Zorunlu din dersinin bir dersten üçe çıkarılması, eğitimin bilimsellikten uzaklaşması tepki çekiyor.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sarıyer Şube ve Armutlu Cemevi Başkanı Zeynep Yıldırım, konuya ilişkin PİRHA’ya konuştu.
YAŞAMIN HER ALANINA YANSIYAN BİR ADALETSİZLİK VAR
Öncelikle ülkedeki asıl sorunun eşitsizlik ve adaletsizlik olduğunu hatırlatan Zeynep Yıldırım, “Bizim ülkenin dört bir yerinde adalet talebimiz için mücadele ediliyorsa, herkes adaletsizlikten yakınıyorsa, ülkenin geneline yansımış bir adaletsizlik ve din derslerine yansıyan, yaşamın her alanına yansıyan bir adaletsizlik var. Asıl sorun bu ülkedeki eşitsizlik ve adaletsizliktir. Yani sosyal devletin olmamasıdır. İnsan, kimsenin baskısı altında kalmadan, zorlama olmadan, zorlama sonucu olmadan inanan inandığı gibi yaşamak zorundadır. Bu sosyal devletin görevidir. Bunu sağlamak devletin görevidir. Ama bizim ülkemizde bu böyle değil. Her şey zorunlu, ‘Benim istediğim gibi yaşayacaksınız. Bizim istediğimiz gibi olacaksınız’ diyorlar. Böyle bir şey söz konusu değildir” diyerek duruma tepki gösterdi.
“DİYORUZ Kİ ‘BİZ ASİMİLE OLMAYACAĞIZ’”
Devletin Alevilik inancını hiçbir zaman kabul etmediğini, Alevilerin de hiçbir zaman biat etmediğini dile getiren Yıldırım, devletin zorunlu din dersleriyle Alevileri biat etmeye zorladığını söyledi. Yıldırım, “Zorunlu din dersini alacaksınız ve sizi biat ettireceğim, ben sizi değiştirip asimile edeceğim demektir. Biz de diyoruz ki biz asimile olmayacağız. Yasalarımızda zorunlu din dersi diye bir şey yok. Birçok insan mahkemeye verdi ve kazandı. Çocuklarını din dersine sokmuyor. Anayasal bir hak bu! Dini öğrenmek istiyorsa öğrensin ama kimsenin zorlamasıyla değil. Bu zorlama farklı bir şeydir” dedi.
PSAKD Başkanı Yıldırım, yeni eğitim öğretim döneminin başlamasıyla birlikte bir kez daha Alevilerin taleplerinin zorunlu din dersinin kaldırılması olduğunu belirtti.
“HİÇ BİR ALEVİ ONAYLAMAZ”
Yıldırım açıklamasının devamında şunları dile getirdi:
“Aleviler olarak başkalarının inançlarına hükmetmek gibi asla ve asla bir talebimiz yok. Olamaz da. Biz nasıl inanç özgürlüğü istiyorsak, inançlarımızı öğrenmek, gelenek ve göreneklerimizi sürdürmek istiyorsak başka inançlar da kendi geleneklerini sürdürmek istiyordur. Onlara da saygı duyarız. Ama zorunlu olması hiç doğru bir yaklaşım değil. Bunu da hiçbir Alevi vatandaş onaylamaz.”
BURCU ANIL/İSTANBUL