Haberlerdeki iddialar: "İlhan Selçuk telefonda, 'Kapatma davasını açtırıyoruz' dedi"... "Ahmet Necdet Sezer'in ifadesi alınabilir"... "Sanıkların bilgisayarında kapatma davasından iki gün önce iddianame bulundu..."
Ergenekon'da soruşturma gizli yürütülüyor. Hatta Kemal Alemdaroğlu, hakkındaki suçlamalar 'gizli' diye kendisine söylenmediği için susma hakkını kullandı. Ancak zanlılar ve avukatlara söylenmeyenleri, bazı gazeteler yazıyor
Gazeteler suçlamalar, dinlenen telefonlar, dosya şifreleri gibi iddialarla dolu. Dün 'ortak' bir 'Yargıtay'a saldırı planı' haberine imza atan gazeteler, Başsavcı'yı da çileden çıkardı. Star, Yeni Şafak ve Taraf hakkında suç duyurusu yapıldı
İSTANBUL - Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılardan sonra başlatılan ve resmi evrakta 'Ergenekon terör örgütü' olarak tanımlanan çeteyle ilgili soruşturma sürerken, AKP'yi destekleyen gazeteler günlerdir doğrulanmayan iddialar yazıyor. Gazeteler ısrarla, son operasyonda gözaltına alınan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ve Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk'u AKP'ye açılan kapatma davasını yönlendirmekle suçluyor. Oysa 'gizli yürütülen' soruşturmada zanlıların ifadeleri avukatlarına bile verilmiş değil. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan 'Yayın yasağına rağmen Ergenekon soruşturmasındaki delilleri ve ifadeleri servis yapan çeteleri ortaya çıkarmasını' istedi.
***
Cumartesi: Selçuk, Perinçek ve Alemdaroğlu'nun gözaltına alındığı operasyon geçen cuma günü yapıldı. Ertesi gün bu üç isme yapılan gece yarısı baskınlarını 'olumlu' bulan İslamcı gazetelerin ortak tavrı, operasyonun süreceği yönündeydi.
Vakit, Selçuk'la 'sıkı fıkı' dediği eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ifadesinin de alınabileceğini yazdı.
Star, gözaltı gerekçelerini 'Perinçek'in Ergenekoncularla, Alemdaroğlu'nun örgüt üyeleriyle ilişkileri ve Selçuk'un da örgüt adına vazife yüklendiği' diye sıraladı.
Yeni Şafak'a göre ise Alemdaroğlu, 'Ergenekon'da daha önce tutuklanan Doç. Ümit Sayın'la ilişkisi nedeniyle' gözaltına alınmıştı.
Taraf gazetesi de operasyonun süreceğinin işaretlerini verdi. Gazetelerin ortak yorumu zanlıların AKP'nin kapatılma davasıyla ilişkili olduğu yönündeydi.
***
Pazar: Aynı gazeteler pazar günkü sayılarında zanlıların AKP'nin kapatılma davasını önceden bilmekle kalmayıp, desteklediğini ve hatta yönlendirdiğini öne sürdü.
Star'ın iddiasına göre İlhan Selçuk, bir telefon görüşmesinde, "Davayı açtırıyoruz. Kapatma davasından sonra mutlaka ekonomik kriz çıkar. AKP'den kurtulmak lazım" demişti. Gazete Selçuk'un, kapatma davasından sonra yapılması gerekenlerle ilgili 'talimat verdiğini' öne sürdü ve "Kapatma fikri Selçuk'tan, belge Perinçek'ten" dedi.
Taraf haberini 'İddianame iki gün önce ellerindeydi' diye verdi. AKP iddianamesinin bir kopyasının, mahkemeye gönderilmeden iki gün önce Selçuk'un da aralarında bulunduğu dokuz kişiden birinin bilgisayarında olduğunu iddia eden Taraf isim vermedi, ancak haberde Selçuk'un fotoğrafını kullandı.
Vakit, Selçuk, Perinçek ve Alemdaroğlu'nun, alt rütbeli subaylarla bu ay sonuna kadar bir darbe planladıklarını öne sürdü.
Sabah da iki aydır telefonları dinlenilen Selçuk'un 'AKP hakkındaki davanın iddianamesinde 'aktif rol' oynadığını' öne sürdü.
***
Pazartesi: Taraf, Yeni Şafak ve Star gazeteleri dün de ortak haberlere imza atıp, soruşturmada Yargıtay'a yönelik saldırı hazırlığının ortaya çıktığını yazdı. Yeni Şafak'a göre saldırı planı ve krokiler Perinçek'in bilgisayarındaydı. Taraf ve Star ise krokilerin İP'li Adnan Akfırat'a ait olduğunu yazdı. Yeni Şafak'ta farklı bir detay vardı. Gazete, Perinçek'in dosya şifrelerini detaylıca bildiğini duyurdu: "Önce küçük harf, ardından bir rakam, daha sonra yabancı bir alfabeden bir harf ve noktalama işareti şeklinde dörtlü kombinasyonlardan oluştuğu.."
Polisin şimdi finans kaynaklarını aradığını yazan Yeni Şafak, AKP iddianamesinin, dava açılmadan iki gün önce Perinçek'in bilgisayarına kaydedildiğini ileri sürdü. Fehmi Koru ise 'Taha Kıvanç' adıyla yazdığı yazıda, emekli askerler Aytaç Yalman, Şener Eruygur ve Doğu Silahçıoğlu'nun adını verip, "Selçuk'un böyle bir dost çemberine rağmen gözaltına alınması hayret sebebi" dedi.
Star ise savcının iddianameyi 15 gün içinde hazırlayacağını duyurup 'Ergenekon'a müebbet yolu' manşetini attı. Star, Danıştay saldırısı, Cumhuriyet'e atılan bombalar ve Necip Hablemitoğlu cinayeti dosyalarının da Ergenekon'a katılacağını iddia etti.
Taraf, dün, İP Genel Merkezi'nde AKP iddianamesinde Gül'le ilgili suçlamanın kelimesi kelimesine aynı bir metin bulunduğunu yazdı. Dahası Taraf, iddianamenin Gül'le ilgili kısmını İP'e Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun önceden verdiğini öne sürdü.
Başsavcı: Haberlerin büyük kısmı asılsız
Başsavcı Engin, açıklama yapmak zorunda kaldı.
Haberlerin çoğu asılsız: 'Ergenekon' diye bilinen soruşturmada 21 Mart 2008 tarihli operasyonla ilgili basında yer alan haber, yorum ve değerlendirmelerin önemli kısmı gerçeği yansıtmıyor. 21 Mart'ta yapılan operasyonda gözaltına alınanlardan birçoğu Ergenekon dosyasındaki delillere göre, önceki tarihlerde bu soruşturma kapsamına alınan kişiler olup, yapılan işlemler de bu soruşturmanın devamıdır.
Acil sebepler vardı: Yetkili savcıların talimatıyla, soruşturmanın icrasıyla görevli kolluk biriminin başvurusu üzerine, acil sebepler ve operasyonun eşzamanlı olarak yapılması zorunluluğu nedeniyle arama, el koyma ve gözaltı işlemleri gece yapılmıştır. Şüphelilerin yasal haklarının korunması hususunda gerekli özen için görevli savcılarca ilgili birimlere talimat verilmiştir.
Başka davalarla ilgisi yok: Operasyonun başlatıldığı tarih ve saatten itibaren basında yapılan yayınlarda, son günlerde Türkiye'nin gündeminde yer alan önemli başka davalarla Ergenekon soruşturması arasında paralellik kurulmaya çalışıldığı ve bu doğrultuda yanlış ve gerçek dışı yorum ve değerlendirmeler yapıldığı görülmüştür. Ergenekon adı verilen soruşturma, 2007 Haziranı'nda başlatılmış olup, gerek 21 Mart, gerekse daha önce bu kapsamda yapılan operasyon ve işlemlerin kamuoyu gündemindeki diğer davalarla hiçbir ilişkisi yoktur. Asılsız haber ve yorumlar, bu soruşturmanın sağlıklı yapılmasını zorlaştırmakta, yargı organları aleyhine haksız eleştiri ve güvensizliğe sebebiyet vermektedir.
Sona yaklaşıldı: Soruşturmanın kapsamı, elde edilen deliller, bilgi ve belgelerin yüz binlerce sayfa oluşturması, bunların incelenmesi, analizi ve tasnifinin uzun süre gerektirmesi, ek operasyonlar yapılması gibi zorunlu sebeplerle soruşturma bugüne kadar uzamıştır. Tutukluların tutukluluk hallerinin devam edip etmeyeceği hususunda kararlar verilmiş ve bu sürecin sonuna yaklaşılmıştır.
Avukatlara da bilgi verilmiyor
İSTANBUL - Soruşturma gizli yürütüldüğü ve üzerinde 'kısıtlama' kararı olduğu için zanlıların avukatlarına polis ve savcılık sorgusunun tutanakları verilmiyor. Sadece sorgu sırasında yanlarında bulunan bir avukatın not almasına izin var. Zanlılar mahkemeye çıkarıldıklarında diğer avukatları müvekkillerinin tam olarak neyle suçlandığını bilmiyor. İlhan Selçuk'un avukatı Fikret İlkiz, "Kısıtlama kararı nedeniyle biz belgeleri görmüyoruz, bilmiyoruz. Ama her nedense ve her nasılsa bazı medya organları bilgileri alıyor. En iyi yol soruşturmanın bir an önce tamamlanmasıdır" görüşünde.
Perinçek'in avukatı Mehmet Cengiz de "Tutanaklar verilmedi, sadece not almamıza izin verildi" derken, diğer zanlı avukatları da henüz müvekkillerinin tutanaklarını almış değil.
'Bunlar gazete değil, savaş aracı'
İSTANBUL - Eski Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve YÖK Üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, AKP'yi kapatmak için yeni hukuki gerekçelerin öne sürüldüğü bir rapor hazırlayıp Yargıtay Başsavcılığı'na sundukları iddialarını yalanladı. Batum, Teziç ve Yüzbaşıoğlu'nun bir rapor hazırladığı, ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da Yüce Divan'da yargılanması için çalıştıkları iddiaları önce samanyoluhaber.com'da yayınlandı. Ardından dün Star gazetesi de 'Ankara kulislerini karıştıran iddia' diye verdi.
Batum "Kesinlikle böyle bir rapor yok" derken, habere yer veren gazeteleri eleştirdi: "Bu, Star ve Zaman'ın gazete olmadığını, tamamiyle Türkiye'de korku rejimini gerçekleştirmeye yönelik, iktidarın elinde çok ciddi bir yalan mekanizması ve psikolojik savaş aracı olarak kullanıldığını çok açık gösteren bir örnek."
Teziç de iddiayı, "Hukuken mümkün değil zaten. İkincisi de Ankara'da olduğumdan üçümüzün bir araya gelmesi mümkün değil" diye yalanladı.
RADİKAL - 25 Mart 2008