Alevilerin Cahiliye ve Bilimsel Cahiliye Dönemi

"Cahiliye dönemi" tanımı İslamcılara ait bir sözdür ve İslam öncesi Arap toplumunun durumunu simgelemeyi amaçlar.

İslamcılar bu sözü gururla söyler. Müslümanlar düşünmeden inanır ve coşkuyla tekrarlar, bunun gerçek olup olmadıgı onları ilgilendirmez. İslamcının yaşam ve medeniyet başlangıcı İslam ile aynı saniyeye denk geldiği için kendinden önceki herşeyi cahillik ve sapkınlık olarak görür. Meseleye bu pencereden bakılırsa, kendilerince tamamiyle haklı oldukları görülür.

"Cahiliye dönemi" tanımı İslamcılara ait bir kavram ise ve sadece İslam öncesi Arap toplumunu tarif ediyorsa bunun Alevilerle ne ilgisi var? gibi bir soru "kör ile yatan şaşı kalkar" misali bir özdeyiş ile cevaplanabilir kısaca.

Aslında Alevilerin hiçbir zaman bu tanım ile bir ilgileri olmamıştır, yakın veya uzak hiçbir toplumu, hiçbir zaman diliminde bu şekilde tanımlamamıştır. Ta ki Alevi İslam hastalığına yakalanana kadar. Ne zaman ki etrafı İslam ile sarıldı, ne olduysa işte o zaman oldu.

Gün geldi "bende Müslümanım" dedi utanarak.

Zaman geldi "en hakiki Müslüman benim" demeye başladı bağırarak.

Ve son merhalede Müslümanı İslamı bilmeyen cahil/nadan diye suçladı haykırarak.

İşte bu şekilde oluştu ALEVİLERİN CAHİLİYE DÖNEMİ.

Yüzlerce yılda oluşan bu dönemin son evresi internet çağına denk geldi. Bu sıralar yakıldı Sivas'ta, kurşuna dizildi Gazi'de. Sokağa cıkıp örgütlenmeye başladı Türkiye ve tüm dünyada. Dernekler, vakıflar, federasyonlar, televizyonlar, kitaplar, dergiler, internet siteleri, büyük mitingler falan filan derken, bi baktık ki bilgi deryasında cehalet girdabına kapılmışız.

Müslümanlar İslam öncesi Arap toplumunu dinsel iddialar úzerinden hem de 1400 sene öncesine dayanarak cahillikle suçlarken, biz Aleviler kendimize çok yakıştırdığımız bilim hayranı toplum yaftasını kullanarak Müslümanları İslamı bilmemekle suçlamışız. Hatta Müslümanı cahillikle suçlamakla kalmayıp, İslam öncesi Arap toplumunu cahillikle suçlama işini de Müslümanların elinden almaya kalkmışız hem de internet çağında.

İşte bu kısma da BİLİMSEL CAHİLİYE DÖNEMİ diyoruz.

Tablo her ne kadar karanlık görünüyor olsa da, hiçbir şey göründüğü gibi degil. Gerçek olan şu ki, karanlık son demini yaşıyor. Aleviliği İslam içinde eriterek yok oluşa sürükleyen ve Alevileri asimile etmeye çalışan İslamcılar ile onların her türden işbirlikçisi hangi ortamdan yararlanıyorsa, o ortamlar aynı zamanda aydınlanmacı Alevi neferler tarafından da kullanılıyor.

Meydan boş değil. Sayıları ve imkanları az olsa da, ellerindeki en vurucu silah olan GERÇEK ile her yerde bu ölümcül gidişata darbe vuruyorlar. Yurt içi ve dışındaki işbirlikçi ihanetçiler gerçeğin olduğu yerden kaçmak zorunda kalıyorlar. Gün geçtikçe birçok Alevi her türden Alevi İslam yalanını öğreniyor. Şimdi dünyanın her yerinde bu yaşanıyor.

İşte buna da ALEVİLERİN AYDINLANMA DÖNEMİ diyoruz.

Sinan Işık
23.04.2016

Alevi Haber Haberleri

AABF’ye karşı ‘hakkını arayan’ Beyhan İpek’ten çağrı!
Alevilik ve Kızılbaşlık
"Alevi ocakzadeler siz Evladı Resulsunuz, Seyitsiniz" diyerek kandırılmışlardır
HEDEP Vekili 'fırıldak' Celal Fırat'tan Tolga Sağ'a HEDEP kıyağı