AKP Hükümetinin Alevi çalıştayları önceki gün sonuçlandı. Bazı basın organları tarafından “uzlaşma” olarak yansıtılan çalıştay kararları, Alevi örgütlerinin taleplerini karşılamak bir yana tepkisini çekiyor.
AKP’nin Alevi Çalıştayları dizisi önceki gün biten 7. Çalıştay ile sona erdi. 7. Çalıştayla birlikte ortaya çıkan sonuçlar “uzlaşma sağlanan başlıklar” olarak kamuoyuna duyuruldu. Ancak çalıştaylarda “uzlaşılan başlıklar” Alevilerin ilk çalıştaydan beri dile getirdikleri talepleri karşılamıyor. Çalıştaydan çıktığı söylenen “uzlaşma”nın ise Aleviler tarafı çok sorunlu. Alevileri temsil eden örgütlerin çoğu çalıştayların dışında kaldıkları ve her çalıştay öncesinde ve sonrasında toplantıları ve toplantılarda konuşulanları eleştirdikleri için “uzlaşmanın Aleviler tarafı” bir iki örgüt ve sanatçıdan ibaret.
Pek çok Alevi örgütü içinde barındıran Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız soL’a yaptığı değerlendirmede kendilerinin böyle bir “uzlaşma”nın içerisinde yer almadıklarını açıkladılar.
Hangi başlıklarda “uzlaşıldı”?
Önceki gün sona eren 7. Çalıştayla birlikte zorunlu din dersleri, Diyanet İşleri Başkanlığı, cemevlerinin statüsü, Madımak Oteli gibi konularda “uzlaşmaya varıldığı” söyleniyor.
Buna göre Çalıştay’da yapılan tartışmalar sonucunda “Diyanet İşleri Başkanlığı'nın mevcudiyetini koruması, içerisinde Alevilerin de temsil edileceği bağımsız kurulların oluşturulması ve bütçeden Alevilere pay verilmesi” konularında “fikir birliği sağlandı”. Oysaki Alevi örgütleri tarafından dile getirilen taleplerde DİB’in Alevileri de kapsaması değil DİB’in tamamen ortadan kaldırılması isteniyordu.
Madımak Oteli konusunda varılan “uzlaşma” ise, çalıştaya katılan Arif Sağ’ın önerisi ile burasının “güllerle donatılmış bir park” yapılması. Aynı alana bir anıt ile müze ve kültür merkezi yapılmasının da planlandığı ancak bunun için bir süre bekleneceği, anıt ve müzenin “kimsenin tepkisini çekmeden uzlaşı içinde yapılmasının yolları aranacağı” belirtiliyor. Yani yıllardır ısrarla dile getirilen Madımak Oteli’nin bir “utanç müzesi”ne dönüştürülmesi talebi yine “başka bir bahara” ertelenmiş bulunuyor.
Din dersleri konusunda toplantıda varıldığı söylenen “uzlaşma” ise son derece muğlak. Başbakan Başmüşaviri İbrahim Kalın'ın önerisi doğrultusunda din derslerinin seçmeli hale getirilmesi, “velilerinden görüş alınarak öğrencilerin kendi inancı doğrultusunda eğitim alması” olarak formüle edilirken, buna yapılan “Her koşulda tüm öğrencilere bütün din ve inançlar hakkında da eğitim verilecek” eki, bahsedilenin zorunlu din derslerinin kaldırılması talebinin çok uzağında olduğunu ortaya koyuyor. Çalıştayları yöneten Devlet Bakanı Faruk Çelik de, çalıştaylarda din eğitimi konusunun, zorunlu din derslerini getiren 12 Eylül Anayasası'nın 24. maddesi çerçevesinde tartışıldığını belirten, varılan uzlaşmanın bu maddedeki eğitim ve öğretim ayrımının uygulanması konusunda olduğunu açıklamıştı.
“Uzlaşma sağlanan” başlıkların Devlet Bakanı Faruk Çelik tarafından Bakanlar Kurulu'na taşınmasının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan'a kısa bir ön rapor sunulacağı asıl raporun ise şubat ya da en geç mart ayında tamamlanacağı, bunun sonucunda da “Alevi açılımı”nın “yol haritası”nın ortaya çıkacağı ifade ediliyor.
Kimler “uzlaştı”?
AKP Hükümeti tarafından Haziran ayından beri toplanan yedi çalıştayın katılımcıları sürekli değişti. Bir çalıştayın ağırlıklı katılımcıları gazeteciler, birininki patron örgütleri, birininki ilahiyatçılar, birininki de sanatçılar oldu. Diğer yandan, AKP Hükümeti çalıştayların altıncısına Maraş Katliamı’nın bir numaralı sanığı Ökkeş Şendiller’i davet ederek bir skandala imza attı.
AKP çalıştaylarının en büyük “eksiği” ise Alevileri temsil eden örgütler oldu. İlk çalıştaya katılan ve taleplerini gündeme getiren Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği gibi Alevileri kitlesel olarak temsil eden örgütler, sürecin başından itibaren AKP’nin Alevilerin taleplerini dikkate almadığını ve bu tutumla düzenlenen AKP çalıştaylarından herhangi bir beklentileri olmadığını açıklamışlardı. Alevi örgütlerinin temsilcileri, aradan geçen sekiz ayda öngörülerini doğrulayan ve çalıştayda konuşulanları eleştiren pek çok açıklama yaptı.
Çalıştaylara son eleştiri ise bizzat “Alevi çalıştayının mimarı” olarak gösterilen AKP Milletvekili Reha Çamuroğlu’ndan geldi. Süreçten dışlandığını ifade eden Çamuroğlu çalıştaylar için de “Alevisiz Alevi açılımı” nitelemesini kullandı.
“ABF uzlaşıda yok”
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız 7. Çalıştay ve çalıştaydan çıktığı söylenen “uzlaşma” ile ilgili soL’a yaptığı değerlendirmede, alındığı söylenen kararlarla Alevilerin gündeme getirdikleri taleplerin karşılanmamış olduğunu ve ne ABF ne de bağlı kuruluşlarla herhangi bir uzlaşmanın söz konusu olmadığını dile getirdi. Çalıştayların bileşimi açısından herhangi bir uzlaşma varsa bunun ancak AKP ve Cem Vakfı arasında olduğunu belirten Balkız “AKP kendi dişine göre seçtiği muhataplarla göz boyamaya çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.
"Uzlaşılanlar Alevilerin talepleri değil"
Çalıştaydan çıkan ve basına “uzlaşı” olarak yansıyan sonuçların kendi taleplerini karşılamadığını ifade eden Balkız, çalıştayda üzerinde uzlaşıldığı belirtilen, Diyanet İşleri Başkanlığı içerisinde Alevilerle ilgili birimler oluşturulması önerisini “Biz Diyanet İşleri kaldırılsın isterken ikinci bir Alevi diyaneti mi yaratılıyor? Bu nasıl laiklik anlayışı” sözleriyle değerlendirdi. Yine çalıştaydan çıkan sonuçlardan biri olan “bütçeden Alevilere pay verilmesi” ile ilgili olarak da Balkız, “Biz hükümetten para mı istedi ki bunlar konuşuluyor” diye sordu.
(soL-Haber Merkezi) - 02.02.2010