HÜKÜMETİN, Alevi Açılımı’na başkanlık eden Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik, Alevilerin de talepleri dikkate alınarak hazırlanan yeni Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitabının, bugün son kez gözden geçirileceğini, kitapların 2011- 2012 Eğitim Yılı için baskıya verileceğini açıkladı.
Çelik, gazetecilere konuya ilişkin şöyle konuştu:
- Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersiyle ilgili komisyon çalışmasını bitirdi. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü de hangi sınıflarda hangi konuların işleneceği çalışmasını tamamladı, taslak haline getirdi. TBMM Eğitim Komisyonu ile çalıştık, Pazartesi günü de Alevi kesimini temsil eden 45 arkadaşla bir araya gelip 2011- 2012 Eğitim döneminde okutulacak olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi taslağını değerlendireceğiz. Bu toplantıdan çıkacak sonucu Ocak’ta da Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu onaylayacak ve kitap baskıya girecek. Yeni müfredat böylece devreye girmiş olacak.
Din dersi zorunlu
- Bu konunun içeriğini, önemini bilmeyenler, din dersinin zorunlu ders olmaktan çıkarılıp çıkarılmayacağını soruyor. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, bir öğretimdir. Buna herkesin ihtiyacı var. Hele bu zorlu coğrafyada daha çok ihtiyaç var.
- Biz ‘Öğretimde uygulama olmaz’ diyoruz. Din Bilgisi ve Ahlak Kültürü kitabını öğretime dönüştürüyoruz. Bu kitapla ders verecekleri de şimdi eğitime tabi tutuyoruz. Denetimler olacak. Çocuklarımız İslam dininin tüm yorumlarını, bu kitapta bulabilecekler. Bu dersin içinde Şafilik, Hanefilik, Malikilik, Caferilik, bizim büyük şahsiyetlerimiz var.
- Çocuğu bilgi sahibi yapmak, Mehmet Ali Erbil’in, Güner Ümit’in düştüğü hatalara düşmemesi açısından da önemli. Toplumda önyargılarla beslenen tabuların ortadan kalkması için de, bu bilgiye ihtiyaç var.
Cemevleri konusu
- Alevilerle ilgili birinci sözümüz Madımak’tı. Kamulaştırdık. İkinci sözümüz Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi müfredatının AİHM kararları çerçevesinde değiştirilmesi. Alevilerin isteği doğrultusunda bu müfredatı da düzenliyoruz, bu da tamam. Üçüncüsü cemevlerinin statüsüdür. Onu da konuşmaya başlayacağız.
Hürriyet - Süleyman DEMİRKAN / ANKARA - 13 Aralık 2010
ALEVİLERİN TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA 'DİN DERSİ' MÜFREDATI DEĞİŞİYOR
ANKARA - Devlet Bakanı Faruk Çelik, Alevilerin talepleri doğrultusunda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin müfredatının değişeceğini ve yeni müfredatın yeni eğitim-öğretim döneminde yürürlüğe gireceğini açıkladı.
Bakan Çelik, Bilkent Otel'de gerçekleştirilen 'Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersleri Müfredat Bilgilendirme Toplantısı' öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bu toplantının Muharrem ayında Kerbela'nın manevi ağırlığı altında gerçekleştirildiğini belirterek, "Kerbela hepimizin ortak matemidir. Acımızı bugün burada ve ülkemizin dört bir tarafından hep birlikte paylaşıyoruz. Her yıl, her zaman hüzünle idrak ettiğimiz Kerbela'da Hz. Hüseyin acımasız ve gaddarca katledilmiştir. 1330 yıldır hemen her Müslüman istisnasız bir duyarlılık içinde Hz. Hüseyin'in Kerbela'da maruz kaldığı zulmü bizzat hissetmekte, maruz kalınan şiddeti nefretle hatırlamaktadır. Bu vesileyle Şehit İmam Hüseyin'i ve Kerbela şehitlerini rahmetle anıyorum" dedi.
"SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE KAYDA DEĞER İLK ADIMI BİZ ATTIK"
Toplumun en derin sorunlarından birini anlamak ve çözüme kavuşturmak için herkesin aylardır seferber olduğunu anlatan Bakan Çelik, "Yüz yılları aşan sorunları çözmek için her şeyden önce iyi niyetli, sabırlı ve soğukkanlı olmak gerektiğini biliyoruz" diye konuştu.
Alevi sorununun başta Alevi vatandaşları başta olmak üzere tüm vatandaşların huzur ve refahı için bir an önce çözümlenmesi konusunda kayda değer ilk adımı kendilerinin attığını belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Şimdiye kadar mevcut sorunların çözümüne yönelik olarak hiçbir adımın atılmamış olması asla kabul edilemez. Ne yazık ki, hiçbir siyasi irade konuyu gereken özen, ciddiyet ve merhametle ele almamış, sonuçta bu aymazlıkların biriktirdiği sorunlar bugün içinden çıkılması zor bir noktaya konuyu ulaştırmıştır.
Bilindiği gibi en sonuncusunu 28-30 Ocak'ta gerçekleştirdiğimiz çalıştaylarda Alevi vatandaşlarımızın belli başlı problemlerini, talep ve beklentilerini tüm detaylarıyla birlikte ele almıştık. Bütün bunları kamuoyunun önünde gerçekleştirdik. Gizlimiz saklımız olmadı. Ayak oyunlarına, polemiklere, fırsatçı yaklaşımlara mahal vermedik. Artık hepimiz biliyoruz ki, Alevi vatandaşlarımız kendi kökleriyle, referans ve değerleriyle, sağlıklı bir irtibat kurmakta bir hayli güçlük çekmekteler. Bu durumu besleyen şartların anlaşılır nedenleri olsa bile bütün bu sorunlarla yaşamayı kabul edip onaylamak mümkün değildir. Bunu kabul etmek her şeyden önce insan haklarının ihlal edilmesi anlamına gelir. Bunu onaylamak, kadim bir kültürün tarihten silinmesine, yok edilmesine fırsat vermek yada buna bir şekilde göz yummaktır. Oysa hükümetimiz Alevi kardeşlerimizin kimlik, referans ve ritüel kayıplarının giderilmesi konusunda bir çalışmayı da bunları da dikkate alarak başlatmış bulunuyor. Bu çalışmalarda öne çıkan en önemli husus, Aleviliğin kendi kökleriyle olan irtibatının yer yer gevşemiş, hatta kopmuş olmasıdır. Nitekim Alevi inanç ve kanaat önderleri de, inanç ve değerlerinin hızla aşındığından yakınmakta, devletten her fırsatta, gözden düşürülen geleneklerinin, kültürlerinin korunması için acilen yardım istemektedirler."
"DÜZENLEME YAPILMASI TEMEL HASSASİYETİMİZ"
Bakan Çelik, bu kapsamda eğitim müfredatında 'güven verici, ilgili tarafları rahatlatıcı, tatminkar düzenlemelerin yapılmasını' da zorunlu kıldığını vurgulayarak, "Aslında bu istekler insan haklarına, inanç ve düşünce hürriyetine koşulsuz değer veren hükümetimizin en temel hassasiyetleri arasında da yer almaktadır" şeklinde konuştu.
Çelik, 7. Çalıştay'da, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin tüm kesimleri de kapsayacak şekilde nasıl yapılandıracağı konusunda belli bir düzeyde netliğe ulaşıldığına dikkati çekerek, "Öte yandan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi'nin fiili müfredatı, hukuki merciler tarafından meşru bulunmasına karşın hükümet olarak biz, tarafları tatmin etmeyen bir uygulamayı sürdürmeye doğru bulmadık" dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin din derslerinin niteliğine yönelik eleştirilerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kısa zamanda giderildiğini ve eksiklerin telafi edildiğine dikkati çeken Bakan Çelik, şöyle devam etti:
"Yapılan bu düzenlemelerin sonucu olarak uluslararası hukuktan da herhangi bir eleştiri de olmamıştır. Öte yandan iç hukuk organlarımız da mevcut Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile ilgili uygulamayı her aşamada yeterli saymış, bu çerçevedeki başvuruları yersiz bulmuştur. Buna karşılık biz Alevilerin kendi kimliklerini, inanç ve ritüellerini en az diğer gruplar kadar öğrenme haklarının olduğuna yürekten inanıyoruz. Bundan dolayı biz ilgili tarafların memnuniyetini esas alarak bu çalışmalı sürdürdük ve sürdürüyoruz. Bu amaçla 7. Çalıştay'da alınan kararlara uygun olarak iki komisyon oluşturduk. Bunlardan ilki Adalet Bakanlığı bünyesinde Alevi paydaşlarla oluşturulan Cemevleri Komisyonuydu. Diğeri ise Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde oluşturulan ve Alevi katılımcılarla gerçekleştirilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi komisyonuydu. Bu komisyonlar hazırladıkları raporları öngörülen süre içinde bakanlığımıza takdim etmişlerdir."
