlarımızın anısına dahi kimse “buraya bir heykel veya anıt dikelim” önerisinde bulunmamıştır. Saygı bekliyoruz canlar!

Tüm şehitlerimiz yüreğimizi mekân tutmuştur, anılarına ve Yolumuza bağlıyız. Sadece Yolumuzun şehitlerinin değil, cümle mazlum ve hakikat ehlinin Dersim’de yeri vardır, tamamı bu topraklara ve yüreğimize sığar.

“GELİN DÜZGÜN BABA MEKANINDA KUTSALLARIMIZIN DARINA DURALIM”

Söz konusu bu yaşanmışlıkların bütün seyri boyunca kurum olarak yaptığımız bütün açıklamalar Alevi Hakikati, Yol Edep- Erkan dışında bir kelamımız asla olmamıştır ve olmayacaktır. Ancak bütün süreç boyunca başta PSAKD genel merkezi olmak üzere bir çok alevi kurumu, yöneticileri, Alevilikle ilgili söz kuranlar hakkımızda kullandıkları sözler, iddialar, ithamlar, yakıştırmalar inancımızın kemaletine uymadığını belirtiriz. Çünkü yolumuz der ki “ YOL TAŞINI YOL KUŞUNA ATMA” bizler bu yolun talibi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz…

Bütün bu yaşananlardan sonra sürece dahil olan, söz söyleyen bütün canlara çağrımızdır; “Gelin Düzgün Baba mekanında yolda birlik için kutsallarımızın darına duralım, hak meydanında cemal cemale gelelim. Biz dara durmaya hazırız.”

Bir olalım, iri olalım, diri olalım ve yar olalım, yar kalalım… Yolumuzun kemali bunu söyler.”

(HABER MERKEZİ)

Alevi Haber Haberleri

AABF’ye karşı ‘hakkını arayan’ Beyhan İpek’ten çağrı!
Alevilik ve Kızılbaşlık
"Alevi ocakzadeler siz Evladı Resulsunuz, Seyitsiniz" diyerek kandırılmışlardır
HEDEP Vekili 'fırıldak' Celal Fırat'tan Tolga Sağ'a HEDEP kıyağı