Ali Ekrem Bolayır

1867 yılında İstanbul'da doğdu.Rodos ve Sakız adalarında özel öğretmenlerden ders gördü. Arapça, Farsça ve Fransızca öğrendi. Yirmi yaşlarında...

1867 yılında İstanbul'da doğdu.

Rodos ve Sakız adalarında özel öğretmenlerden ders gördü. Arapça, Farsça ve Fransızca öğrendi. Yirmi yaşlarında iken İstanbul'a döndü. Babasının ölümü üzerine II. Abdülhamid'in Mâbeyn Kâtipliğine tayin edildi. Bu görevde on sekiz yıl kaldıktan sonra Kudüs Mutasarrıflığı (1906), Beyrut Valiliği (1908), iki defa Cezayir Bahr-ı Sefid Valiliği yaptı (1908, 1912). Balkan savaşında Yunanlılara esir düşünce bir hafta kadar Atina'da kaldı. 1910, 1912, 1922 yıllarında Dârül Fünûnda (İstanbul Üniversitesi) edebiyat, nazariyât-ı edebiyye, şerh-i mütûn (metinler şerhi) müderrisliği (profesörlüğü), ayrıca Maltepe Askerî ve Galatasaray liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı. 27 Ağustos 1937, İstanbul'da öldü. Küçük yaşta şiir yazmaya başlayan Bolayır, Mirsâd, Maârif, Mâlumât gibi dergilerde ilk şiirlerini yayımladı. 1896'da Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılarak Servet-i Fünûn'da yazmaya başladı. Bu derginin Yunan harbi münasebetiyle yayımlanan 'Nüsha-i Mümtâze'sinde (özel sayı) çıkan Vasiyet şiiriyle dikkati çekti. Mabeyn'de katip olduğu için 'A. (yın) Nâdir' takma adını kullandı. Edebiyat-ı Cedide şâirlerini tenkit eden uzun bir makalesi, bazı yerleri Tevfik Fikret tarafından değiştirilmek ve tamamen çıkarılmak suretiyle basıldığı için kızarak Servet-i Fünûn'dan ayrıldı ve Baba Tahir'in çıkardığı Mâlumât gazetesinde makalesinin tamamını bastırdı (1900). Bu yüzden Hüseyin Cahit (Yalçın) ile giriştiği münakaşa sarayın emriyle durdurulmuştur. Ali Ekrem, Tevfik Fikret'le başlayan nazmı nesre yaklaştırma ve basit halk hayatı sahnelerini hikâye eden realist şiirler yazma yolunda başarılı örnekler verdi, tahkiye ve konuşmada Mehmed Akif'e öncülük etti. Servet-i Fünûn şâirlerinde görülmeyen toplumsal konuları işledi. Ahengin vezinden doğduğu görüşüne kapılarak bir takım yeni arûz kalıpları icat etti. Hece vezniyle çocuk şiirleri yazma yolunda da denemelere girişti. Çanakkale ve İstiklâl savaşları sırasında millî şiirler de yazan Ali Ekrem, eserlerinde büyük bir şahsiyet göstermez. 1908'den sonra siyasî hayata atıldı ve hitabete merak sardı.

Eserleri

Şiir:Kaside-i Askerîyye (Babasının Hürriyet kasidesine nazire, 1908), Kırmızı Fesler (Hiciv,1908), Rûh-i Kemal (1909), Zilâl-ı İlhâm (1909), Çocuk Şiirleri (1917), Ordunun Defteri (Nazım nesir karışık, 1918), Ana Vatan (1921), Şiir Demeti (Çocuk şiirleri 1925), Vicdan Alevleri (1925), Tâir-i İlâhî (Basılmamıştır). OYUN:Bâria (1908), Sultan Selim (Tefrika, 1910), Sükût (Tefrika, 1919), Mama Dadım Darılır (Komedi, tefrika, 1919). Monografi, İnceleme:Lisân-ı Osmani (1914), Lisân-ı Edebiyat (1914), Recâîzâde Ekrem (1924), Lisân-ı Nazım, Lisân-ı Mesir, Mesâlik-i Edebiye (Darülfünûn ders notları, 1928), Namık Kemal (1930), Lisânımız (1937).

Yazarlar ve Şairler Haberleri

Bülent TEKİN
Nevzat Çelik
Unutulmuş bir Kürt ve Alevi aydını: Doğan Kılıç
Gülten Akın
Azmîzâde Hâletî