”Bağlamayı çalabilmek için bütün yöreleri araştırıp o yörelerin tavrını üslubunu iyi kavramak gerekiyor. Ben de bağlamamı kendi yöremin dışındaki diğer yörelerle tanıştırdım.
O yörelerin ustalarıyla tanıştım.Üsluplarını inceledim. Hepsinin kendine has güzellikleri, asaletleri var. Hasan Cizrevi’den Kürt Dağlarını; Muharrem Ertaş’tan Torosları dinlerken türkülerin kardeşliği sayesinde, ikisini de teyze çocuğu hissediyor insan.”
”Bazı günümüz şair ve ozanlarının şiirlerini ve kendi şiirlerimin folklorik öğelerini temel alarak ve konuk getirdiğim diğer batı enstrümanlarını yakışacağı bir biçimde besteliyorum. Bu sentez ve harmanlama güç oluyor tabi.İnsan bir an, gözlerini yumup sevgiyi, kardeşliği, dostluğu düşününce, türküleri yanı başında görüyor.”
”Her şey satılıyor. Ev, araba, ekmek, ayakkabı. Sevginin; yani bülbülün güle, Mem’in Zin’e, Ferhat’ın Şirin’e duyduğu sevgi, insanlar var olduğu sürece satılmayacağına göre, türkülerin güncelliği ve çağdaşlığı da tartışılmamalı.”
”Şairlerimiz şiirler yazıyor, ressamlar resim yapıyor; eh biz de türküler söylüyoruz.
Dünya alışkanlıktan değil, sevincinden dönmeye başlasın diye…Ne ararsak Anadolu’da bulacağız.”
Hasret Gültekin