AKP, Alevi açılımı için “yol haritası” açıklıyor. 13 yıldır yol açıyor, yol kapatıyor. Fakat ortada ne Alevilere ulaşan bir yol ne tek bir Alevi talebine karşılık veren yol var!
Şimdi AKP’ye sormak gerekir;
13 yıldır Alevilere “hayır”, devletin Sünni inşasına “evet” demekten başka hangi yolu buldunuz?
Alevilere eşit yurttaşlık ve eşit haklar yolu mu açıldı? Hayır.
Cemevleri ibadethane olarak tanıyan yol mu açıldı? Hayır.
Zorunlu ve mezhepçi din derslerini kaldıracak yol mu buldunuz? Hayır.
Alevi köylerine ve mahallelerine zorla cami yapan asimilasyon yolundan mı vazgeçildi? Hayır.
Alevilere yönelik katliamların hesabını vermek için yol mu açtınız? Gerçek sorumlularına yargının yolunu mu gösterdiniz? Hayır.
Yol kesen açılım haritası
Mezhepçi AKP iktidarı, kendilerini “biz mezhep bilmeyiz, yolumuz vardır” diye tanımlayan Alevilerin ve Aleviliğin “yolunu kesmekten” başka hangi “yol haritasını” belirledi?
Şimdi yeni bir yol haritası belirlemiş. “Alevi Açılımı”nı yeniden raftan indirecekmiş. Peki AKP’nin bu yol haritası Aleviliğin ve Alevilerin hangi yollarını kesmeyi hedefliyor? Bunu biraz açmakta fayda var.
AKP, Sünni bakış açısıyla “İslamı zedelemeden dini yeni bir tartışmaya meydan vermeden”, yani devletin resmi mezhepçi din anlayışı içinde Alevilerin taleplerini değil, Aleviliğin gerçek yolunu değil, kendisine yol açmak istiyor.
“İslamı zedelemeden” ama Aleviliği linç ederek “İslamda tek mabet yeri camidir” denilecektir. Sonra “ama” denilip, cemevlerine “statü vereceğiz” diyecekler.
Bu statüde “cemevlerinin ibadet yeri olarak tanınması” yok!
Neden? Çünkü “Cemevi ibadet yeri olamaz, bu islamı zedeler” diyecekler!
Malum ezber tekrarlanacak: “İslamda tek mabet yeri mescittir”
Başka ne var?
“Elektrik, su, arsa gibi ihtiyaçlarının karşılayalım” denilecek.
Diyanet ve İlahiyat üzerinde sünni referanslarla eğitilmiş ve ellerine “sertifika” tutturulmuş “Alevi dedelerine maaş ödenmesi” gündeme alınacak.
Peki bu maaşlı kişiler gerçekten “Alevi dedesi mi” olacak?
Kesinlikle hayır!
“İslamı zedelemeden” Aleviliğin yolunu zedeleyecek “Alevi imamlar” olacak!
Aleviliği Sünnileştirmeyi ve devletleştirmeyi hedefleyen bu projenin muhatapları ise bellidir. AKP yandaşı ilahiyatçıların içinde olduğu çakma Alevi kurumları. Aleviliği rant çıkarları için kullanan ve Alevi toplumunda hiç bir karşılığı olmayan bir iki Alevi vakfı. Ayrıca “AK sakallı” ve Diyanetin organizasyonu ile hacca giden gri pasaportlu dedeler olacak!
Bu yol haritası alevilere uymaz
Mezhepçi rejimin yolundan gidenler, Aleviliğin hak ve adalet arayan evrensel yoluna ulaşamaz.
AKP devleti, 13 yılda Alevi Açılımına tam beş kez “bıraktığı yerden devam” etmek istiyor.
Bir şey net: AKP hükümeti Alevi hak ve taleplerini demokrasinin, hukukun ve laikliğin evrensel ilke ve değerlerine yaslanarak değil, mezhepçiliğin yolunda kıstırmak ve Alevilerin yolunu camileşmiş cemevlerinde, imamlaşmış dedelerin misyonerliği ile şaşırmasını istiyor.
Gerekçeleri bellidir: Katliam, inkâr ve asimilasyon ile yok edilemeyen Aleviler ve Alevilik Sünnilik içinde eritmek ve devlet içinde homojenleştirmektir.
“Alevi Açılımı” politikasının hedefinde “demokratikleşme” değil, AKP’nin “tek din” dayatması ve Aleviliği kendine özgü bir inanç olarak tanımlayan Alevilere karşı geliştirdikleri güvenlikçi politikası vardır.
Alevilik yoldur
AKP’nin Alevi Açılımı politikasının yol haritası belidir. Ama Alevilerin ve Aleviliğin de yol haritası bellidir. Bunlar birbirine taban tabana zıttır!
Aleviler “Yol Bir Sürek Bin Bir” diyerek, demokrasi, laiklik, çoğulculuk, farklılıkların eşit koşullarda bir arada ve barış içinde yaşamasını ister. Herkesin kendi “sürek”lerini özgürce ifade etmesini, yaşamasını, gelişmesini ve kendisi olma hakkını savunur.
Dogmatizme karşı olup, AKP’nin ve diyanetin mezhepçi tapınaklarının yolundan değil, “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” diyen Hacı Bektaşi Veli’nin ve aklın yolundan gider.
O yol ise siyasal İslamcılığın ümmetçi, tekçi ve monarşi totalitarizmin uzağına düşen, “İri Olmak, Bir Olmak, Diri Olmak” özdeyişinde ifade bulan yoldur.
Bu yol Alevi ulu ozanlarının ve yol ehlilerinin “el ele el hakka” diyerek Cem’de buluştuğu ulu yoldur.
Bu yol Kerbela’da yezide karşı mazlumun yanındaki Hüseyni duruşun ve Pir Sultan Abdalların Sultanların zulmüne karşı hak ve adalet arayışının yoludur.
Alevilik “yetmiş üç millete aynı nazarla bakan” evrensel ve hümanist bir yoldur.
AKP hükümeti ve devletin şeyhülislamları Aleviliğe yol haritası belirlemeden, Aleviliğin insani kamil olmaya giden yolun adı olduğunu ve bu yola sevgiyle girildiğini bilmek ve kabul etmek gerekir.
Gerisi lafı güzaftır..
Turan Eser-Birgün Yazarı