Temmuz 1980’de faşistlerce gerçekleştirilen Çorum katliamında yaşamını yitirenler bugün Çorum’da Demokrasi Güçlerince gerçekleştirilen yürüyüş ve devamında yapılan basın açıklamasıyla anıldı.
Çorum katliamında yaşamını yitirenleri anmak amacıyla gerçekleştirilen yürüyüşle birlikte saat: 14:30’te Halkın Sesi Partisi (HAS) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet BEKAROĞLU, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut ÖKER, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İhsan ÇARALAN ve ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker ERTUĞRUL'un katıldığı bir panel gerçekleşti. Anma akşam saat: 18:00’de başlayan halk sanatçılarının katıldığı müzik şöleniyle son buldu.
Çorum’da katledilenler unutulmadı, katiller protesto edildi
Çorum katliamında yitirilenleri anmak amacıyla düzenlenen yürüyüşe katılmak için Çorumlular, Sivas’tan ve diğer kentlerden gelenler, saat: 11:00’den itibaren Bahabey Caddesinde bulunan eski Cumartesi Pazar’ında toplanmaya başladılar. Saat: 12:00’de Alevi Kültür Merkezi önünde yürüyüşe geçen kitle, Pazar yerindekilerle birleşerek saat kulesine doğru yürüyüşünü sürdürdü. Eğitim – Sen’in önünden geçerken burada bekleyen kitlede yürüyüş kortejine katıldı. “29 MAYIS – 4 TEMMUZ 1980, UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ” pankartı arkasın yürüyenler sık sık, “HALKIMIZ SAFLARA HESAP SORMAYA – ÇORUMU UNUTMA UNUTTURMA – GÜN GELECEK DEVRAN DÖNECEK FAŞİSTLER HALKAHESAP VERECEK – BAKMA BAKTIKÇA SIRA SİZE GELECEK – YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ – FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA – YOLUMUZ PİR SULTANIN YOLUDUR – FAŞİST CUNTA YOLUNDA KATLEDİLDİK ÇORUMDA” sloganları haykırıldı.
Yürüyüş korteji saat: 13:00’te Saat Kulesine ulaştı. Burada yapılan saygı duruşunun ardından Çorum Alevi Kültür Derneği Başkanı Nurettin AKSOY kısa bir konuşma yaptı. Çorum’u kana bulayanların açığa çıkarılmasını talep ettiklerini belirten AKSOY, yaptığı çağrıda karanlıkları aydınlatalım, barış ve kardeşlik ortamını kuralım dedi.
Çorum katliamı dış güçlerin tezgahı mı?
Hazırlanan ortak metni ise KESK Çorum Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü olan SES Çorum Şube Başkanı Merter KOCATÜFEK okudu. Ülkemizde ne zaman kanlı toplumsal bir olay yaşansa hemen ‘bizi çekemeyen dış güçlerin tezgahı’ der geçeriz diyerek konuşmasına başlayan ÖZTÜRK konuşmasına şu sözlerle devam etti. “Bu söylemi kabul etsek dahi Maraş olayları 1978 yılında, Çorum olayları 1980 yılında Sivas katliamı 1993 yılında ve Gazi olayları 1995 yılında yaşandı. Bu kadar kanın döküldüğü, bu kadar acıların yaşandığı ülkemizde hala birileri bizi provoke edebiliyorsa biz provokasyona gelecek kadar cahil miyiz? Hiç bir ders almıyoruz diye toplum olarak oturup düşünmemiz gerekmez mi?”
Anmak yaraları kaşımak değil, katliamları sorgulamaktır
Çorum katliamını protesto amacıyla bu yıl 3. anmayı gerçekleştirdiklerini belirten KOCATÜFEK, amaçlarının kabuk bağlamış yaraları kaşımak değil, bu katliamların neden ve sonuçlarını her kesimin gözünden ortaya koyarak bir daha benzer olayları tezgahlamaya çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmaktır dedi.
Geçmişle hesaplaşmak için herkese görev düşüyor
Bu konuda herkese görev düştüğünü belirten KOCATÜFEK, en büyük görevin ise geçmişiyle hesaplaşmış devlete ve gençlere, yol gösterici kanaat önderlerine, bu acıları yaşayanlara düştüğünü söyledi.
