Prof. Dr. Şerif Mardin’in "Cumhuriyetin öğretmeni imama yenildi" şeklindeki saptamasına da değinen Prof. Ali Bardakoğlu, "İmam dinin, öğretmen Cumhuriyet’in temsilcisi değildir.
Böyle düşünürsek çatışma ortamını körüklemiş oluruz. Gönül ister ki imam, toplumun dönüşmesi için modern, çağdaş adımları atsın ve çağdaşlığın öncüsü olsun. Öğretmen de toplumun bütün manevi kültürel duyarlılıklarına yabancı kalmasın. Her ikisi de ayrı kanallarda giderse o zaman ayrışma başlar."
Bardakoğlu, Diyanet’in bugünkü yapısının "Toplumda din alanında ortaya çıkabilecek keşmekeşi" önlemek açısından korunması gerektiğini söyledi ve şunları ekledi: "Her alanda özgürlüğü esas almamız gerekir. Toplum bilinçlendikçe Diyanet’in özerkleşmesi de gündeme gelebilir."
Dini kavramla ticaret
İki ilahiyatçının "Tekbir" markasına açtıkları davaya tam destek veren Diyanet İşleri Başkanı, "Din ve dince kutsal sayılan kavramların ticari şirketlere isim yapılması uygun değildir. Davayı destekliyorum" dedi.
Diyanet mezhepler üstü
"Diyanet mezhepler üstüdür, Sünni bir kurum değildir" diyen Bardakoğlu Alevilere kucak açarak "Din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında yapılacak bütün iyileştirmeleri, Alevileri de kuşatan bir bakış açısıyla kaleme alınmasını destekledi ve doğru bulduk" diye konuştu. Cemevleri konusuna da değinen Bardakoğlu, "Bir yerin ibadet yeri olup olmaması takdir edersiniz ki yasamanın konusu olmaması gerekir. Yapılan bir davranışın ibadet olup olmadığını kanunla belirlemeye kalkarsak bu sefer o laiklik çizgisinde ciddi bir sarsıntıya yol açmış olabilirsiniz" dedi.
Barkadoğlu, Kuran’ın yorumlanmasıyla ilgili sorulara yanıt verirken, "Her 10 yılda bir Kuran yorumu yapacak güçte olduğumuzu ve ilahiyatçı arkadaşlarımızın her 8-10 yılda bir hadislere, Kuran’a yorum yazması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
HÜRRİYET - 5 Haziran 2008