İstanbul Pendik’te Alevilerin yaşadığı apartmanın duvarına henüz kimlikleri tespit edilemeyen saldırganlar tarafından “Alevilere ölüm” yazılmasına bir tepki de Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi’nden geldi.
Yapılan yazılı açıklamada, “Ev işaretlemesini gerçekleştiren ahlaksızlık ve vicdansızlık örneği şahsiyetler derhal bulunup, cezalandırılmalıdır. Aksi politik olan bu suçlara karşı, bizlerin toplumsal örgütlülüğümüzle yaklaşımımız da politik olacaktır. Bu korkakça eylemi yapanların ardındakiler de derhal kamuoyuna açıklanmalı ve cezalandırılmalıdır. Topluma karşı kin ve düşmanlık üreten yaklaşımlar toplum vicdanında mahkum edilmelidir” ifadeleri kullanıldı.
“ANADOLU VE MEZOPOTAMYA TOPRAKLARININ HALKLARINA UYGULANAN İNSANLIK SUÇLARI ORTADADIR”
“Irkçılık; suç üreten korkakların, işledikleri suçlar görünmesin diye güce dayanarak korkakça geliştirdiği, aşağılık kompleksinin sonucudur” denilen açıklamada, şunlar ifade edildi:
“Devşirilmiş toplumlarda ırkçılık ait olamama duygusunun yansımasıdır. Devşirmelik devşirilenden kan bedeli ister. Çünkü onun için asla muteber ve güvenilir olmayacaktır. Çünkü o ait değildir. Çünkü köklü değildir. Çünkü o vicdanı ve ruhu elinden alınmış olandır. Tarih bize gösteriyor ki Anadolu ve Mezopotamya topraklarının halklarına uygulanan insanlık suçları ile ortadadır. Ermeni ya da Rum isen kılıç artığı, Türkmen isen güvenilmez, Kürt isen bölücü, Arap isen pis çöl toplumu, Alevi isen ekmeği yenmeyecek, emekçi, işçi isen iliklerine kadar sömürülecek olansındır. Her şey muktedirin devşirme bekası için. Kadim halkların evlatlarını hizmete almaktır mankurtluk. Ama oda bilir ki kökü derinde olanın meyvesi eninde sonunda aslına döner. Bu nedenle güvenilmezdir Nemrutlar nezdinde.
“HANEMİZE NİŞAN KOYMAYA GEREK YOK CEMALİMİZE BAKSAN IŞIĞINDAN KÖR OLURSUN”
Yine hanemize kırmızı çekilmiş, korkakça yazan bilmez ki Hakk Yol Alevi evlatları bu nişanı başlarında Şah Hüseyinle Kerbela meydanında taşımışlar. Hanemize nişan koymaya gerek yok cemalimize baksan ışığından kör olursun. O nedenle gece karanlığında hanemize ilişirsin. Bizedir güvercin tedirginliği hani. Kökümüze musallat olacaksan bilesiniz ki Aleviler halklardır. Kürttür, Araptır, Türkmendir, Arnavuttur, Çerkezdir, Rumdur, Ermenidir. Şah Hüseyin’e, Baba İshak’a, Hacı Bektaş’a, Şeyh Bedrettin’e, Bawa Mansur’a, Bawa Kureyş’e, Ağuçan’a, Dede Garkın’a ikrar vermiş olanlardır. Hani tarih cenklerimizi de iyi bilir. Nemrutlar, Yezitler iyi bilir. Zerre-i misgal korkmadığımızı en iyi korkaklar bilir.
“ALEVİ HALKLAR DEMOKRATİK YAŞAM ISRARINDA OLAN POLİTİK HALKLARDIR”
Alevi hanelerine nişan koyarak bizleri onurlu duruşumuzdan bir misgal geri adım attırıp, devşireceklerini düşünenler gaflet içerisinde olduklarını iyi bilmelidir. Geçmişe gitmeye gerek yok 97 yıllık Cumhuriyet tarihi cesaretimize, tüm işkencehaneleri de tanıktır. Tüm meydanlarında tanık olduğu gibi. Bizler demokratik eşit gelecek ve yaşam için elimizden gelen tüm desteği bugüne kadar verdik. Bundan sonra da Demokratik bir gelecekte ısrarcıyız. Fakat politik ve özel savaş yöntemleri olan ev işaretlemeleri ile bizleri köşeye sıkıştıracağını düşünenlerin, suçlarını gizlemeye çalıştıklarının farkındayız. Alevi Halklar demokratik yaşam ısrarında olan politik halklardır. Hanelerimizi işaretleyen ve ya işaretlettirenler bize şunu demek istiyorlar ise başımız üzerine. Her hanemize yöneldiğinde yüzbinler ile oraya gelmemizi istiyorlarsa başımız üzerine. Elbet elini vicdanına koyacak o kadar Alevi meydan kurar. Gezi de her kapı bize açılırken, herkes bir yerinden ders çıkarmıştır diye düşünüyoruz. Lakin sürdüğünüzü düşündüğünüz Alevi Halklar artık dünyanın her toprağında mekan sürüyor.
“BU KORKAKÇA EYLEMİ YAPANLARIN ARDINDAKİLER DE DERHAL KAMUOYUNA AÇIKLANMALIDIR”
Ev işaretlemesini gerçekleştiren ahlaksızlık ve vicdansızlık örneği şahsiyetler derhal bulunup, cezalandırılmalıdır. Aksi politik olan bu suçlara karşı, bizlerin toplumsal örgütlülüğümüzle yaklaşımımız da politik olacaktır. Bu korkakça eylemi yapanların ardındakiler de derhal kamuoyuna açıklanmalı ve cezalandırılmalıdır. Topluma karşı kin ve düşmanlık üreten yaklaşımlar toplum vicdanında mahkum edilmelidir.
“MAZLUM ÇARESİZ, MEKAN RIZASIZ, ZAMAN SAHİPSİZ DEĞİLDİR”
Alevi halklarına çağrımızdır. Her birimiz birlikte bu zulme karşı birlik olarak karşı durmalıyız. Demokratik bir yaşam için birlik ruhu, zorunluluk olarak artık önümüzde durmaktadır. Tüm demokratik mücadele dinamikleri ile demokratik bir gelecek ruhu ile yol yürüyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Mazlum çaresiz, mekan rızasız, zaman sahipsiz değildir.”
PİRHA/ İSTANBUL