"YENİ MÜFREDAT, YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİMDE YÜRÜRLÜĞE GİRECEK"
Bakan Çelik, Madımak Oteli'nin kamulaştırılması konusunda hiç vakit geçirilmeden ge z olmadı. Ayak oyunlarına, prekli adımların atıldığını ve otelin bugün itibariyle kamulaştırılarak Sivas Valiliği'ne teslim edildiğini bildirdi. "Alevi sorunun çözümüne bu kadar yakın olunmamıştır" diyen Bakan Çelik, "Bugün burada Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin müfredatının yeniden düzenlenmesi konusunda, ilgili komisyonca hazırlanan raporlarla varılan en son noktayı sizlerle paylaşacağız" dedi.
Alevi uzmanlar tarafından hazırlanan müfredat önerisinde, ders kitaplarında yer alması gereken temel konuların ele alındığını vurgulayan Bakan Çelik, hazırlanan bu öneri üzerinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilgili birimlerinin de gerekli teknik hazırlıkları tamamladığını kaydetti. Önerileri içeren taslak metnin katılımcıların bilgisine sunulacağını ifade eden Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir sonraki aşamada bu taslak metin Talim ve Terbiye Kurulu'na sevk edilecektir. Dolayısıyla bugün size takdim edilecek olan metin Talim ve Terbiye Kurulu'na sunulacak olan müfredat taslağından ibarettir. Taslak metin buradaki katkılarınızla olgunlaşacak ve yeni müfredat, yeni eğitim-öğretim yılına yetişecek ve yürürlüğe girmiş olacaktır. Gerek müfredat, gerekse din eğitim ve öğretimi konusu sorunun en temel başlıkları arasında yer almaktadır. Aleviliğin yeni kuşaklara öğretilmesi, belli başlı yöntemlerin belirlenmesi konusunda ne yazık ki çok büyük ihmaller vardır. Şimdi bu eksiklikleri gidermek, Alevi kardeşlerimizin din dersleriyle ilgili kaygılarını, eleştiri ve kaygılarını gidermek durumundayız. Bu çalışmalar sonuca gelmiş bulunuyor. Ve inanıyorum bugün katkılar bunu sonlandırmış olacaktır."
"ÇÖZÜME KATKI YAPACAK HERKESLE GÖRÜŞÜRÜZ"
Gazetecilerin sorusu üzerine Bakan Çelik, çalıştaylar süreçlerine bütün herkesi davet ettiklerini belirterek, "Yedi çalıştay ve özel yaptığımız toplantılara katılmama eğilimde olanları zorla getirecek değiliz. Herkese kapımız açıktır. Süreci başından itibaren deklare ettik. Süreci söz verdiğimiz şekilde sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz. Katılmayanların görüşlerine de saygı duyuyoruz ama işin edebiyatı yüzyıllardır yapılmıştır. Kimseye bir adım yakın değil, bir adım uzak değiliz. Herkese eşit mesafedeyiz. Çözüme katkı sağlayacak herkesle görüşmeye hazırız. Yeter ki sorunları çözelim" diye konuştu.
Toplantının ikinci bölümünde, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretimi Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Aycan çalışmalara ilişkin olarak komisyona bilgi verdi.
Haberx - (İHA) - 13 Aralık 2010