Gençlik komisyonunun bildirisinde Alevilerin karşı oldukları eylem ve söylemlere yer verildi
Şahkulu Sultan Dergâhı‘nın gençlik komisyonu tarafından düzenlenen geleneksel Gençlik Günleri’nin sekizincisi önceki gün başladı.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul’daki iki büyük Alevi dergâhından biri olan Şahkulu Sultan Dergâhı’nın gençlik komisyonu tarafından düzenlenen geleneksel Gençlik Günleri’nin sekizincisi önceki gün dergâh bahçesinde yapılan etkinlikle başladı. Etkinliğin bu yılki ana konusu “Alevilerin ve Aleviliğin asimilasyonu” olarak seçildi. Şahkulu Sultan Vakfı Genel Başkanı Mehmet Çamur‘un açış konuşmasıyla başlayan etkinlikte öğretim üyeleri Doç. Dr. Ayhan Yaçınkaya ile Araştırma Görevlisi Ali Naki Gündoğdu konu ile ilgili tebliğler sundu. Etkinliğin konser bölümünde ise sanatçılar Özcan Türe, Metin Karataş, Erensoy Akkaya ve Fevzi Kurtuluş sahne aldı.
Şahkulu Sultan Gençlik Komisyonu ise “Alevilerin asimilasyonu”na ilişkin “Karşıyız” başlıklı bir bildiri yayımladı. Bildiride, Alevilerin karşı oldukları eylem ve söylemlere yer verildi. Bildiride karşı çıkılan konular şöyle sıralandı:
“Anadolu Aleviliğinde kadın-erkek yoktur. Can vardır. Cemlerde canların kadın ve erkek diye ayrıştırılarak oturtulmasına; cemlere girişlerde kadınlarımıza zorla başörtü dağıtılmasına karşıyız. İbadetin anladığımız dilde yapılması esastır. Bu nedenle cemlerde Arapça duaların okunmasına, din derslerinin zorunlu olmasına karşıyız, laik devlet inançsızdır. Tüm inançlara eşit uzaklıkta durmalıdır. Laikliğin gereği olarak Diyanet’e, yine laik devletin inançsızlığından yola çıkarak, Alevi köylerine zorla cami yapılmasına karşıyız. Bir kültür ya da inançta asimilasyon önce dilde başlar. Anadolu Aleviliğine ait sözcük ve terimlerinin (gülbank yerine dua, kurban tığlamak yerine kurban kesmek, dede ya da baba yerine inanç önderi gibi) değiştirilmesine karşıyız. Anadolu Aleviliğinde esas gönül temizliğidir, kimi cemevlerinde apteshanelerin yapılmasına karşıyız. Dedelerimiz devlet memuru değil yolumuzun amirleridir. Aç ve açıkta da bırakmayız. Bu nedenle dede ve babalarımızın devletten maaş almalarına karşıyız. Anadolu Aleviliği insanı etnik kimliği ile değil insanlığı ile kabul görür. Bu nedenle Aleviler Türktür, Kürttür şeklindeki tüm ırkçı tartışmalara karşıyız. Semah, Anadolu Aleviliği inancında 12 hizmetten biridir.
Sözde semah adı altında başka inancın figürlerini ve sözlerini çağrıştıran uydurma semahlara semahlarımızın yozlaştırılmasına karşıyız. Cemlerimizin işleyişi bellidir. Dün nasılsa bugün de aynı şekilde yapılmalıdır. Bu nedenle cemlerimizde semahın tam ortasında Mevlevi semazenlerin ayin yapmalarına karşıyız. Laik devletin dini olamaz. Devletin inanç sponsoru olmasına karşıyız.”
Cumhuriyet - 30.06.2009