İnsan hakları savunucuları, işkencenin önlenebilmesi için cezaevlerinin sivil denetime açılmasını istedi
İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Halkevleri, Ankara 78’liler Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yaptıkları toplantıda, cezaevlerinde yaşananlara dikkat çektiler.
Tüm örgütler adına ortak açıklamayı okuyan İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, tırmandırılan şoven-faşist dalganın cezaevlerine yansımalarına dikkat çekti. Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan, PSAKD GYK Üyesi ve Sarıyer Şube Başkanı Muammer Şimşek’in, “27 Ekim günü cezaevinde işkence seslerinin yükseldiğine” dair bir mektup gönderdiğini kaydeden Öndül, Şimşek’in, aynı gün 8 hücrede yaşanan saldırıları anlattığını aktardı. Şimşek’in, cezaevinde hafta sonu araması hiç yapılmamışken o gün yapılmasının düşündürücü olduğunu, telefonda Kürtçe konuşanlara tehdit ve müdahalede bulunulduğunu, 22 Ocak tarihli bakanlık genelgesinin de uygulanmadığını anlattığını kaydeden Öndül, İHD’ye başka cezaevlerinden de şikayet mektupları geldiğini söyledi. Hak gaspları ile dayak ve darpların yoğunlaştığına ilişkin bu başvuruların kaygılarını artırdığını belirten Öndül, F tiplerinde en üst düzeye çıkarılan tecrit ve yalnızlaştırma politikalarının, cezaevlerinde baskı ve işkence ile keyfi ve insanı değerleri, insan yaşamını yok etme olarak sürdüğüne dikkat çekti.
Arama işkencesi
Arama adı altında hücrelere saldırılmasını ve tutuklu ve hükümlülere dövülmek suretiyle işkence edilmesini, “dışarıdaki şoven saldırıların cezaevlerine yansıması” olarak nitelendiren Öndül, o duvarların ardında neler yaşandığını bilme hakları olduğunu söyledi. Bunun için cezaevlerinin, insan hakları savunucularına ve kitle örgütlerine açılmasını isteyen Öndül, BM Minimum Cezaevleri Standartları’na uyulması gerektiğinin altını çizdi.
PSAKD Genel Başkanı Kazım Genç de mektup gönderen yöneticileri Muammer Şimşek’in, 25 Aralık 2006’da Küçük Armutlu’da, dernek olarak fuhuş ve uyuşturucuya karşı düzenledikleri bir kampanya gerekçe gösterilerek tutuklandığını ve 10 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıkacağını hatırlattı.
‘Seçmeli Protokol onaylansın’
ÇHD Genel Başkanı Kazım Bayraktar da tırmandırılan faşist-şoven dalganın en çok cezaevlerine yansıdığını ve yansıyacağını, cezaevlerinin her zaman ülkenin içinde bulunduğu düzeyi gösterdiğini söyledi. TİHV Başkanı Yavuz Önen ise Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı zamanında imzalanan, ancak henüz Meclis’te onaylanmayan BM İşkenceyi Önleme Sözleşmesi Seçmeli Protokolü’nün onaylanması için hükümete çağrı yaparken, cezaevlerinin de sivil denetime açılmasını istedi. Önen, sivil denetimden; “sivil” gibi gösterilen Cezaevleri İzleme Kurulları’nı kastetmediğini, çünkü bu kurulların Adalet Bakanlığı ile resmi ilişkisi olduğunu anlattı.
(Ankara / EVRENSEL) - 13.11.2007