Binlerce hatta milyonlarca canlı türünün bulunduğu gezegenimiz olan , Dünyada , dönem dönem, bazı insan türleri de yaşadı. Geçtiğimiz dönemde Neandertal insanlarının 176 bin yıl önce yaptığı, tarihin en eski insan eliyle yapılmış yapısının bulunduğu söylendi . Peki köklü bir geçmişi bulunan insanlık, ailesi içinde, dilleri açıldığında,Alevi öncülerinden çok defalar Kalu beladan beri (ilk yaratılış) varız.
Söylemini sayısız kereler duymuşsunuzdur.
Bu kadar eski ve köklü tarihsel süreçlerini geçiren Alevilik, iyi insandan taraf olmuş , bugünkü tüm iyi insanları kapsayan, cinsiyet, İnançsal, dinsel farklılık, milliyet, soy köken, dil, Coğrafya gözetmeden, Pir Bektaşi Veli 'nin dediği gibi 72 milleti bir nazar ( göz) gören ayrımsız iyiyi güzeli, doğruyu, haklıyı, seven, Adaletin yanında, mazluma yoldaş önerme yi, düsturu bir kenara bırakarak, asimilasyoncuların tuzağına doğru ilerliyor, İSLAM ümmetinin inancına, kendini yamayan, İslama ilgili tarihi, yaşanmışlıkları, mevcut kitabı KURAN'I uygulamaları, İslam Peygamberi ve sahabeleri, halifleri vs. gelenek görenekleri, bugünün dünyasında yaşanan reel İslamı mezhep, tarikat ve Cemaat vb. yapılarının, İslami medrese, ilahiyat, İmam hatip, gibi eğitim kurumlarını dikkate almadan, (ben İslamın özüyüm) diyerek, bir adım daha ileriye giderek, Ocakzadeyim, Peygamber torunuyum, benim Dedem İslam Peygamberi Hz. Muhammed, onun Ehlibeyti soyunun devamıyım.
İMAM Zeynel Abidin, İmam Musa-ı Kazım'ın vb. evlatlarındanız.
İMAM Cafer'in mezhebin de, diye devam eden iddiaların, nesnel somut bilimsel tarihsel verilerini verbilirlermi..???
Kendilerine boca edilmiş Şia masalları dışında, elbette hayır..!!
Bunun içinde yaşadığımız Coğrafyanın şartları gereği, yaşama tutunmak için giyilmiş bir elbise olduğunu, İslami terim isim vb bir takım etkilerin sonucunda, giydiğimiz elbisenin, hiçbir döneminde bizi yeterince örtemediğini, bundan dolayı sürekli bir şekilde, Kırım, katliam sürgün, asimilasyon her türlü baskıların hedefi olduğumuz.
Gün kadar açıkken, Israrla, inatla günümüzde bile, bilgi bize bu kadar yakın iken, bu ısrar inat ayak direme niye..???
Bilinen İslam tarihi içinde, Hz. MUHAMMED dönemi dahil, 4 halife sonrası dönemleri dikkate dahi almasanız, Aleviliği İslamın neresinde gösterebilirsiniz..??
Herkesin YOL, u inancı, Dini itikadı kendine
Alevilerin giydikleri İslam kıyafetinin, İslamın kendisi özü olmadığını, samimi her yürek söyleyebilir.
Aleviliğin, içine İslam girmiştir..!!!
Ama Alevilik İslam değildir..!!! Alevilik kendine has, özgü bir inançtır.!
Alevi tarihi bunu binlerce kez kanıtlayacak delillere sahiptir.!
12 rakkamında yatan gerçeğin, imama evrilmesi, İslamla buluşmadan sonra oluşan bir durumdur.
Mitolojik Alevi tarihi, Ocak dediğimiz geleneksel tarihi kökü olan, Mürşid, Pir, Rehber, Talip, İnançsal rituellerimizin, birliğimizin anahtarı , son yüzyılda özelikle itihatçı, sonradan, Kemalist Türk İslamcı kadroları tarafında kırılmış, yalan yakıştırma tarih tezleri kurgulanmıştır.
Yaşatılan Alevi soykırım, katliamları bu durumu kökünden çözmek üzerine kurgulanmıştır.
Özelikle DERSİM, de soykırımcların vahşet uygulamaları temel amacı, 1926 başlarında başlayan, Alevi, Kızılbaş, Bektaşi YOL önderlerimizin, Cem yapmasının suç sayılması, tutuklanması, Dergahların kapatılması, Ocakların dağıtılması, ile sürdürülen Politika, DERSİM, le ciddi geri dönülmez tahribatları beraberinde getirmiştir.
Elbette, bu süreç bir devlet politikası devamlılığı içerisinde günümüze kadar taşınmıştır.
Göçler, inançsal Coğrafyanın değişimi bu politikanın ürünüdür.
Ülkemizde elbette, Caferi şii Aleviler vardır.
Benzer içerikte çeşitli, gruplar tarikatlar vardır.
Nusayri Arap Alevisi (Arap uşağı) Bu insanlarla ortak kullandığımız üst kimlik ALEVİLİKTİR..!!!
Bundan dolayı, kendisi gibi davranmamızı isteyen, bu inanç grupları, hem kendileri hem bizim için handikaplar, yalnış anlamlara neden olmaktadır.
Ortaklaştırlan, git gide benzer isimler uygulamalar çoğaltılarak, Şia İslamı içinde eritilmek istenen inancımızın, bilinçli asıl koruyucusu olması gereken, OCAK mensubu Canların, ezberler üzerinden yanılgılara düşmesi, anlaşılabilir.
Ama özellikle, bu hassasiyeti bilen, Egemen devlet mantığı, buldukları işbirlikçiler üzerinden, Alevi Pirlerinin torunlarını, sisteme entegre etmek için her yöntemi denemektedir.
Örneğin
CEM VAKFI başında, Prof, ve Ocakzade yan yana bilim, İnanç kimliklerinin kullanan mantık, aynı yöntemi yaygınlaştırmıştır.
Günümüzde, bilim adamı kisveli, Kadın bilm insanı kisvesi altında, Alevilere yön vermek için, Üniversite tez araştırma vs. kılıflar içinde ne kadar İslamın özü olduğumuz bizlere sunulmaktadır.
Özelikle Yas dönemde, gri dedeler aracılığıyla, hizmeti ülke dışında sunmalarıda bundandır.
Bu bağlamda siyasi ihaleler verilmiş olması dikkatten kaçırılmamalıdır.
Sol sosyalist, Kemalist kisvesi altında, şiacıların paydaşı olmak, İslamcı davramak
Dersimli kimliği ile şiacıların, Devletin bu karanlık politikalarına evet demek, her halde cehalet değildir.
Aksine birlikte iş tutmaktır..!!
Alevilerin, hiçbir kimlikle sorunu yoktur, sorun Alevilerin, YOL inancını bitirmek isteyen, Egemenler ve onların çanağına düşenlerdir..!!!
Alevi Toplumunu, katlederek kırımlarla bitirmeyenler, inancı kendi meşreplerine benzeterek, bitirmek istiyorlar.
Her Kültür, din ve inanç elbette bir birinden etkilenmiştir.
Binlerce yıllık, komşuluk ilişkilerinde gönüllü dönüşümler, farklılaşmalar, Çağın getirdiği yenilenme, vs bir çok nedeni bilmek incelemek, doğruları ortaya çıkarmak, için Alevilerin zamana ihtiyacı vardır.
Bağımsız Alevi kurumları bu çabaların çalışmaların yapılabilmesi için gerekli özverili davranışları, yapılanmaları, mutlaka desteklemeli yada bizatihi yapmalıdır.
Çeşitli etnik kimliklerden, Alevi olunmasını ,elbette normal olduğunu bildiğimiz halde, ırkçı eksende insanlarımızı ayrıştırmak için kullanıldığıda vakidir.!
Alevi, YOL inancımız ikrarın, Pir nezdinde Yol'a verildiği,Ocak kutsallarımızın tarihini İslam öncesi binlerce yıllık kadim tarihten aldığı, Dağların, ırmakların, doğanın, Çeşitli Canlı varlıkların bir çok mitolojisi olan tarihin, incelendiğinde Cansız duvarı yürüten, Aslan bincisi, Yılanı kamçısı yapan, Ağunun, ateşin kâr etmediği, güvercin donunda (görünüm) , ceylan gibi göze görünen ak sakallı ihtyarın, Boz atlı Hızır olarak göze ayan olan, nice doğa üstü mitlerin, Dağ ile Irmak ile ikrar verip Kirve olmanın, saz deyiş ile Hakka yakarışın, erdemli Kamil insan olabilmek için ahlaki faziletleri, yaşamayı öneren, barışçıl sevgi inancının neresinde İsamı buluyorsunuz..?? Bilemedim..!!!
Gerçekler demine devranına. .!!
Aşk ile.
29.03.2020
Binali İpek