Büyük çoğunluk Çorum, Sivas ve Maraş’ı her hangi bir kent ismi olarak biliyor
Genç bir nüfusa sahip olduğumuz ülkemizde milyonlarca insanın yakın tarihimizde yaşananları bilmediğini belirten KOCATÜFEK, milyonlar için Çorum, Sivas ve Maraş’ın sadece şehir isimleri olarak bilindiğinin düşündürücü olduğunu kaydetti.
Yaşanılmış acılardan bihaber duyarsız ve tepkisiz bir toplum yaratıldı
Yaşanılmış acılardan habersiz, tepkisiz, duyarsız bir toplum yaratıldığını ifade eden KOCATÜFEK, bilmemenin kaybetmek olduğunu, cahil insanın kolay kandırıldığını ve butür insanların maşa olarak kullanılmaya müsait olduğunu söyledi.
Birer bilinçli yurttaş olarak cehaleti yeneceklerini, yalan yanlış bilgilere tenezzül etmeyeceklerini belirten KOCATÜFEK, araştırarak gerçekleri gün yüzüne çıkartacaklarını vurguladı.
Sivas Valisi bu tutumuyla AKP’ye yatırım yapıyor
KESK Dönem Sözcüsünden sonra Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut ÖKER’de yaptığı kısa konuşmada, dün demokrasi güçlerine düşmanca davranan Sivas Valisinin tutumunu protesto etti. ÖKER, Vali için, belki de AKP’nin gözüne girmek ve bir sonraki dönemde milletvekili olmak için yatırım yapıyor olabilir dedi.
Katliamı yapanlar halklar değil egemenler
Bizler bu katliamlardan ders çıkardık diye sözüne devam eden ÖKER, bu katliamları aleviler, Sünniler, Kürtler, Türkler, Lazlar ve Çerkezler değil egemenler yapıyorlar diyerek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü. “Çorum şehitlerini anmak amacıyla burada bir araya geldik ve başka şansımızda yok. Bu ülkeyi kan emicilere bırakmamak ve halkların kardeşçe yaşamasını sağlamak için bir aradayız. 30 yıl önce katliamın ardında ABD, faşist Kenan Evren vardı. Bu katliamlarla birbirimizin acısını sahiplendik. Alevi Sünni herkesi birlikte olmaya davet ediyoruz. Faşist Kenan Evrenlere bu meydanı boş bırakmayalım. 31 yıl önce katledilenleri saygıyla anıyor, mücadeleleri önünde eğiliyorum.”
Yitirdiklerimizin heykelleri meydanlara dikildiğinde o zaman görevimizi yapmış sayılırız
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan GEÇMEZ’de yaptığı konuşmada şöyle dedi. “Bugünkü hükümet, bizi Diyanet denilen kuruma bağlayarak diyanet ocağı oluşturmaya çalışıyor. Bu kurum kalkmadığı sürece barış olmayacaktır, dinimizi özgürce yaşayamayız. Bu diyanete karşı direneceğiz. Kaç kere Alevi çalıştayı yaptılar, ancak çıkan sonuçlara biz müsaade etmeyeceğiz. Amacınız bu çalıştaylarda karanlıkları aydınlatmaksa Çorum'u, Sivas'ı aydınlatın. Madımak Oteli'nin müze yapılması isteğiniz ne kadar masum. Açtıkları kültür, sanat merkezinde yakanların adını yazmışlar. Bu nasıl anlayıştır. Sivas’a, Çorum’a niye gidiyorsun diyorlar. Birbirimizin haklarına saygı gösterene kadar gelmeye devam edeceğiz. Ne zaman ki bu kentte katliamda yaşamını yitirenlerin heykelleri meydanlara dikilirse o zaman görevimizi yapmış sayılırız. Burada Çorum halkının vicdanlarına sesleniyorum. Eşitlik ve özgürlük isteyenler, eşit yurttaşlık isteyenler hani nerdesiniz? Bunlar Hitlerden, Nazilerden daha acımasız davranıyorlar. Biz Madımak’a, Çorum’a gitmeye devam edeceğiz. Çünkü hala yanıyorlar. Önümüzdeki yıl Çorumluları daha güçlü katılmaya davet ediyor, bu yolda toprağa düşenleri saygı ve sevgiyle anıyorum.”
