Maraş olaylarının 30. yıldönümünde Aleviler, yarın (21 Aralık) Adana'da miting yapacak. Mitingde olaylarda yaşamını yitirenler anılacak.
Alevi örgütleri, Kasım ayı içerisinde yaptıkları “Büyük Alevi Mitingi”nin ardından, bu kez Maraş olaylarının yıl dönümünde alanlara iniyor.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin öncülüğünde Alevi kuruluşları, yarın Adana'da büyük bir mitingle Maraş olaylarında hayatını kaybedenleri anacak. Uğur Mumcu Meydanı'nda saat 13.00'da başlayacak miting için Türkiye'nin bir çok yerinden vatandaşlar Adana'ya gelecek. Mitingde, Maraş olaylarında yakınını kaybeden Ozan Emekçi de bir konser verecek.
Alevilerin, bazı taleplerine ilişkin 9 Kasım'da Ankara'da gerçekleştirdikleri ve pek çok tartışmaya sahne olan mitingin ardından, Aleviler bu kez de Maraş olayları sırasında hayatını kaybedenleri alanlarda anacak. Maraş olayları, 30'ncu yılında büyük bir mitingle kınanacak. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde yarın Adana'da “30'ncu Yılında Maraş Katliamı'nı Unutmadık, Unutturmayacağız” başlığıyla yapılacak mitinge, Türkiye'nin pek çok yerinden vatandaşların katılması bekleniyor.
"SORUMLULAR YARGILANMADI"
Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Maraş olayları üzerinden 30 yıl geçtiğine dikkat çekerek, “Bu katliamda sorumluluğu bulunanlar ya hiç yargılanmadan kurtuldular ya da göstermelik dava dosyaları ile yargılanıp beraat ettirildiler. Çünkü, Maraş katliamı tasarlanırken senaryonun en önemli parçası katliamcıların önce izole edilmesi, sonra bu izolasyon yardımı ile suçsuz ilan edilmesiydi” dedi.
Gümüş, Maraş olaylarında amacın 12 Eylül askeri darbesine zemin hazırlamak olduğunu savunarak, şu iddialarda da bulundu:
“Halklar ve inançlar bahçesi olan Maraş'ta Alevi, solcu ve demokrat insanlar kıyıma uğratılmışlardır. Böyle büyük ölçekli bir senaryonun devletin derin güçlerinden icazet alınmadan yapılması mümkün değildi. Zaten katliamda baş aktörün derin devlet olduğu yıllar sonra Bülent Ecevit'in çekmecesinden çıkan bilgi notunda ortaya çıktı.
Sivas'ta 33 canımızın yakıldığı katliam için 'Biz Sivas'taki şeriatçı örgütlenmenin gücünü ve herhangi bir kalkışmada ne kadar sürede kontrol altına alınabileceğini görmek istedik. Ama ipin ucu kaçtı, saldırganlara hakim olamadık' diyen derin devlet anlayışı tarih boyunca gerici, şeriatçı, faşist güçlerle kol kola idi. Madımak Katliamı'ndan 15 yıl önce Sivas'ta ve Çorum'da idi. Zira bu anlayışın var olma sebebi, yaşamsal dayanakları ve hizmet amacı karakteristiğini ayan beyan ortaya koymaktadır.”
Maraş olaylarıyla toplum olarak henüz yüzleşmediklerini ifade eden Gümüş, şöyle devam etti:
“19 Aralık 1978'de Maraş'ta başlayan ve 26 Aralık'a kadar civar köy ve kasabalara da yayılarak süren; yüzlerce insanın öldürüldüğü, binlerce insanın yaralandığı, binlerce ev ve iş yerinin yakılıp yıkıldığı o gerici-faşist katliamın sonunda, hakkında dava açılan 804 sanığın yarıya yakını daha ilk duruşmalarda serbest bırakıldı. Maraş ve benzeri katliamların dosyalarının yeniden açılması, yargılanmaların doğru dürüst yapılması, yapanın yaptığının yanına kar kalmaması ve bu tür katliamların her yönüyle aydınlanması her şeyden önce bir insanlık görevidir. Geçmişteki böylesi katliamların ve cinayetlerin bütün faillerinin adalet önüne çıkarılması, gelecekteki muhtemel benzeri katliamları önlemenin de en gerçekçi yolu olsa gerek. Maraş ve benzeri katliamlarla kaybettiği insanlığını, bu topraklara iade etmenin bir başka yolu var mı? Geçmişimizi Maraş katliamı ve benzeri kirlerden arındırmak aslında gerçek bir vatan borcudur da. Unutmayalım ki geçmişi olmayanın geleceği de olmaz. Adalet ve adil toplum için, özgürlük ve demokrasi için Maraş katliamının kamuoyunun gündeminde tutmayı tarihi bir sorumluluğu olarak görüyoruz.”
YENİ ŞAFAK - ANKARA (ANKA) - 20.12.2008