Sivas Belediyesi, Madımak Otel'deki kebapçının kapatılması davasında savunma yaptı: "Kebapçı dükkânını kapatmak toplumsal barışı zedeler"....
KEBAPÇI BARIŞ İÇİN ÖNEMLİ
Avukat Barış Yıldırım'ın, Sivas'ta 35 kişinin yakıldığı Madımak Otel'deki kebapçının ruhsatının iptali için Belediye Başkanlığı'na karşı İdare Mahkemesi'nde açtığı davada, Sivas Belediyesinin mahkemeye gönderdiği savunma bir ibret belgesi. Belediye açılan ruhsat iptali davasının sonunda kebapçının kapatılmasının toplumsal barışa zarar vereceği temelli bir savunma yaptı.
NİYET SORGULAMASI DA YAPTI
Belediye, ayrıca savunmasında, dava dilekçesi üzerinden niyet sorgulaması da yaptı ve "Davacı dava açmada ehliyeti bulunmamakla birlikte, objektif ve iyi niyetli de değildir. Kanunlara riayet ederek faaliyette bulunan lokantanın ruhsatını iptal etmek için açmış olduğu davayı çeşitli medya organları ve internet sitelerinde haber olarak duyurmuştur" ifadelerine yer verdi.
Toplumsal barış için köfte harcı
İHD Tunceli Temsilcisi Av. Barış Yıldırım'ın, Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında 35 aydın, yazar ve sanatçının yakılarak katledildiği otel binasında açılan kebap lokantasının işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edilmesi için Belediye Başkanlığı hakkında açtığı davada, belediye skandal bir savunmaya imza attı. Sivas Belediyesi, açılan davanın toplumsal barışa zarar vereceğini ileri sürerek, siyasi bir amaç güdüldüğünü iddia etti.
Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nde bulunan 35 aydın, yazar ve sanatçının yakılarak katledilmesinin ardından otel binasının alt katında kebapçı lokantası açılmasına tepki gösteren İHD Tunceli Temsilcisi Av. Barış Yıldırım, kebapçı dükkânının işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal etmesi için 19 Eylül günü Sivas Belediyesi hakkında Sivas İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Yıldırım'ın otel binasında bulunan kebapçı dükkânının işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edilmesi talebiyle açtığı dava kapsamında Belediye'nin verdiği savunma ise skandal niteliğinde.
BELEDİYE MÜNECCİNLİĞE SOYUNDU
Belediye'nin Sivas İdare Mahkemesi'ne gönderdiği savunmada ruhsat verme işleminin tamamen kanunlara uygun olarak yapıldığını, davacının burada herhangi bir şahsi zararı olmadığı için İdare Mahkemesi'ne başvuruda bulunamayacağını ileri sürdü. Belediye, ayrıca dava dilekçesi üzerinden niyet sorgulaması da yaparak, "Davacı dava açmada ehliyeti bulunmamakla birlikte, objektif ve iyi niyetli de değildir. Madımak Oteli altında kanunlara riayet ederek faaliyette bulunan lokantanın ruhsatını iptal etmek için açmış olduğu bu davayı çeşitli amaç ve gayeler için (toplumsal barışa zarar verecek, siyasi gaye vb.) kullanmaktadır. Bu konuda çeşitli medya organları ve internet sitelerinde haber olarak duyurmuştur" ifadelerine yer verdi.
'SAVUNMA, DÜKKÂNI AÇMAKTAN BETER'
Belediyenin verdiği savunmanın oraya kebapçı dükkanı açmak kadar olumsuz bir yaklaşım olduğunu ifade eden İHD Tunceli Temsilcisi Av. Barış Yıldırım, "Bu ülkenin en yetkili ağızlarından Kültür Bakanı orada kebapçı bulunmasının kendisini iğrendirdiğini ifade ediyor. Fakat Belediye Başkanı bunun tam tersi bir yaklaşım sergileyerek toplumsal barışı zedeler bir pratik için açtığı davaya 'toplumsal barışa zarar verecek' diye savunma yapıyor" diye konuştu. Oranın kebapçı dükkanı olarak kalmasının kabul edilemez bir durum olduğuna vurgu yapan Yıldırım, kebapçı dükkânının ticari faaliyetine devam etmesinin toplumsal infiale sebebiyet vermekte olduğunu, bu durumun toplumsal barışa da zarar verdiğini kaydetti.
'ALMANYA ANIT YAPTIRMIŞTI'
Yıldırım, 1993 tarihinde Almanya'da benzeri bir olayın yaşandığını ve olayın yaşandığı yerin 'Utanç müzesi' haline getirildiğini hatırlatarak, "Sivas-Madımak katliamından kısa bir süre önce Alman neo-nazileri, Almanya'nın Solingen kentinde yaşayan bir Türk ailesinin evini 29 Mayıs 1993 tarihinde gece yarısı kundakladı ve ailenin beş bireyi yakılarak katledildi. Bu katliam, başta ülkemizde ve tüm dünyada infial yarattı ve kınandı" dedi.
Alman Hükümeti'nin yanan evi istimlak edip Utanç Müzesi'ne dönüştürdüğünü belirten Yıldırım, "Bahçesine de katledilen aile bireylerinin anısına beş adet ceviz ağacı dikti. Her yıl yapılan anmalara Alman devleti en üst seviyeden katılır. Alman devletinin katliam sonrası yaklaşımı, adalet beklentisi içerisindeki başta ailenin ve tüm insanlığın vicdanını rahatlatmıştır" diye konuştu.
RÜŞTÜ DEMİRKAYA DİHA
Anıtmezara saldırıya soru önergesi
CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, 2 Temmuz 1993 yılında Sivas Madımak Otelinde çıkan yangında hayatını kaybedenlerin Karşıyaka Mezarlığında bulunan anıt mezarlarına 1 ay içinde 2 defa saldırı yapıldığını belirterek, "Anıt mezarlara yapılan çirkin saldırı ile ilgili tespitler ve yapılan işlemler nelerdir? Olayların failleri tespit edilmiş midir? Yakalanan fail var mıdır?" diye sordu.
Karşıyaka mezarlığında kaç güvenlik görevlisinin çalıştığını öğrenmek isteyen CHP'li Ateş, Bakan Atalay'a, "Anıt mezara yapılan saldırı sonrasında, Karşıyaka Mezarlık Müdürlüğüne başvuruda bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yetkililerine, 'Mezarınızı siz kendiniz korumuyor musunuz?' diyen yetkililer hakkında bir işlem yapılmış mıdır?" sorularını yöneltti.
BİRGÜN - 19 Aralık 2007