Amerikan yargısından Fettullah Efendi ve Alevi kökenli dostu İzzettin Doğan Bey’e kötü haber var.
Dostlar için kötü olduğu kadar bizler için da son derece düşündürücü ve üzerinde durulması gereken bir durum ortaya çıktı. Fettullah Efendinin “ABD de oturma izni” almak için yaptığı başvuru reddedildi. Başvuru, reddi ve işin yargıya taşınması sonucu sürecinde bir dosya oluştu. Bu dosyada son derece ilginç bilgi ve belgeler var. Fettullah Efendi ve ilişkilerinin mahiyeti konusunda sözel düzeyde dile getirilenler saklısı gizlisi kalmaksızın ortaya seriliyor. Biz burada dosyanın İzzetin Bey’i ilişkilendiren boyutuna değinmek istiyoruz.
FETTULLAH EFENDİYE REFERANS BELGESİ
Geçtiğimiz günlerde Vatan Gazetesinde Cumhuriyetçi Eğitim Vakfı (CEM) başkanı İzzettin Doğan ile yapılan bir söyleşi yayınlandı. Fettullah Efendi’nin ABD makamları önünde “Yeşil Kart” başvurusunun değerlendirildiği günlerde yapılan bu söyleşide başkan İzzettin Doğan’ın Fettullah Efendi ile ilgili olarak söylediği sözler son derece dikkat çekici bir nitelik taşıyordu. Söyleşi kapsamında dile getirilmiş olunması nedeniyle dahi geniş Alevi kesimlerce büyük tepki ile karşılanan bu sözlerin esas olarak başka bir anlam taşıdığı görülüyor. Hem de derin bir anlam.
Fettullah Efendinin avukatları ABD makamlarına yapmış olduğu “yeşil kart” başvurusunda müvekkillerini “olağanüstü yetenekli eğitimci” olarak tanımlamış ve bu özelliği dolayısıyla ABD’den sürekli oturma izni talebinde bulunmuşlardır. Başvurudaki kilit sözcüğü “olağanüstü yetenekli eğitimci” tanımlaması oluşturmaktadır.
CEM Vakfı başkanı İzzettin Beyin Vatan söyleşisinde Fettullah Efendiyi onun avukatlarının “yeşil kart” başvurusundaki sözleriyle değerlendirmiş olmasının sıradan bir rastlantının ötesinde bir nitelik taşıdığı şimdi bütün çıplaklığıyla ortaya görülüyor.
ABD’deki dosya kapsamından İzzettin Beyin sözlerinin Fettullah Efendinin "Green Card" başvurusu dolayısıyla “referans” olarak söylendiğinde herhangi bir şüphe kalmıyor.
İzzettin Bey Vatan söyleşisinde Fettullah Efendiyi “bir düşünür, bir filozof olarak gördüğünü” dile getirmişti. Bu değerlendirme Fettullah Efendinin avukatlarının değerlendirmesiyle olduğu gibi çakışıyor. Hatta onu da aşan bir nitelik taşıyor.
İzzettin Bey basın aracılığıyla ABD makamları önünde Fettullah Efendiye referans veriyor, kefil oluyor.
“Bir düşünür, bir filozof” nitelemesi “olağanüstü yetenekli eğitimci” anlamındadır ve referans olma işinde hiçbir kuşkuya yer kalmıyor.
Basın aracılığıyla yapılan fiilen de yapılmış mıdır şimdilik meçhul kalıyor.
AMERİKAN YARGISISINDAN İZZETTİN BEYE YALANLAMA
İzzettin Bey Fettullah Efendi ile olan dostluğunu saklamıyor, Vatan söyleşisinde bunu da açıkça ifade ediyor. “Saydığım bir insan” diyor, “onu öcü gibi göstermemek lazım” diyor, “onunla dost olmak sakıncalı değil” diyor.
Basın aracılığıyla referansın bir dostluk gösterisi olduğu da anlaşılıyor. Kuşkusuz “dostluk” felsefemizde önemlidir ve gereğini yapmak gerekiyor.
Ama ne var ki ABD yargısı İzzettin Bey’in gösterdiği dostluğu Fettullah Efendiye göstermiyor.
ABD yargısı "Green Card" başvurusunda Fettullah Efendinin avukatlarının göstermiş olduğu “olağanüstü yetenekli eğitimci” değerlendirmesini de İzzettin Beyin basın aracılığıyla yapmış olduğu “bir düşünür, bir filozof” nitelemesini de inandırıcı bulmuyor, geri çeviriyor. ABD yargısı İzzettin Beyi yalanlıyor.
ABD yargısı yalanlamakla da kalmıyor Fettullah Efendiye ilişkin çok önemli karşı değerlendirmelerde de bulunuyor:
"Dini ve siyasi bir figür, akademisyenlere para ödeyerek kendisi ve hareketi için yazı yazdırıp akademik prestij elde etmek istiyor. Gülen’in yazdığı kitapların hiçbiri eğitimle ya da eğitim modelleri ile ilgili değil, tamamı dini çalışmalar. Kendisini akademisyenlerle çevreleyip para karşılığı kendi görüşlerinin tartışıldığı konferanslarda konuşturuyor ya da görüşlerini yazdırıyor."
Yani ne bir üstün nitelikte eğitimci ne bir filozof var karşımızda…
Amerikan yargısı İzzettin Beyin filozofu Fettullah Efendi için şu değerlendirmeyi yapmaktan da geri durmuyor: “Gülen hareketinin, yürüttüğü projelerin finansmanında kullanılan paraların büyüklüğü nedeniyle Suudi Arabistan, İran ve Türk hükümetleriyle gizli anlaşma içinde olduğu iddiaları dile getirilmektedir. CIA’in de bu projelere finansal ortaklık ettiği şüpheleri bulunmaktadır.”
Özetlemek e başlığı şöyle atmak gerekiyor:
Amerikan yargısından Fettullah darbesi!...
İzzettin Beyin referansı, yargı darbesi günlerinde referansın önemi kalmıyor.
FED DERNEĞİ
İzzettin Beyin filozofu Fettullah Efendinin dostlarının oluşturduğu dernekte bir araya gelen şahsiyetlere ABD yargısı itibar etmiyor. Fettullah Efendi Dostları Derneği üyelerince Fettullah Efendinin "Green Card" başvuru dosyasına koydukları referanslar ABD yargısınca muteber bulunmuyor.
ABD yargısınca itibarsız olarak nitelense de son derece dikkat çekici üyeleri var FED derneğinin:
“George Fidas: CIA’in “Analiz Bölümü Direktörlüğü” görevini yürüttü. Halen ABD Genelkurmay İstihbarat Konseyi’nde görevli, Graham Fuller: Eski Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski CIA Türkiye Masası şeflerinden, Morton Abramowitz: ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi, Aleksander Karlutsos: ABD Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu’nun yardımcısı,. Yıldırım Akbulut: Eski Başbakan ve eski Meclis Başkanı, Mehmet Sağlam: Eski YÖK Başkanı ve eski Milli Eğitim Bakanı.” Bu isimler yalnızca birkaçı.
Sonuç yerine unutulan bir atasözümüzü söyleyerek bitirelim:
Bana dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim…
ALİ YILDIRIM
(27.06.2008, Ankara)
ALEVİ HABER AJANSI - 27 Haziran 2008