Çağdaş insanlar olarak biz ne yaptıkta bu günlere geldik diye sorgulamalıyız
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Selahattin ÖZEL ise, 31 yıl önceki katliamı bugün birkez daha lanetlediklerini, sadece bunu değil Kerbeladan bugüne tüm katliamları lanetlediklerini vurguladı. Katliamı gerçekleştirenlere çekilen “yuh”lara katılmadığını belirten ÖZEL, yuh çekmek ile alkış arasında bir farkın olmadığını asıl olarak çağdaş insanların “biz ne yaptıkta bu günlere geldik” diye düşünmesi gerektiğini belirterek şehitlerin önünde saygıyla eğildiğini söyledi.
Halkın yüzündeki tedirginlik yaşanan vahşetin büyüklüğünü göstermeye yetiyor
Çorum saat kulesi meydanındaki eylem saat: 13:30’da son buldu. Her ne kadar hava sıcak olsa da yaşlı insanların katılımı ile birlikte değerlendirildiğinde sıcağın katılmama gerekçesi olamayacağı bir gerçekti. Çorumluların yürüyüşe katılım konusunda hala tereddüt yaşadıkları, yıllar geçse de o korkuyu üzerinden atamadıkları çok belliydi.
Çorum katliamı nasıl başlamış ve neler yaşanmıştı hatırlamakta yarar var
1980 yılı 27 Mayıs’ında Gümrük ve Tekel Bakanı Faşist Gün Sazak’ın öldürülmesini bahane eden karanlık güçlerin kışkırttığı MHP’li bir grup faşist, 28 Mayıs günü Çorum’da terör estirmeye başlar. Dükkânlar yağmalanır, alevi ve demokrat olarak bilinen esnaflar dövülür. Alevilerin yoğun olduğu Mahalleler saldırının boy hedefidir. Çorum’da katliamın startı verilmiştir ve bu saldırılar belli Aralıklarla 5 Temmuz 1980′e kadar sürer. Tarihimizin acı, kan ve gözyaşıyla dolu bir zaman diliminde yeralan, faşistlerce gerçekleştirilen Çorum Katliamı, her ne kadar 27 Mayıs 5 Temmuz 1980 tarihleri arasında kabul edilse de, Çorum, ilçe ve köylerinde uzun bir süre devam etmiştir. En son 14 Ağustos 1980 sabahı Kargı köyünden Mecitözü’ne gitmek için hareket eden 5 ilerici köylü, yolda araç beklerken faşistlerin silahlı saldırısı sonucu yaşamlarını yitirmişlerdir.
Çorum halkı ve devrimciler olağanüstü bir direnişle faşist saldırıya karşı koydular
Devrimci ve demokrat Çorum halkının katliamcılara karşı olağanüstü bir direniş sergilemesi binlerce insanın katledilmesinin önüne geçer, ancak buna rağmen Çorum kan revan içinde kalır.
Onca insan yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı, insanlar Çorum’dan göçer oldu
57 yurttaşın yaşamını yitirdiği, 200′den fazla insanın yaralı kurtulduğu; 300 e yakın ev ve işyerinin tahrip edilerek yakıldığı; binlerce ailenin göçüyle tarihin en karanlık sayfaları arasında yerini alan Çorum katliamı, 12 Eylül askeri darbesini yapanların darbeyi meşrulaştırmak için giriştiği açık bir provokasyon olarak tarihe geçti.
Katliam sonrası generaller yerinde inceleme yaptılar
Vahşi katliamın ardından 8 Temmuz’da Çorum’a gelen darbeci generaller, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel komutanı Orgeneral Sedat Celasun kanlı görevin “başarıyla” icra edildiğini yerinde incelediler.
ABD her zaman olduğu gibi yine işin içinde
TSK’nin darbe yapan komuta kademesinin işbirlikçisi ABD Büyükelçiliği’nde 2. katip olarak görevli CIA ajanı Robert Alexsander Peck 1980 yılının başında Çorum’a gelmiş, belediye başkanı ve vali ile görüşmeler yapmıştı. Bu görüşmelerde neler konuşuldu, neler yapıldı bütün bunlar ise açıklanmayan devlet sırrı olarak geride kaldı. 3 Temmuz 2011
Fotoğraflar
Çorum katliamı gazete manşetleri
Çorum katliamından kareler
NOT : Bu web sitesinin güvenlik sertifikasında sorun var. Bu web sitesine devam et (önerilmez). yazısını dikkate almayınız.
Yılmaz Kızılırmak / Alevi Haber - 4 Temmuz 2011