Hikmet Bilâ / Gazetevatan.com
Zaman Gazetesi yazarı Mümtaz’er Türköne’nin Alevilerle ilgili sözleri, zaten kaynayan gündem kazanının ateşini biraz daha körükledi.
Türköne, Alevilerle ilgili bir toplantıda demiş ki: Aleviler sayısal olarak azınlıktadır. Bu nedenle seçimle iktidara gelemeyeceklerini düşündükleri için darbecileri destekleme eğilimi içine giriyorlar.
Gösterilen tepkiler üzerine Türköne’nin, “Yanlış anlaşıldım” diyerek geri adım atması, tartışmanın ateşlenen fitilini söndürmeye yetmiyor.
Bir yazarın, bir düşünürün, bir bilim adamının, hatta sıradan bir yurttaşın Aleviler üzerine konuşurken, ağzından çıkanı kulağının duyması gerekiyor. Bu 1400 yıldır böyleydi, bugün daha çok böyle. Üstelik, inanılmaz bir genelleme yaparak tüm Alevi kesimi darbe destekçiliğiyle suçlamak, haksız, yanlış ve sakat bir yaklaşımdır.
***
Bütün yerli ve yabancı kaynakların birleştiği nokta, Alevilerin darbeci değil, aksine darbe mağduru olduğunu gösterir. Hatta Alevilerin tarihi, uğradıkları Emevi darbesiyle başlar. Seçimle aldıkları iktidarı Alevilerin elinden zorla alan Emevi darbesiyle...
Sonrası da tarih kitaplarında yazılıdır. O gün bugündür Aleviler, uğradıkları haksızlıklara, zulümlere, katliamlara, sürgünlere, her türlü ayrımcılığa karşı barışçı, demokratik yollarla direnirler. Yok edilme ve yok sayılma çabalarına, inanç ve kültürlerini korumaya çalışarak karşı koyarlar.
Aleviler, tarih boyunca korkutulmuşlardır ama korkutmamışlardır. Çünkü Alevi inancında “korku” değil “sevgi” esastır.
Aleviler’in kılıcı “tahta kılıç”tır.
İlk günden beri inandıkları eşitlik, kardeşlik, adalet, insan hakları ilkelerini egemen kılmak için bir an bile silaha başvurmamış, silahlı güçlerden medet ummamışlardır. Aksine, bugün insanlığın ulaştığı çağdaş değerleri, yüzyıllardan süzülüp gelen bir sabır ve metanetle savunmuşlardır. Atatürk’ün aydınlanma devrimlerine sıkı sıkıya sarılmaları da bundandır.
Aleviler’in tarihinde darbe ile iktidara geçme niyeti de girişimi de yoktur.
Arkadan hançerleme yoktur.
Zehirleme yoktur.
Susuz bırakıp öldürme yoktur.
Entrika yoktur.
Dini, inancı siyasete alet etme yoktur.
İkilik çıkarma yoktur.
Bütün bunlar kimlerin tarihinde vardır, bilen bilir.
***
21’inci yüzyılın ilk on yılı biterken, bugün, insan gibi yaşamak isteyen, insanlığına, inancına, değerlerine saygı gösterilmesini talep eden, eşitliği savunup ayrımcılığı reddeden, sayısal olarak azınlıkta da olsa, nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan, düşünce, inanç, gelenek ve değerleriyle demokrasinin en önemli güvencelerinden biri olan Alevi yurttaşları darbecilikle suçlamak, kimse kusura bakmasın ama, Aleviler’e “Muaviye” gözüyle bakmak olarak değerlendirilebilir.
“Muaviye bakışı” 1400 yıl önce dünyaya yakışmıyordu.
Bugün hiç yakışmıyor.
Hikmet Bilâ
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy3404 = 'hbila' + '@';
addy3404 = addy3404 + 'gazetevatan' + '.' + 'com';
var addy_text3404 = 'hbila' + '@' + 'gazetevatan' + '.' + 'com';
( '' );
3404 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
VATAN - 22 Temmuz 2009