Diyanet’in özerk yapıya kavuşması gerektiği ve “dini vergi” uygulamasının inanç örgütlenmeleri barışını artıracağı belirtilen raporda, cemevlerine ibadethane statüsü değil ibadethane imkânları verilmesi önerildi
Alevi ve Bektaşilerin taleplerini “demokrasi ve insan hakları” temelinde değerlendirme amacıyla düzenlenen Alevi çalıştaylarının ardından hazırlanan rapor, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunuldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapısının rasyonel olmadığının belirtildiği raporda, “dini vergi” uygulaması başlatılmasının inanç örgütlenmeleri arasındaki barışı artıracağı vurgulandı. Madımak Oteli’ni müze yerine, yıkılıp bulunduğu alanın park yapılmasının önerildiği raporda, cemevlerine ibadethane statüsü tanınmasının İslam içinde bölünmeye yol açabileceği savunuldu.
Bir inanç ve erkân yolu
İlki 3-4 Haziran 2009, sonuncusu 27-30 Ocak’ta yapılan çalıştaylara çoğunluğunu Alevilerin oluşturduğu yaklaşık 400 kişi katıldı.
Hazırlanan ön raporda, Alevi ve Bektaşi katılımcılar arasında pek çok konuda görüş ayrılığı yaşandığı anımsatılarak, şu saptamalarda bulunuldu:
* Alevilik, İslam üst başlığı altında “Hak-Muhammed-Ali” kavramları etrafında oluşan bir inanç ve erkân yoludur.
* Yaygın Alevi söylemi “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tutarlı bir laikliğin icrası açısından lağvedilmesini” savunurken, başkanlığın mevcut koşullardaki pozisyonu da ele alınarak “rasyonel olmadığı” konusunda mutabakat sağlanmıştır.
* Diyanet, İslam’ın tüm yorumlarını da içine alacak şekilde özerk bir yapıya kavuşmalıdır. Dini vergi uygulamasının başlatılmasının, inanç örgütlenmeleri arasındaki barışı artıracağı savunulmuştur.
* Dinler, mezhepler ve inançlar üstü bir din öğretimine tüm vatandaşların ihtiyacı olduğu teyit edilmiştir. “Zorunluluk” ifadesinin Aleviler arasında bir rahatsızlık yarattığı görülmektedir.
* Zorunlu din dersleri, gerekli düzenlemelerini yeniden yapmış ilahiyat fakültesi ya da din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği mezunu öğretmenlerce verilecektir. Mutlaka Alevi öğretmenlerin sürece dahil edilmeleri gerektiği vurgulanmıştır.
Cemevleri konusu
* Cemevlerinin bir statüye kavuşturulması konusunda herhangi bir görüş ayrılığı yaşanmazken, Alevi olmayan katılımcılar “ibadethane” olarak tanımlanması konusunda kaygılarını ifade etti.
* Bazı katılımcılar cemevlerine ibadethane statüsü tanınmasının İslam içinde bir bölünmeye yol açabileceğini savundu. İlgili kanuna, “Birer inanç ve erkan merkezi olarak değerlendirilen cemevleri de ibadethanelere tanınan bütün imkânlardan yararlanır” veya “Cemevlerine de aynı imkânlar sağlanır” biçiminde ekleme yapılması önerildi.
* Alevi dedelerinin statüsü, kent Aleviliği göz önüne alınarak yeniden değerlendirilmelidir. Dedelere hizmet içi eğitim verilmesi istenmiştir.
Ak Partili Çamuroğlu ‘ön rapor’u eleştirdi
Ak Parti’nin Alevi kökenli İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, Alevi çalıştayı ön raporuna sert tepki gösterdi. Ale-vi açılımının siyasi süreç olduğunu ancak çalıştaya hükümeti destekleyen gazetecilerin çağrıldığını belirten Çamuroğlu, “Böyle bir çalıştaya gazeteci mi, üstelik hükümete yakın gazeteciler mi çağrılır? Başörtüsü gündeme geldiğinde oturup gazetecilerle mi tartışıldı ya da yapıldı bu iş?” dedi.
Balkız: Hadi ordan!
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, NTV’ye şunları söyledi: “Beklentilerimizi karşılamadı ama beklediğimiz gibi oldu. Madımak müze olsun derken, orada hayatını kaybetmiş insanlarımızdan ve bütün Türkiye’den devletin özür dilemesi anlamına gelecekti. Binayı yıkıp atmak, devleti bu utançtan kurtarmaz, katliamı unutturmaz. Hadi oradan demekten başka bir söz bulamıyorum.”
Milliyet - ANKARA AA - ANKARA ANKA - 8.2.2010