Bizler, hızla yok edilerek Sünni inanç ekseninde asimile edilmeye çalışılan Alevi halkının temel sorunlarına sahip çıkmak, çocuklarımızın Alevi felsefesine sahip olarak yaşamalarını sağlamak için Adıyaman Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ni kurduk.
Bizler, hızla yok edilerek Sünni inanç ekseninde asimile edilmeye çalışılan Alevi halkının temel sorunlarına sahip çıkmak, çocuklarımızın Alevi felsefesine sahip olarak yaşamalarını sağlamak için Adıyaman Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ni kurduk. Sistemin yedeğine almaya çalıştığı Aleviliği gerçek zemini ile buluşturmayı hedefliyoruz.
Alevilik çok geniş bir felsefe ve inanç bütünlüğüne sahiptir. Alevilik birkaç kelimeye sığdırılamayacak kadar derin bir felsefeye sahiptir. Ancak yine de bir tanım yapmak gerekirse Alevilik; Anadolu’da yaşama olanağı bulan tüm kültür ve inançların bin yıllar sonucu emek vererek oluşturdukları bir kültür ve inançsal bir yoldur. Bin yılların hümanist hareketidir. 72 millete aynı nazarla bakan, eline, beline, diline sahip olmayı temel felsefe edinen, insanlar arasında cinsiyet ayrımcılığı yapmayan bir inanç bütünüdür.
Adıyaman’daki Aleviliği Türkiye gerçeğinden soyutlayamayız. Ülkemizde bütün Alevi kardeşlerimiz okullarda zorunlu din dersleri ile hızla asimile edilmektedir. Laik bir eğitim sisteminde devlet bütün inançlara eşit uzaklıkta olmalıdır. Bizler var olan asimilasyon sürecinin durdurulması, her bireyin kendi inancını kendi tanımladığı gibi yaşaması için çalışıyoruz.
Adıyaman’da yoğun bir Alevi kitlesi olmasına rağmen Alevi inanç merkezleri olan cemevlerinden sadece bir tane bulunmaktadır. Alevi kardeşlerimizin dini ibadetlerini yerine getirebilmeleri için Adıyaman’da acil olarak en az birkaç cemevi yapılmalıdır.
Alevi kültürünü geliştirip tanıtacak kurumlar yeterli düzeyde değildir. Bu eksikliği gidermek için çözüm merkezi olmaya çalışacağız.
Taleplerimiz:
* Aleviler kimlik ve kişiliklerinin tanınmasını istemektedirler.
* Nüfus cüzdanlarında “dini………” diye bir bölüm yer almasın. Eğer bu bilgi devlete çok gerekiyor ise “Hanefi, Şafi, Caferi” yazılabileceği gibi “Alevi” seçeneği de yer alsın.
* Aleviler Türkiye’nin gerçekten laik bir ülke olmasını istiyorlar.
* Aleviler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın devlet yapılanmasının dışına çıkarılmasını talep etmekteler.
* Aleviler, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını savunmaktadır.
* Alevi köylerine cami yaptırma politikalarından vazgeçilmelidir.
* Radyo ve televizyonlardaki tek yanlı yayınlara son verilmelidir.
* Ders kitapları, sözlükler, ansiklopediler vb. kaynaklar ile MEB tarafından önerilen bazı kitaplardaki aşağılayıcı tanımlama ve nitelemelerin kaldırılmasını talep etmekteyiz.
* 1924 tarih ve 422 sayılı Köy Kanunu’nun değiştirilmesini talep etmekteyiz.
* İmar Kanunu derhal değiştirilmelidir.
* Hacı-Bektaş Dergahı’nın yönetim ve bakımı Alevi kurumlarına bırakılmalıdır.
Bizler çoğunluğun azınlığa egemenliği olarak algılanan demokrasi kavramını reddediyoruz. Bundan hareketle kendilerini azınlık olarak tanımlayanların hak ve özgürlüklerini korumak ve güvence altına almanın, demokrasinin tanımı ile örtüştüğünü düşünüyoruz. Demokrasi kısaca; azınlığın çoğunluk içinde kendini var edebilme çabasıdır. Nâzım Hikmet’in şiirinde ifadesini bulduğu gibi “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine”...
Laiklik; demokrasiden ayrı olarak düşünülemeyen, kişi hak ve inanç özgürlüklerini anayasal güvence altına alan, hiçbir inancın diğer bir inanca üstün tutulmadığı, devletin inançlara eşit mesafede durduğu bir olgudur.
Son dönemde dünyada ve ülkemizde hızla yaşam alanlarına egemen hale gelen neoliberal politikalar sonucunda çalışanlar ve üreticiler bu tablodan olumsuz etkilenmişlerdir. Her özelleştirme beraberinde işsizliği büyütmüştür. Özelleştirmenin önemli halkalarından biri de TEKEL’dir. Daha önce çıkarılan yasalarla tütün üreticileri mağdur edilerek, tütünün yerini doldurabilecek ve gelir sağlayacak seçenekler sunulmamış, yeni istihdam alanları yaratılamamıştır. Adıyaman’da bu özelleştirme ile beraber binlerce insan mağdur edilecektir. Bu noktada özelleştirmeye karşıyız.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Adıyaman Şubesi
EVRENSEL - 20 Şubat 2008