DURAK ASLAN*
Bilim dünyası, bulutsuz bir gökyüzünde geceleri gözlerimizle görüp, seyrine dalmaktan haz duyduğumuz kalabalık yıldızların, şu anda varolup olmadıklarını tartışıyorlar.
Kimilerine göre, gördüğümüz yıdızlar milyon yıl önceden sönmüş, gördüklerimiz ise, onların geride bıraktıkları güçlü ışığın izleridir…
İrene Melikoff!
lşıktan geldi 91 yıl önce, yeniden ışığa döndü bu gece.
Güzel bir kadın sıfatında dünyamıza sızmış bir ışıktı o.
Bilimin yolunu seçmişti, daha henüz 14 yaşında başlayan uzun yolculuğunda, “Bilimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” diyen, Hacı Bektaşi Veli’ye ve Anadolu Aleviliğine ayırdı ömrünü.
“1917 yılında Ekim devrimi başladığı gece, Petrograd’da doğan İrene Melikoff’un babası Bakülü bir Türk, annesi Rus’tu. Petrolcülük işleriyle uğraşan ailesi Ekim Devrimi olunca Finlandiya’ya göçer. Oradan Fransa’ya geçerek Paris’e yerleşirler.
Melikoff, babasının kütüphanesinde 14 yaşındayken ‘Hafız Divanı’nı, Ömer Hayyam’ı ve Sadi Şirazî’yi okur. Sorbon Üniversitesi’nde önce İngiliz edebiyatını bitirir. Daha sonra ise Şark dillerine ve Türkoloji’ye devam eder. Fars dili ve edebiyatını öğrenir. Safavîler üzerine çalışır. Prof. Adnan Adıvar’ın öğrencisi olur. Ünlü İslam araştırmacısı Louis Massignon onu sufiliği araştırmaya yöneltir. Fuat Köprülü ve Ömer Lütfi Barkan’la yakın ilişki içinde olur. Türk destanları üzerine çalışan Melikoff mistisizmi öğrenmek isterken Alevilikle karşılaşır. Çalışmalarını Alevilik üzerine yoğunlaştırır.
Türkoloji’ye katkısı 1968 yılında Strasbourg Türk Etüdleri Enstitüsü direktörü olmasıyla hız kazanır. 1970 yılından beri yayınlanan önemli bir Türkoloji dergisi olan ‘Turcica’nın da kurucusu olur. Ünlü matematikçi Salih Zeki’nin oğluyla evlenen Melikof bir süre de Türkiye’de yaşar. Türkçe’de Cem Yayınları’ndan ‘Uyur İdik Uyardılar’ kitabı ile Çağdaş Yayınları’ndan ‘Efsaneden Gerçekliğe Hacı Bektaş’ ve ‘Kırklar’ın Ceminde’ adlı kitapları yayınlanmıştır.
Profesör İrene Melikoff, Fransa Alevi Bilrlikleri Federasyonu’nun (FUAF) onursal başkanıydı. O Alevilerin, gönüllerine taht kurmuş bir bilim kraliçesi, baştacıdır ve öyle de kalacaktır.
Dün gece kayan bu yıldızımız, bilim dünyasına sağladığı kaynaklarla, Alevi inancına sunduğu hizmetle, insanlığa saçtığı ışık ile, geride bıraktığı derin izlerle yaşayacaktır.
O ışıkdan geldi, ışığa döndü...
Devr-i daim olsun.
Ailesine, bilim dünyasına, dostlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyor, Onurlu yaşamı, sunduğu hizmeti, bıraktığı eserleri önünde saygıyla eğiliyoruz.
* FUAF Genel başkanı. Strasbourg, 8 Ocak 2009
BİRGÜN - 11 Ocak 2009