Dinci basının Ergenekon Çetesi ile Alevileri ilişkilendirme çabası tam gaz devam ediyor. İşte Zaman Gazetesi'nde yer alan bir Ergenekon haberi :
Eruygur'un darbe hevesi 28 Şubat'tan beri devam ediyor
Erzincanlı Balaban aşireti ve Alevi toplumunun önde gelen isimleriyle, İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'in Yenibosna'daki Cemevi'nde sık sık buluştuklarının ortaya çıkması, akıllara TSK içindeki Alevi subayların oluşturduğu Erenler adlı grubu getirdi.
Bu grup hakkında önemli bilgilere sahip olan Radikal gazetesi yazarı ve eski bakan Hasan Celal Güzel, 'Erenler grubunun, 28 Şubat'taki Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) devamı şeklinde' örgütlendiğini söylüyor. Hasan Celal Güzel, Zaman'a yaptığı açıklamada, "28 Şubat süreci, illegal olarak Erenler grubu üzerinden yürüdü. 28 Şubat'ta BÇG içinde yer alan generaller Erenler adlı oluşuma katıldı. Bu generallerden biri de Şener Eruygur'du. Onun darbe hevesi 28 Şubat'tan beri var." diye konuşuyor. Mezhepçi bir oluşumla TSK içindeki birtakım Alevi subayların kurduğu Erenler'in daha sonra bu özelliğinden sıyrılarak, darbecilerin merkezi haline geldiğini söyleyen Güzel, Cumhuriyet Gazetesi'nin 'Genç Subaylar Rahatsız' manşetini de bu grupla ilişkilendirdi: "Cumhuriyet, 'Genç subaylar rahatsız' dese de, bunlar genç subay falan değildi. Erenler'in işin içinde olduğu Özden Örnek'in darbe günlüklerinde daha net anlaşıldı."
Tabip Kıdemli Albay Mustafa Kahramanyol da, 1997'de, Gülhane Askerî Tıp Akademisi'nde görev yaptığı sıralarda Org. Çevik Bir'in başında bulunduğu bir grubun varlığının bilindiğini söylüyor. Kahramanyol, aynı yıl irtica nedeniyle ordudan atıldıktan sonra GATA eski komutanı Tümgeneral Fahrettin Alparslan'ın kendisini çağırdığını ve yaşananlardan pişmanlık duyduğunu anlattığını söylüyor. 2002 yılında, intihar etmeden 10 gün önce Fahrettin Alparslan'ın muayenehanesinde kendisine söylediği sözleri şöyle aktarıyor: "1997'de GATA'dan 27 öğretim üyesi atıldı. Fahrettin Paşa, bu yapılanları vicdanına sığdıramıyordu. Bana, 'Bizi kullandılar. Bana ve başkalarına baskı yaparak, rütbe vaat ettiler. Sen bunların sicilini bozmazsan, bunlara dokunamayız.' dediklerini iletti. Tüm bunları bir basın toplantısı yapıp birlikte açıklayacaktık. Baskılar o kadar arttı ki, paşa intihar etti."
Fatih Vural / Zaman - 22 Temmuz 2008