Berat ÖZİPEK : Alevi açılımının izlemesi gereken yol haritası

Berat ÖZİPEK : Alevi açılımının izlemesi gereken yol haritası  Altyapısı iyi hazırlanmamış olabilir. Peşinen kutlamak Hükümet’e...

Berat ÖZİPEK : Alevi açılımının izlemesi gereken yol haritası 

Altyapısı iyi hazırlanmamış olabilir. Peşinen kutlamak Hükümet’e henüz haketmediği bir övgü olarak da değerlendirilebilir.

Ama bütün bunlara rağmen kutlamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ilk kez bir Hükümet, şöyle veya böyle, yüzlerce yılın örtüsünü kaldırıyor, ucundan kıyısından Alevi Sorunuyla yüzleşiyor, tarihin ve statükonun kendisine biçtiği rolü oynamak yerine, kırgın ve küskün bir toplum kesimine elini uzatıyor.

‘Hazreti Ali’yi sevmek Alevilikse, hepimiz Aleviyiz’ söyleminin basitliğinden buraya gelmek kolay değil. Dahası, Alevi Açılımı’nın başarıya ulaşması demek, aslında Türkiye’de oligarşiden demokrasiye geçiş yolunda yapısal bir engeli aşmak demek. Çünkü Türkiye’deki ayrıcalıklı zümre, onyıllardır Alevilerin sırtına basarak siyasi varlığını koruyabiliyor. Dolayısıyla sorunun çözülmesini de istemiyor, istemeyecek. Bu süreçte Kurulu Düzen, bazen Sünni, Bazen Alevi yüzüyle devreye girecek.

Ancak engelleri aşmak için büyülü bir formüle ihtiyacımız yok. Yaklaşım değişimi ve adaleti temel alan bir yol haritası oluşturmak yeterli.

Yaklaşımdan başlarsak, öncelikle ‘birlik ve beraberlik’çi zihniyet ve söylem terk edilmelidir. Birliğe ilişkin abartılı vurgu, şimdiye kadarki reddedici yaklaşımı çağrıştırmaktadır. Dolayısıyla ‘menzilimiz bir, hedefimiz bir, inancımız bir...’ türünden söylemler yerine, farklılığın meşruluğu anlayışından hareket edilmelidir.

İlk tepkiler yılgınlık doğurmamalı ve iletişim çabaları sürdürülmelidir.

İkincisi, bu girişimin somut bir yol haritası oluşturulmalıdır.

Cemevlerinin ibadet yeri statüsüne kavuşturulması ilk adım olabilir. Bunun tek sağlıklı yolu, ‘Tekke ve Zaviyeler Kanunu’nu kaldırmaktır. Ali Kenanoğlu’nun haklı olarak belirttiği gibi, dedeliği suç haline getiren, açıkça ve adını vererek yasa dışı hale getiren bu kanun kaldırılmadığı sürece, Alevi vatandaşlarımıza yönelik hiçbir yasal düzenleme gerçek bir güvence getirmeyecektir. Böyle bir girişim, ‘tarikatçılık yapıyorlar’ gerekçesiyle, başta CHP olmak üzere, statüko güçlerinin sert muhalefetiyle karşılaşacaktır. Ancak kısa vadede, İdare Mahkemesi’nin talihsiz kararının doğurduğu sıkıntıyı da aşacak bir yöntemle, cemevleri bir şekilde yasal güvenceye kavuşturulmalıdır.

Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Bunun kısa vadesi, uzun vadesi yoktur.

Bunu, Diyanet Sorunu’nun çözülmesi adımı izlemelidir. Bunun da en sağlıklı yolu, daha doğrusu tek sağlıklı yolu Diyanet’i kaldırmaktan başkası değildir. Diyanet ile ilgili anlamlı bir düzenlemenin bir ‘rejim sorunu’ haline getirileceği açıktır. Ama buna rağmen, kısa vadede, en azından çözüm adına bu tartışma mutlaka başlatılmalıdır.

Biliyorum, derin bir sorundan söz ediyoruz ve başarı da kolay değil. Ama bunu başarmak demek, tarihin bambaşka yazılması anlamına gelecek.

Berat ÖZİPEK
STAR - 15 Ocak 2008

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku