Alevi Bektaşi Federasyonu çağrısıyla düzenlenen “Ayrımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık Hakkı İçin Büyük Alevi Yürüyüşü ” mitinginde, on binlerce Alevi taleplerini dile getirdi. Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkan Aleviler, tren garı önünde bir araya geldi. “Tayip şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Susma haykır, Diyaneti kaldır”, “Aleviyiz, haklıyız, kazanacağız”, “Kahrolsun ABD, işbirlikçi AKP”, “Maraş’ı, Çorum’u, Sivas’ı unutmadık”, “Kar değil insan, piyasa değil toplum” şeklinde sloganlar atan eylemciler alkışlar ve ıslıklarla Sıhhiye Meydanı’na kadar yürüdü.
Burada eylemciler adına konuşan Federasyon Genel Başkanı Ali Balkız, “Zorunlu din dersinin kaldırılmasını, Diyanet İşleri Başkanlığının lağvedilmesini, Cem evlerinin yasal statüye kavuşmasını, Madımak Oteli’nin müze olmasını ve ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkının tanınmasını istiyoruz” dedi. Balkız, Alevilerin taleplerini yıllardır dile getirdiklerini belirterek, “Aldığımız yanıt sadece ‘yerden göğe kadar haklısınız’ oldu ancak gerçek bir uygulama göremedik. AKP Hükümeti eğer gerçekten içten ise ‘Alevi açılımı’ diye tartışılan ucubenin ne menem bir şey olduğunu açıklamalıdır. Aleviler, taleplerini parti programlarına ve seçim bildirgelerine almayan partilere oy vermeyecektir” diye konuştu.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş de, AKP Hükümeti’nin şiddetin kaynağı olduğunu söyledi. Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümet farklı inanç, düşünce ve etnik kökenlerin eşitlik talebini görmezden gelerek, Türkiye’nin ulusal birikimini emperyalizme peşkeş çekerek, eğitim, sağlık gibi en temel ihtiyaçları piyasaya açarak da şiddet uyguluyor.”
Gümüş, Alevilerin haklarının ihlal edildiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Alevilerin inançları, inanç merkezleri reddedilerek, yok sayılarak eşitlik ihlal ediliyor. Alevi çocuklarına zorla din dersi veriliyor, Alevi köylerine cami yaptırılıyor, Hacı Bektaş Dergahı Alevilere verilmiyor, insanlar Alevi olduğu gerekçesiyle ayrımcılığa tabi tutuluyor. Devlet de sadece tek bir dini/mezhebi finanse ederek eşitliği ihlal ediyor. Biz öteki dünyadaki cenneti AKP’ye, gerici ve ırkçı güçlere bırakıyor, cenneti bu dünyada istiyoruz.”
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil ise “Aleviler kimseye yüz çevirmez. Yeter ki ülkenin üstüne karabasan gibi çöken Diyanet’ten, zorunlu din dersi zulmünden kurtulup, karanlığı besleyen ellerden uzak durulsun” dedi.
ZEHRA ŞAHİNDOKUYUCU ANKARA
İşte sizin demokratlığınız!
Son yıllarda demokrasi havarisi kesilen İslamcı basın, konu Alevi mitingi olunca gerçek yüzünü gösterdi. Alevi yurttaşların yasal mitingini “Gazi ve Sivas benzeri provokasyon” diye manşetten duyurdu...
Ergenekon soruşturması sürecinde yaratılan darbe-demokrasi ikileminde “demokrat” pozisyonu alan İslamcı basının demokrasi maskesi düştü. Alevi derneklerinin ve siyasi partilerin örgütlediği yasal bir miting hakkında Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan’ın sözlerinden hareketle manşet yapan Zaman ve Yeni Şafak bir provokasyona zemin hazırladı. Panzer ve polis görüntüleri ile bezeli “dehşetengiz” bir fotoğrafı manşete koyan Zaman Gazetesi, “Sivas ve Gazi"yi planlayan eller, yeni oyun peşinde” manşeti attı. Başlığıyla Sivas’taki Pir Sultan Abdal şenliklerini hatırlatan Zaman, gericilerin katliamını da bu şenliğin yapılmasına bağladı. “Yandaş medya” olarak da nitelendirilen gazetelerden Yeni Şafak da dün “Aleviler Bu Oyuna Gelmez” manşetiyle çıktı. DTP’nin mitinge katılmasından bahseden Yeni Şafak mitingin “endişeye yol açtığını” iddia etti.
