Çamuroğlu kontrolünü kaybetti

Çamuroğlu kontrolünü kaybetti    AKP milletvekili Çamuroğlu, düzenledikleri muharrem iftarlarına katılmayı reddeden...

Çamuroğlu kontrolünü kaybetti
   
AKP milletvekili Çamuroğlu, düzenledikleri muharrem iftarlarına katılmayı reddeden kuruluşların temsiliyet gücü olmadığını ve çözüm istemediklerini; Alevilere "rejimin teminatı" niteliği atfedenlerin Sivas, Çorum ve Maraş katliamlarından sorumlu olduğunu söyledi.

soL (HABER MERKEZİ) AKP'nin Alevi açılımının mimarı, İstanbul milletvekili Reha Çamuroğlu, Zaman gazetesi muhabiri Nuriye Akman'a verdiği röportajda, Alevi açılımında gelinen son noktayı değerlendirdi ve Alevi temsilcilerinin tutumuyla ilgili ilginç yorumlarda bulundu.

"Alevi dernekleri çözüm istemiyor"

Alevi-Bektaşi dernek temsilcilerinin Çamuroğlu ve Başbakan Erdoğan'ın da katılımıyla geçen çarşamba akşamı verilen muharrem iftarını "şov" olarak nitelendirmesi ve geçen yıl benzer şekilde yapılan muharrem iftarına katılanları da "düşkün" ilan etmeleri hakkında konuşan Çamuroğlu, "TRT Şeş - DTP" örneğinden yola çıkarak, Alevi temsilcilerinin çözüm istemediğini savundu. Çamuroğlu, "TRT Şeş yayına başladığından beri en çok Kürt haklarını savunduklarını iddia eden kesimler tarafından muhalefetle karşılaştı. Çünkü bazı insanlar sorunların çözülmesini istemiyorlar. Çünkü o sorunlar onlar için aslında bir tramplen; onlar o sorunlarını basamak yaparak nihai hedeflerine atlamak istiyorlar" dedi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Alevi-Bektaşi Federasyonu'nun (ABF) "biz ve öteki" ayrımı yaratmayı amaçladığını öne süren Çamuroğlu, söyleşinin devamında ise Alevilik ve Bektaşiliğin, iddia edildiğinin aksine, birlikte anılmaması gerektiğini, Bektaşiliğin Alevilikten farklı olarak "İslamın bir tarikatı" olduğunu söyledi. Çamuroğlu, "Bu arkadaşlar tarikat kelimesini adeta bir hakaret gibi kullanırlar. Ama Bektaşilik bir tarikattır" dedi.

Çarşamba akşamı verilen muharrem iftarının nasıl geçtiği sorusu üzerine de Çamuroğlu, "Aleviliği İslam içi sayan bütün kuruluşlar oradaydı. Aleviliği İslam dışı gören küçük bir azınlık katılmadı. Zaten davetli de değillerdi" ifadelerini kullandı.

Çamuroğlu ayrıca, "Aleviliğin geleneğinde toplu iftar yoktur" diyerek düzenledikleri iftar yemeğine katılmayanların "Mülkiyeliler Birliği, Yüksel Caddesi, Selanik Caddesi gibi yerlerde rakı içerek" ikiyüzlü davrandıklarını iddia etti.

"AKP bu sorunu çözemez görüntüsü yaratılmak isteniyor"

Çok sayıda Alevi kuruluşunun iki yıldır düzenlenen muharrem iftarlarına katılmayacaklarını açıklamalarını ve Meclis'te kendisiyle görüşmeyi reddetmelerini değerlendiren Çamuroğlu, bu derneklerin üye sayısının çok cüzi olduğunu ve Alevi toplumunu temsil edemeyeceklerini savundu.

Bu derneklerin "Emin Çölaşan" gibi davrandıklarını, hem birşeyler talep edip hem de AKP'yi düşman yerine koyduklarını söyleyen Çamuroğlu, "Ak Parti ağzıyla kuş tutsa taleplere cevap vermiyor görüntüsü yaratılmak isteniyor. Yani burada istenen sizin belli talepleri karşılamanız değil. Bu arkadaşlar Alevileri toplumun bütününden ayrıştırıp, belirli bir güç odağı halinde istifade edilebilir bir unsur haline getirmek istiyorlar. Alevilerin sorunlarını Ak Parti'nin çözmesini istemeyenler çok. Çünkü Ak Parti'nin bu sorunları çözmesini siyasi bir ranta dönüştüreceği korkusu onları dehşetle titretiyor. Oysa sorunun çözümüne engel çıkarmak yerine sorunun çözümünü istemeliler" dedi.

"Alevileri 'cumhuriyetin teminatı' atayanlar dökülen kandan sorumludur"

Zaman muhabiri Nuriye Akman'ın "Devlet Alevileri irticaya karşı panzehir olarak mı kullanılıyor?" sorusu üzerine, Çamuroğlu şunları söyledi: "Alevileri övmek için bazı cümleler kullanılır. Bu cümleler aslında çok tehlikelidir. Mesela denilir ki: 'Türkiye'de laikliğin ve cumhuriyetin teminatı Alevilerdir'. Alevi vatandaşlarımız bunu duyduklarında gönülleri hoş olur, gevşerler, sevildiklerini hissederler. Oysa bu Türkiye'de içinde bulunduğumuz siyasi sistemi ve rejimi bir dini inanca havale etmektir. Ve bu dini inancın mensuplarını da bu sistemden hoşnut olmayan insanların hedefi haline getirmektir. Bir demokraside herkesin sistemden hoşnut olmama özgürlüğü vardır. Mezhepler ve itikadlar üzerinden siyaseti savunmaya kalkarsanız, Türkiye'de Aleviler ile Sünniler arasındaki her olumsuz olaydan, dökülen her kandan sorumlu olursunuz."

Akman'ın "Sivas, Madımak, Kahramanmaraş olayları bu anlayışın sonucunda ortaya çıkan felaketler midir?" diye sorması üzerine de, Çamuroğlu, "Tabii ki. Geçmişte 'bırakın biraz vursunlar birbirlerini' diyen devlet yöneticileri olduğunu biliyoruz artık" yanıtını verdi.

SOL HABER - 10 Ocak 2009

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR