Bir Aziz Nesin Klasiğine Yaşam Veren Tiyatro
Yaşam Kaya
Tiyatro Avesta, “Bir Delinin Güncesi” adlı oyunundan sonra, şimdide Aziz Nesin’in ironili öyküsü “Sen Gara Değilsin” adlı kara komedi ile izleyici karşısına çıkıyor.
Tiyatro Avesta, “Bir Delinin Güncesi” adlı oyunundan sonra, şimdide Aziz Nesin’in ironili öyküsü “Sen Gara Değilsin” adlı kara komedi ile izleyici karşısına çıkıyor. Günümüz politik dönemine ağır göndermelerde bulunan oyun, çağımızın asıl sorunu olan “kişileri yüceltme” olgusuna kendine has üslubuyla eleştiri getiriyor. Tiyatro Avesta’nın oyun konsepti her geçen gün farklılaşarak ilerliyor. Profesyonel ruhla gösterimlerine devam eden grup, “dekor-ışık-reji” sorununu çözmüşe benziyor. Grubun iç dinamiğini de düşünürsek; ileride çok büyük projelere imza atacak gibi gözüküyor Tiyatro Avesta.
Çağımızın büyük yazarı Aziz Nesin, ileriye dönük aydın görüşü ile yazınsal tarihimizde çok farklı yerde duruyor. Onun penceresinden yaşama bakabilmek ciddi bir birikim gerektiriyor. Olayları olduğu gibi kabul eden Aziz Nesin, kişilere bakmaksızın doğru ne ise onu söylemeyi bilmiştir. Onun kaleminden aktarılan bir öykü, muhakkak nükteli göndermeleri de içinde barındırmıştır. Aslında Aziz Nesin öyküleri başlı başına bir tiyatrodur. Sıradan kahramanları hayatımızdan biri oluvermiştir. Bir tiyatro grubunun Nesin öyküsünü sahneye aktarması çok büyük bir gayretin örneğidir. Tiyatro Avesta, Aydın Orak ve grubunun üstün kültür birikimiyle, “Sen Gara Değilsin” adlı öyküyü Kürtçe dilinde seyircisine sunuyor. Son dönemde bazı dış güçlerin ülkemizi “Yugoslavya” gibi görme arzusunu yerle bir eden grup; yaptığı gösterimle Türkiye’nin demokratikleşme olgusunu hızlandırmaktadır.
Yer sıkıntısı
İçinden geçtiğimiz süreç, maalesef bazı kesimlerin toplumumuzu “ırk” ayırımına hızla sürüklediği bir dönem olarak tarih sayfalarına yerini alıyor. Tiyatro Avesta’nın daha önce İstanbul galasını yapmak için tuttuğu “Muammer Karaca Tiyatro Salonu” bazı olayların gölgesinde grubun elinden alınmıştı. Grup da bunun sonucunda dar bir sahnede gösterimini yapmak zorunda kalmıştı.
Tiyatro evrensel bir sanattır. Siyasetin içindedir; ama hiçbir zaman halkı kin tutmaya itmemiştir. Aksine birleştiricidir. Toplumları, kültürleri birbiri içine katarak, tarihsel birikimini ileriye dönük aktarmaktadır.
‘Sen Gara Değilsin’
Aziz Nesin’in ‘Sen Gara Değilsin’ oyunu yirminci yüzyılın kahramanlık sıfatları ve ince ironilerle günümüz iktidarlarına eleştirileriyle dikkat çekiyor. Aslında savaş konusunda siyasal, sosyal hiçbir bilgisi olmayan Gara, ortalıkta dolaşan söylentiler yüzünden halk tarafından kahraman ilan edilir ve doğduğu kent olan Yuntabur’a heykeli dikilir.
Dönemin politikacıları ise Gara’nın bu asılsız kahramanlığını kullanarak yönetici olurlar. Ancak Gara, batan savaş gemisinden sağ kurtulup, Yuntabur’a geri gelir ve heykeliyle karşılaşır. Gara’nın kahramanlığı sayesinde rant elde eden iktidarın oyunu; Gara’nın sağ kurtulup doğduğu kent olan Yuntabur’a dönüşüyle ortaya çıkar. Gara’nın aslı olmayan bu kahramanlığını kulanarak iktidara gelmiş olan yöneticiler, halkın gerçekleri anlamaması için Gara’ya başka bir kimlik teklif ederler ancak Gara bunu reddeder ve iktidara kurban gider. Gara ile birlikte “gerçek” de öldürülür.
