Alevi Bektaşi Federasyonu Basın Açıklaması :
* AKP, Zorunlu Din Derslerini, yine Zorunlu olarak, bu arada kimi Alevileri ve Aleviliği de kullanarak okutmaya hazırlanıyor.
* Bu Oyunda Rol Almayacağız.
13.12.2010 günü Devlet Bakanı Faruk Çelik, Ankara’da bir toplantı düzenleyerek; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerinin müfredat programında Alevilikle ilgili hangi konuların işleneceğine dair bilgiler verdi.
Bu toplantı’ya Federasyonumuz, bağlı örgütlerimiz (Biri hariç) HBVAKV ve yurtdışı örgütlerimiz davet edilmediler.
Gazete haberlerine göre 60’a yakın davetliden sadece 41’i katılmış.
Katılanlar kimlerdi?...
Bir-iki namuslu gazetecinin dışında; AKP’lileştirilmiş Aleviler.
Anlaşıldı ki bir kez daha; AKP’nin Alevi Açılımı, Kimi Alevilerin AKP’ye Açılımına dönüşmüştür.
Bu toplantı’da Sn Çelik; Din Dersleri’nin Zorunlu olacağını, Alevi çocuklarına Arapça dualar öğretileceğini, namaz kıldırılacağını, başaramayanların kırık not alacağını beyanla; “Alevi Sorununun çözümüne hiçbir zaman bu kadar yakın olunmamıştır” diye de eklemiştir.
Alevi sorununun çözümüne bu denli yaklaşıldığına göre; şöyle mi anlamalıyız:
- Cemevlerinin, Alevilerin ibadet yeri olduğu gerçeği kabul ediliyor, yasal statüye kavuşturuluyor.
- Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi AİHM kararı doğrultusunda Zorunlu olmaktan çıkartılıyor, müfredatı çağdaş, bilimsel, yansız, çoğulcu bir bakışla yeniden yazılıyor. Sınıf geçmeyi etkilemiyor.
- Diyanet İşleri Başkanlığı lağv ediliyor.
- Madımak Müze yapılıyor.
- Alevi köylerine zorla cami yapılmıyor, buralara atanmış olan imamlar geri çekiliyor.
Çözüme bu denli yaklaşıldığına göre, bunları bekleyeceğiz demektir.
Bunlar olacaksa; yıllardır bu konuda mücadele veren; mitingler, oturma eylemleri, bölge toplantıları vb düzenleyen ABF ve bileşenlerinin çağrılmamış olmasını sorun yapmayız.
“Kapımız herkese açık gelselerdi” diyen. Sn Çelik’in bizi neden davet etmediğini Aleviler de biliyor, biz de biliyoruz, kendileri de biliyor.
Bu toplantı’nın kısa özeti şudur: AKP’lileşmiş kimi Alevi Dedeleri üzerinden kurduğu komisyona hazırlattığı, konu başlıklarını Alevilere sunma gayretidir. Konu başlıkları bizim için caziptir. Ama başlıkların altlarının, Sünni- Hanefi bakış açısıyla Aleviliğin kimi değerleri de malzeme yapılarak işleneceği ve bu içerikle asimilasyon faaliyetlerinin devam edeceğinden hiçbir kuşkumuz yoktur.
Kaldı ki; bu dersin içeriği ve kapsamı dışında AİHM kararında (52-74-75-76 paragraflar) vurgulandığı üzere; muafiyet belli bir fikrin aşılanması, ana-babanın dini inanç ve felsefi görüşüne saygı duyulması, öğrencilerin bir şekilde dini ibadete katılmaya zorlanmaması vb konular da önemsenmiştir.
AKP’nin, bu kararı okurken, anlamak istemediği husus budur.
Halen ülkemizde yüzlerce velimizin başvuruları sonucu tek tek öğrencilerimiz muafiyet hakkı elde etmektedirler.
Ama bunu yolu bu değildir ki? AİHM kararı hazır varken.
AKP’nin bu manevrasını da görmüş olduk.
Vicdan sahibi, hiçbir iktidar şu yapılanları yapmaz. Yurttaşları ile pazarlık yapmaz. “Bu kadarı ile yetinin” demez sadece yurttaşlarının insani, ahlaki, meşru, yasal taleplerinin gereğini yapar.
Bu nedenle ABF olarak biz bu oyunda rol almayacağız, Alevileri, demokrat-laik kamuoyunu, vicdan sahibi Sünni kardeşlerimizi uyarmaya, işbirlikçi düşkün Alevileri teşhir etmeye mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeye devam edeceğiz.
Saygılarımızla.
Ali BALKIZ
Genel Başkan
Alevihaber.com - 15.12.2010