Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ankara Sincan’da halka seslendi. Erdoğan anayasa değişikliği ile ilgili açıklamalar yaptı. İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
TALİMAT DÖNEMİ BİTİYOR
Sadece bu fakirin sırtına bu yükü yüklemeyin. Kapı kapı dolaşacaksınız. Bazen malum tipleri kapıyı suratınıza kapatacak. Yine de kapıyı çalacaksınız sabırlı olacaksınız. en bazen sabırsız oluyorum ama siz sabırlı olun.
Anayasa değişikliği ile birilerinin arka bahçesi milletin ön bahçesi olacak. Bu paketi bir özgürlükler paketi. Artık telefonla filancayı filanca yere atayalım mı süreci bitiyor. Dedelerden talimat alarak atama yapma dönemi bitiyor.
Şimdi HSYK’da benim atamam yok, parlamentonun yok, adalet bakanı, zaten o taa ne zamandan beri var, ama bunları rahatsız eden ne biliyor musunuz, Van’daki, Hakkari’deki, Erzurum’daki, Edirne’deki hakim savcı oy kullanacak. İşte bunları çıldırtan bu.
MENDERES'İN SUÇU NEYDİ
Bunlar çocuk diyorlar. Niye, sen de oradan geldin. İşte biz katılımcı demokrasi diyoruz. Dün bir yaşlı teyze Türk Bayrağı’na sarılı bir Hayat mecmuası dergisi verdi.
Orada ben de çocukluğumda hatırlıyorum babam o zamanki Hayat mecmuasında merhum Menderes’in idam sehpasına yürürken beyaz gömleği içindeki resmini göstermişti.
O teyze aynı o Hayat mecmuasını gösterdi. Duygulandım, 50 yıl önceye gitti. Menderes’in suçu neydi. O hakim ne dedi. “Beni buraya getiren irade böyle istedi diye bu kararı verdim” dedi. Neydi o irade darbeydi. İşte biz 12 Eylül 2010’da bunun hesabını soruyoruz.
İMZAYI ATTINIZ, ÖCALAN'I İDAMDAN KURTARDINIZ
Sizlerin bir yakını öldürülse yöneticiler olarak af verme kararı bizim mi. Ak Parti grubu aftan gıdım vermez gıdım. Bu af önerisi rüşvet teklifidir. Siz rüşvet vermeye alışmışsınız, biz rüşvet vermeyiz.
Sayın Bahçeli imzayı çaktınız Öcalan’ı idamdan kurtardınız. Sayın Bahçeli eğer dürüstsen eğer mertsen o zaman ben kiminle görüşme yaptım kime söz verdim, iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Çık bunu açıkla. 12 Eylül’ü bekleme hemen açıkla. Açıklamazsan namertsin.
Arkadaşlarımın içinde böyle bir pazarlık yapan varsa ki böyle bir şey olamaz, partimde bir saniye yaşatmam. Söz namludan çıkan kurşun gibidir.
Hürriyet - 29 Ağustos 2010