Arguvan ilçe müftülüğü hemde büyük şair, büyük usta Nazım Hikmet'in adını taşıyan meydanda kuranı kerim okunması ile aşure dağıtmış. Yani, bir alevi dedesinin dualarıyla değil! Gerçi orda dede olsa ne yazar ki, o dede gerçek alevi dedesi olabilir mi?
Resimlerden gördüğüm kadarıyla maalesef bir hayli katılım olmuş.
Neden mi maalesef?
Açıklayayım...
Arguvan ilçe Müftülüğü'de haliyle DİYANET'e bağlı...Diyanet, anayasal bir kurum (!) Olup, şu anki temel görevi, Arap emevi kültürü ve hurafelerini topluma enjekte ederek egemen kılmak ve Alevileri asimile edip, sünnilik içinde eritmek, yok etmektir! Bunu bilmeyen ve görmeyen alevilerin ya akli melekelerinde arıza vardır yada bir artniyet. ???????
Aleviyim diyen gerçek aleviler nasılki Yezit'in sofrasına oturmazsa, müftülüğün dağıttığı aşureyi de yemez.
Burada, yanlış anlaşılmasın sakın. Bir sünni komşu şayet aşure yapmış ve komşuluk hakkı -dayanışması bağlamında ikram etmişse alıp teşekkür ederek yenilmelidir. Biz burada sünni yurttaşları değil, bir kurumu ve asimilasyonu sorguluyoruz. Zaten hiçbir alevinin, bir sünni ile sorunu yoktur! Sadece dinci-yobaz ile sorunu vardır!
Bazıları da müftülüğün aşure dağıtmasını birlik, beraberlik ve dayanışma, kaynaşma olarak ileri sürüyorlar!
Yesinler sizin birliğinizi de, dayanışmanızı da....
Benim bir sözüm var:"Kötüler, kendisinin kötü olduğunu bilmeyince, iyiler, kendisine kötü gelir"
Diyorum ki, varsın kötü ben olayım ama dobra dobra konuşarak, gerçeği ortaya koyarak hiç değilse vicdanım rahat olsun.
Hüseyin Yalçın
Kaynaklar: fb.com H. Yalçın Sayfası ve ArguvanHaber.com