‘BUNLAR MARKSİST’
İslamcı, “demokrat” basın provokasyon iddialarını Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan’ın konuşmalarıyla destekledi. Seçim dönemlerinde merkez sağ partilerle yaptığı liste pazarlıklarıyla tanınan İzzettin Doğan mitingi provokasyon olarak nitelendirdi ve “az sayıdaki kişinin” eyleminin Alevilerin tamamının görüşünü yansıtamayacağını iddia etti. İzzettin Doğan konuşmasında Marksizm’e de dokundurmayı ihmal etmedi. Doğan, yürüyüşü organize edenlerin Marksist, Leninist ideolojiyi benimseyen; ancak bunlar çökünce Aleviliğe sığınıp siyasi rant peşinde koşan kimseler olduğunu ileri sürdü.
SOLCU DÜŞMANI DOĞAN
Aynı İzzettin Doğan geçmişte de benzer açıklamalarla solcuları hedef almıştı. Pir Sultan Abdal Dernekleri Federasyonu"nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nde (AİHM) "Alevîliğin İslam"ın dışında bir din ve Alevilerin azınlık olduğu" iddiasında bulunmasına tepki göstermişti. 2006 yılında Samanyolu TV’de bir programa katılan Doğan, AİHM"ye başvuranların Marksist olduğunu belirterek, "Marksistler ateisttir, ateistin de Alevi"si Sünni"si olmaz" demişti. Önce DYP’yi ardından da DSP’yi destekleyen Doğan, seçim zamanları yaptığı pazarlıklarla kamuoyu gündemini sıkça meşgul ediyor. 2002 yılı seçimlerin öncesi Star Gazetesi’ne İzzettin Doğan, “Oylarımız cepte. Siyasilerle pazarlığa oturmaya hazırız. Ancak tek şartımız var. O da 6 maddelik isteğimizin yerine getirileceği teminatını vermeleri” demişti.
SİVAS BENZETMESİ
Zaman Gazetesi’nin Sivas’taki Pir Sultan Abdal şenliklerini kastederek mitingi provokasyon olarak nitelendirmesi Madımak’tan ders alınmadığının da bir göstergesi. Yapılan şenliğin katliama neden olduğunu kasteden ve gerici güruhu aklayan Zaman, diyanet işlerinin ve zorunlu din dersinin kaldırılması talebini provokasyon diye tanımlıyor. Zaman, haberinde Gazi‘de karanlık güçlerin bir alevi dedesini öldürerek başlattığı olayları da mitingi düzenleyen Alevilerin üzerine atıyor.
UÇ FİKİRLERMİŞ
Bu arada Devlet Bakanı Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Alevi Bektaşi Federasyonunun uç fikirlerine itibar etmediklerini söyledi. AKP Kadirli ilçe kongresine katılmak üzere cumartesi günü karayoluyla Osmaniye"ye gelen Bakan Yazıcıoğlu, geceyi Osmaniye Polis Evi"nde geçirdi. Osmaniye Valisi Zübeyir Kemelek"in ev sahipliğini yaptığı kahvaltıya katılan Yazıcıoğlu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Devlet Bakanı Prof. Dr. Yazıcıoğlu, Alevi Bektaşi Federasyonunun mitingi ile "Diyanet İşleri Başkanlığı ve Alevi köylerindeki camilerin kapatılması, okullarda din dersinin kaldırılması" yönündeki talepleri konusundaki bir soruya Bakan Yazıcıoğlu, "Bu tür uç fikirlere itibar etmiyoruz" dedi.
Barış İnce
Asıl provokatör bunlardır
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Erdoğan Aydın, “Bu hak arama yürüyüşüne provokasyon diyenler gerçek bir provokasyonun peşindeler” dedi. Aydın gazetemize verdiği demeçte, “Bu insanlar kendileriyle ilgili hak arama alanlarında demokrasi maskesiyle dolaşıyor, iş Alevilere ve Kürtlere geldiğinde maske düşüyor” diye konuştu. Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir yürüyüş vesilesiyle bunları söyleyenler Pir Sultan Abdal’ın ifadesiyle bir tek taşın yerinden oynamamasını isteyenlerdir. Aleviler Sünnileşmeyi, Kürtler Türkleşmeyi kabul etsinler, emekçiler seslerini çıkarmasınlar isterler. Halbuki tarih ezilenlerin ve emekçilerin mücadeleleriyle ilerleyip bugüne gelmiştir. Zorunlu din dersinin ve diyanet işlerinin kaldırılması talebine provokasyon diyenler ‘kendine Müslüman’ bir zihniyetin ifadesidir.”
BİRGÜN - 10 Kasım 2008