İHD, Başakşehir Karacaören Veli Baba Cemevi'ne yapılan saldırıyla ilgili hazırladığı raporda, "Kürtler cemevine saldırdı" denilerek Alevi-Kürt çatışmasının zemininin yaratılmak istendiğini duyurdu: "Saldırı, 6-7 Eylül, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi olaylarına benzer yeni bir denemenin ayak sesleri."
"Saldırıda sivil polislerin kışkırtma yaptığını düşünüyoruz."
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Başakşehir'de 26 Aralık 2010'da saldırıya uğrayan Karacaören Veli Baba Cemevi ile ilgili hazırladığı raporda bu ifadeye yer verdi.
İHD'den Rıza Dalkılıç, Hulusi Zeybel, Ali Gök ve Ali Koçyiğit'ten oluşan heyet, rapora olayın ardından açıklamalarda bulunan Alevi örgüt temsilcilerinin ifadeleri ile medyada yer alan haberler arasında "çelişkiler" bulunduğu, bu durumun "kaygı verici" olduğu notu düşüldü.
Heyet, raporunda ayrıca Karacaören Veli Baba Cem ve Kültür Derneği Başkanı Kadir Savaş'ın anlatımlarına da yer verdi:
"Olay, 26 Aralık'ta saat; 19.30-20.00 sularında meydana geldi. Tahmini olarak 50-100 kişilik gösterici bir grup sokaktan geçerken ellerinde bulunan taşları Cemevinin camlarına atarak hızlı bir şekilde dağıldı. Yani olay 2-3 dakika içinde oldu. İçeride sadece 5-6 kişi bulunuyor. Aynı gün Halkalı'da bir düğünümüz vardı. Herkes bu düğünde olduğu için burada çok az insan vardı. Telefonlarla olayın haber verilmesi üzerine cemevinin önüne epeyce insan toplandı."
Savaş, olayla ilgili hiçbir kesimi suçlamadıklarını söyleyerek, "Basının olayı farklı yönlere çekip, haber yapmasını da anlamış değiliz. Mesela, 'bayrak'la ilgili yapılan haberler tamamen yalan ve yanlış" diyor.
Bugüne kadar Kürtlerle hiçbir sorun yaşamadıklarını dile getiren Savaş, "Buradaki esnafın yüzde 80'i Kürt kökenli. Biz alışverişimizi bu insanlarla yapıyoruz. Yani aramızda bir Alevi-Kürt çatışması söz konusu değil" dedi.
"Sivil polisler kışkırttı"
Diyarbakırlılar Derneği Üyesi bir kişi ise heyete şunları söylüyor:
"Bu bölgede Alevilere yönelik benzer girişim şimdiye kadar hiç olmadı. Olmasının da zemini yoktu. Olay günü toplanan kalabalık bizim derneğin bulunduğu yöne doğru geldiğinde, biz ve cemevi yöneticileri birlikte kalabalığı sakinleştirmeye çalıştık.
Daha sonra kalabalık başka bir sokağa girerek oradaki Vanlılar Derneği'nin camlarını taşlamış. Bu olayda sivil polislerin kışkırtma yaptığını düşünüyoruz."
"Medyanın da saldırıda rol oynaması düşündürücü"
Heyet, raporun sonuç bölümünde ise saldırının, Türkiye'nin tarihsel süreci incelendiğinde, yeni bir "provokasyon" girişimi olduğu izlenimi verdiği belirtiliyor:
"6-7 Eylül olayları, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi olayları incelendiğinde, benzer yeni bir denemenin ayak sesleri tespitini yapmak abartı değildir.
Medyanın bir kısmı da olayı, "Kürtler cemevine saldırdı, bayrağı indirmek istedi" biçiminde yalan ve yanlış haber yaparak, denenmek istenen oyunda rol almış gibi bir görüntü vermesi düşündürücüdür.
Ancak, gerek Kürtlerin gerekse Alevilerin örgütlü olması ve bu örgüt yöneticilerinin tezgâhlanmak istenen "provokasyonun" farkında olmaları önemli bir gelişmedir. Bu bölgede Kürt-Alevi çatışması çıkarmanın zemini zayıf görünmektedir. Ancak, benzer girişimlerin farklı yerlerde denenmek isteneceği unutulmamalıdır."(BT/EÖ)
İstanbul - BİA Haber Merkezi - 03 Ocak 2011, Pazartesi