Susurluk"tan Şemdinli ve Ergenekon"a uzanan tarihsel süreklilik içersinde JİTEM"in işlediği cinayetlerin su yüzüne çıktığı bugünlerde, kayıp yakınları, Susurluk davasından yarın Ankara’da yargılanacak olan döneminin içişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar"ın davasında müdahil olmayı talep edecek.
Ağar davasında ilk müdahil olacak olan 21 Mart 1995 tarihinde İstabul Aksaray'da gözaltına alındıktan sonra ölü bulunan Hasan Ocak ve 27 Ekim 1991 tarihinde Kocamustafapaşa'daki evinin önünde sivil polisler tarafından kaçırılan, öldürülüp gömülen Hüseyin Toroman'ın aileleri, cinayetlerin başını çeken dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in ve dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'ın Ergenekon soruşturmasına dahil edilip cezalandırılmasını istiyor.
SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRDILAR
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi"nde basın toplantısı yapan kayıp mağdurları aileleri, faili " meçhul"cinayetlerin işlendiği dönemin sorumluların cezalandırılması için savcıları göreve çağırdı.
Hasan Ocak"ın ailesinin yer aldığı toplantıya yurt dışında oldukları gerekçesiyle Hüseyin Toroman"ın ailesi katılmadı. Türkiye"deki son gelişmeleri hep beraber izlediklerini belirten Hasan Ocak"ın ağabeyi Hüseyin Ocak, "Karanlıkların aydınlanması konusunda umutluyuz" dedi. Sadece Ergenekon soruşturması ile gerçeklerin ortaya çıkamayacağını belirten Ocak, failli meçhul cinayetlerin aydınlatılmasının da halkın mücadelesi ile mümkünleşeceğini dile getirdi.
Ergenekon soruşturması kapsamında, devlet içerisindeki çeteleşmenin sadece bir kısımının tafsiye edildiğine işaret eden Ocak, "Tetikçi İbrahim Şahin"in amiri Mehmet Ağar, Tansu Çiller gibi esas sorumlular korunuyor. Kirli dönemin başbakanları, cumhurbaşkanları sorgulanmadıkça ve cezalandırılmadıkça Türkiye aydınlığa kavuşamaz.
Başta Gazi katliamı olmak üzere emirleri veren ve tüm memleketi kana bulayan şahısların teker teker hesap vermesi gerekiyor"" diye konuştu.
"DEVLET İSTEYEREK ÖLDÜRTTÜ"
Kardeşi Hasan"ın katledildiği zaman Ağar"ın İçişleri Bakanı olduğunu belirten Hüsniye Ocak, kardeşinin 12 Mart Gazi olayları sonrasında sorumluların bulunması için aktif bir mücadele yürütüğü için hedef seçildiğini söyledi. "Devlet isteyerek ve bilerek kardeşimi öldürdü" diyen Ocak, " Benim kardeşimin ölümünden Ağar"dan dönemin Terör ile Mücadele Şefi Bayram Kartal"a kadar herkes sorumludur. Onlar cezalandırılmadan kardeşim mezarında rahat edemiyecek " diye konuştu
SENELER SONRA HASAPLAŞMAYA
Ocak ve Toroman ailelerin mudahil avuklatlarından Ezilenlerin Hukuk Bürosu üyesi Özlem Gümüştaş ise Türkiye coğrafyasının iki yakasında yıllarca kayıplar aradığına dikkat çekerek, faillerin bulunması ve yargılanmasının önemine dikkat çekti.
Ailelerin yıllardır sürdürdüğü adalet taleplerinin karşılanmadığını belirten Gümüştaş, "Ailelerin çığlıkları duyulmazlıktan geliniyor" dedi.
Ankara Gölbaşı"da ele geçirilen silahların ve hedeflerinin, BOTAŞ kuyularına atılan cesetlerin, JİTEM "in Bolu-Düzce-Sapanca hattındaki "Ölüm üçgeni"nde öldürülenlerin akibetini soran Gümüştaş, "Gerek Mehmet Ağar davası gerekse de Ergenekon soruşturmasının tarihsel bir hasaplaşma olduğu kadar, güncel bir mücadele konusu olduğunu düşünüyoruz. Tüm mağdurlaları müdahilliğe, demokratik kişi ve kurumları birlikte mücadeleye çağrıyoruz" diye konuştu.
KAYNAK : ZEYNEP KURAY / BİRGÜN - 8 ŞUBAT 2009