10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin düzenlediği Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’nde IŞİD’li iki canlı bombanın saldırısı ile 103 kişi yaşamını yitirmiş ve 400’ü aşkın kişi yaralanmıştı.
“BARIŞ VE DEMOKRASİ İSTEYEN CANLARIMIZ YEZİD İKTİDARINCA KATLEDİLMİŞLERDİR”
Katliamın 5. yılına dair açıklama yayınlayan Demokratik Alevi Dernekleri Genel Merkezi (DAD), “10 Ekim biz Aleviler için Yezid zulmüne karşı direnen Şah Hüseyin’in dünyaya Hakk Yol düsturu ile meydan kurduğu, katliamcı iktidar rejime cenk ettiği ve serini verdiği gündür” diyerek, “Zalime karşı milim geri adım atmamış, zerre boyun bükmemiştir. Kerbela meydanına Hakk söylemiş 72 can paresi, yarenleri direnerek Hakka nail olmuşlardır. Bizim için Kerbela Nemrut iktidarlara Hakk sözü söyleme, mazlum ile saf tutmaktır. Firavunlara, Nemrutlara ve Yezitlere karşı mazlumlarla saf tutuşumuz binyılların duruşudur. Kerbela’da bu duruş Hüseyni duruş olarak zamanda yankılanmıştır. Her hakikat elçisi buradan gayret almıştır” değerlendirmesine yer verdi.
“BARIŞ DİLİ YEZİD’E KARŞI ŞAH HÜSEYİN’İN HAKİKAT DİLİDİR”
10 Ekim 2015 Ankara katliamı, zulme karşı emekçilerin, hak savunucularının, mazlumların birlikte insanlığa barış çağrısını yeniden duyurmak için bir araya geldiğini ve meydan kurduğunun belirtildiği açıklamada, şunları aktarıldı:
“Suriye savaşı ile selefi ideolojinin koruyucusu olarak gören rejim. Tüm kolluk güçleri ile göz göre göre gelen katliama Suruç katliamına engel olmadığı gibi engel olmamıştır. Canlı bombalar kirli siyasetin pratik katliam taşıyıcıları olmuşlardır. Nemrut rejim bunun üzerine siyaset inşa etmiştir. Hak, adalet, barış isteyen her şeyi göze alarak meydan kuran canlar, Kerbela Meydanın’da olduğu gibi Yezid iktidarına meydan okumuştur. Halkların, Masum-u Pakların barış umudu olmayı dilemişlerdir. Barış bir siyaset ve direnç tarzı olarak saldırıya uğramış, Kerbela’da olduğu gibi Yezid aklın devamcıları katliam gerçekleştirmişlerdir. Rejimlerini savaş ile korumak basiretsizliğinde olanlar, barış dilini geliştirecek bir rahmet kapısı aralamayacak kadar korkakça Ankara Gar Meydanı aynı gün Kerbela Meydanı’na çevrilmiştir. 10 Ekim hakka yürüyen canlarımız saygı ile anıyor. Davalarının ve umutlarının taşıyıcısı olacağımız, Yezid rejime karşı asla geri adım atmamak, anılarını yaşatma sözümüz olmalıdır. Barış dili Yezid’e karşı Şah Hüseyin’in hakikat dilidir. Mazlum Çaresiz, Mekân Rızasız, Zaman Sahipsiz Değildir.”
PİRHA/HABER MERKEZİ