Bu ay suikastler sonucu yaşamını yitiren Hrant Dink ve Uğur Mumcu'yla gözaltında öldürülen Metin Göktepe anılıyor. Dink açılan "Tililili" sergisi 20 Ocak'a kadar açık.
Türkiye basın tarihinde ocak ayı, Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu, Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe ve Agos gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmelerinin anıldığı bir ay oldu.
Uğur Mumcu, Ankara’da aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 24 Ocak 1993'te, Metin Göktepe, Alibeyköy’de bir cenaze törenini izlerken gözaltına alınarak götürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda 8 Ocak 1996'da, Hrant Dink, gazetesinin merkezinin bulunduğu Şişli’de uğradığı suikast sonucu 19 Ocak 2007’de öldürülmüştü.
Sanatçılar Dink’in yazılarına ses kattı
Gazeteci Hrant Dink, kaleme aldığı yazıların çeşitli sanatçıların seslendirildiği ve Beyoğlu Tünel’deki Şehbender Sokak’ta düzenlenen "Tililili" enstalasyon çalışmasıyla anılıyor. 4 Ocak’ta başlayan sesli sergi, 20 Ocak'a kadar açık.
Projenin adı Hrant Dink’in "Biz iki nedenle çekeriz 'tililili'yi der Rakel. Biri sevincimizde, diğeri ağıtımızda" sözlerinden alınma. Sergi, Hrant Dink'i daha yakından tanımak isteyenler için bir fırsat.
Etkinlikte Dink’in 1 Kasım’da yayımlanan “90. yıl yazıları (I) Ruh halimdir” yazısını Memet Ali Alabora, 27 Mart 1998’de çıkan “Mahallenin delisi” yazısını Okan Bayülgen, 2 Ocak 1997’de yayımlanan “Tuvalet korosu” yazısını Haluk Bilginer, 3 Ocak 1996’te yayımlanan “Gelane…Hablo….Holane” yazısını Yetkin Dikinciler seslendiriyor.
Sanatçı Halil Ergün, “Niçin Hedef Seçildim?” (12 Ocak 2007) yazısına, Pakrat Estukyan, “Ağlayan Düğünler” (30 Ağustos 1996) yazısına, Arsen Gürzap “Kaybolmayın Çocuklar!” (8 Kasım 1996) yazısına, gazeteci Banu Güven “Renk Köründen renkli sorular” (17 Ocak 1997) yazısına, Nejat İşler “Bu Köşedeki Adam” (2 Nisan 1999) yazısına, Tuncel Kurtiz “Ruh halimin güvercin tedirginliği” (19 Ocak 2007) yazısına, Fikret Kuşkan, “23,5 Nisan” (26 Nisan 1996) yazısına ses katıyor.
Radyocu Ömer Madra, “Nora Naye Hoy Nare” yazısını (29 Aralık 2006), Lale Mansur, “Göçün geç soruları” yazısını (9 Ocak 1998), Meral Okay, “Kilitli Vicdanlara” yazısını (10 Aralık 1999), Dolunay Soysert, “Ayırmayın amca!” yazısını (6 Aralık 1996), Nur Sürer “Neler Yapamadık?” yazısını (23 Kasım 1998), Çetin Tekindor, “Aşk olsun” yazısını (5 Temmuz 1996), Deniz Türkali “Yaşamın sürdürülebilirliği mi?” yazısını (14 Haziran 1996) ve Serra Yılmaz da “Sırtlayıp getirenlere…” yazısını seslendiriyor.
Çalışmayı, Türkiyeli gençlerin oluşturduğu "Hadig" üretti. "Tililili" salı, çarşamba, perşembe günleri 14:00-20:30, cuma, cumartesi, pazar günleri 14:00-22:00 arasında ziyaret edilebilir.
Gazeteci Metin Göktepe de, yarın (8 Ocak) Esenler’deki mezarı başında anılacak. Göktepe cinayeti, 28 Eylül 2000’de beş polis memuruna "kastı aşan insan öldürmek" ve "faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek" suçlarından verilen 7'şer yıl 6'şar ay hapis cezasının onanmasıyla kısmen bitti. Diğer polis memuruna ise Yargıtayın kararı bozmasından sonra 20 ay hapis ve beş ay kamu hizmetlerden uzaklaştırma cezası verildi.
Sanıkların bir kısmı kamuoyu baskısıyla 17 ay hapiste tutulurken tüm mahkum polislerin cezalarının tamamlamalarına 19 Aralık 2000'de yürürlüğe giren Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası engel oldu.
Gazeteci Uğur Mumcu da 24 Ocak’ta Ankara’da mezarı başında anılacak. Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı’nın da aralarında bulunduğu aydınlara yönelik suikast düzenlenmesiyle ilgili açılan Umut Davası ise hâlâ sonuçlanamadı. (EÖ/TK)
Erol ÖNDEROĞLU
BİA Haber Merkezi - İstanbul-Ankara
07 Ocak 2008, Pazartesi