Tiyatro Avesta’nın sahnelediği Aziz Nesin’in “Sen Gara Değilsin” adlı Kürtçe oyununu İstanbul Devlet Tiyatroları Oyuncusu Turgay Tanülkü yönetiyor. Aydın Orak, Ömer Şahin ve Remzi Pamukçu’nun rol aldığı oyun, izleyenler tarafından tam not almış durumda. Sayın Tanülkü’nün amacı, Kürtçe bilmeyen seyircilere de oyunu anlatabilmek. Bu gayesi başarıya ulaşıyor. Sahne görselliği, jest mimiklerin ahengi izleyenleri sahneye bağlıyor, konu ile bir tutuyor. Oyuncuların üstün performansı da konu ile birleşince, seyrine doyulmaz bir gösterim ortaya çıkıyor.
Evrensel bir gösterim
Oyunda ‘Gara’ rolünde iyi bir oyuncu olan Aydın Orak’ı izliyoruz. Orak, ‘Bir Delinin Güncesi’ adlı oyunda ortaya koyduğu performansına yenilikler eklemiş. Aydın Orak’ın oyuna ilk 10 dakikadan sonra dahil oluşu ve konunun ana unsuru olan kahramanı canlandırışı; oyunun merkezinde durmasına neden oluyor. Ana karakterin kahramanlığını yerle bir eden davranışları, siyasetçilerle olan diyaloğu konuyu özümsediğinin açık kanıtı. Özellikle de sahneye çıktığı ilk anda kendi heykeline yaptığı hareket ironili konuyu başlatıyor. Oyunu baştan sona iyi sürüklüyor. Günümüz politikacıların nasıl vasıfsız olduğunu gösteriyor bizlere. Ömer Şahin ve Remzi Pamukçu’nun diyalogları, Kürtçe bilmeyen seyirci için çok önem arz ediyor. Her iki oyuncunun da ustalıkla kullandığı mimikleri, diyalogları evrensel bir gösterim ortaya çıkarıyor.
Sahnede Gara’nın heykelini görmek, görsellik açısından daha güzel olurdu. Büyütülmüş dev boyuttaki fotoğraftan daha etkili bir sahne oluşurdu. Efektler de bir takım sorunlar mevcut. Bunların ivedilikle giderilmesi lazım. Ömer Şahin ve Remzi Pamukçu’nun üzerlerindeki takım elbiselerin biraz daha parlak renkte seçilmesi gerekirdi. Sayın Orak sigara içerken biraz daha gerçekçi içmeli sigarasını.
Tiyatro Avesta, evrensel sanat üretimine katkılar sunarak, teatral kültürümüzü zenginleştirmeye devam ediyor. Kendine has üslubuyla zor şartlar altında oyunlarını sergiliyorlar. Doğuda eğitimsizlikle ve açlıkla boğuşan Kürt vatandaşlarımızın tamamına oyunu götürmeliler. Doğunun en büyük sorunu olan ‘eğitimsizlik’ kavramını böylelikle en aza indirgeyebilirler. Belki bu sayede insanlar haklarını aramayı öğrenip daha ferah bir hayata kavuşabilirler. Ayrıca bu muhteşem gösteriyi Türkçe de oynamalılar. Böylelikle Türkiye’nin tamamını Aziz Nesin ustanın kalemi ile tanıştırırlar. Türkçe tiyatro yapan gruplar maalesef ki Hungston’un “Medeniyetler Çatışması” tezi ve “fütirizm” kıskacı altında sıkışmış durumdalar. Tiyatro Avesta bizden olan değerleri gündeme getirerek, emperyalist kıskaca sıkışan Türkiye Tiyatrosu’na da büyük bir açılım sağlamaktadır.
Dip Not: Tiyatrosu olan bir ülkede kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar sürüp gitmez. Doğunun güneşinden çıkan bir sözcükle parlayacak topraklar.
EVRENSEL - 13 ARALIK 2007