Bir din adamı, mahalledeki ibadethanenin kapısına kocaman bir levha asmıştı:
— Ben, hepiniz için bütün gün dua ediyorum...
Din görevliniz. Bir kaç gün sonra levhaya yeni bir cümle eklendi:
— Ben de hepinizin sağlığını koruyorum...
Doktorunuz.
Sonunda bir Bektaşi, bütün bunlara şu cümleyi ilave etti:
— İyi ve hoş, ama ne böbürleniyorsunuz? Hepinizin parasını da ben ödüyorum!
Vatandaşınız.