“Kuran benim kitabımdır, ona inanıyorum. Kurana göre yaşamak istiyorum,” diyen bir Müslümana sözümüz olamaz. Araplar Kuran’a ve içindeki ayetlere inanıp birebir uygulayarak yaşamaktadır. Müslümanlık, Kuran’a inanmaktır. Kuran’da var olan ayetlere harfiyen uymaktır. Adam “ben Müslümanım böyle yaşamayı bana inancım, Kuran izin veriyor” demekte. Bu şekilde konuşan bir Müslümana kimsenin bir şey demeye hakkı olamaz.
Sözüm “esas Müslüman biziz” diyen takiyyeci Alevilere, madem “esas Müslüman sizsiniz” kitabınız da Kuran, neden Müslümanlar gibi Kuran’a göre yaşamıyorsunuz? Müslümanlığı kabul etmiş bir toplumun yaşamını Kuran’a göre dizayn etmek kadar doğal bir şey olamaz. “Esas Müslüman biziz” diyen Aleviler Kuran bizim kitabimiz derler ama Kuran’a göre de yaşamazlar. Çünkü kuran Alevilik ve Alevilerin yaşam tarzı ile tamamen zıttır.
Kendilerine “esas Müslüman biziz” diyen Aleviler takiyye yaparak Kuran değiştirilmiştir yalanını tekrarlayıp dururlar. Bulunduğumuz çağda Kuran’ın meallerini, orijinalini ve farklı dillerde olanları rahatlıkla bulabilirsiniz. Kuran değiştirildi söylemi gerçek değildir. Var olan Kuran orijinalidir. Bundan dolayıdır ki bütün Müslümanlar Kuran’a inanırlar. Yaşam tarzlarını da Kuran’a ters düşmeyecek şekilde dizayn ederler.
Yerküredeki insan nüfusunun yarısını kadınlar oluşturuyor. Alevi inancında kadın erkek ayırımı yoktur. Can vardır “Eri erden ayıran kördür” söylemi bundan kaynaklıdır. Birlikte semah dönerler, birlikte inançlarını yaşarlar. Alevilikte kadın ve erkek eşittir. Kuran’a göre ise kadın ile erkek eşit yaratılmamıştır. Alevi inancı ile Kuran’ın kadına bakış açısı tamamen birbirine zıttır.
İşte kurandan kadın hakları konusunda belli başlı ayetler:
Bakara-223: Kadınlarınız, sizin için bir tarladır. O halde tarlanıza dilediğiniz gibi varın.
Bakara 282: iki kadının şahitliği, bir erkeğin şahitliğine denktir.
Bakara-234: Kadınları nikâhlamak istediğinizi (onlara) sezdirmenizde ya da böyle bir isteği gönlünüzde saklamanızda sizin için bir sakınca yoktur.
Bakara 236: Kendilerine el sürmediğiniz, mehirlerini tespit etmediğiniz kadınları boşamanızda sizin için bir sakınca yoktur.
Nisa-34: Erkekler, kadınlardan üstündür, çünkü Allah onları birçok şeylerde kadınlardan üstün etmiştir, çünkü onlar, kadınları, mallarıyla geçindirirler, doyururlar; iyi kadınlar da itaatli olurlar ve Allah, onların hakkını nasıl korumuşsa onlar da, kocaları yanlarında olmasa bile, iffetlerini korurlar. Kadınlarınızın nüşuzundan (serkeşliğinden) korkunca onlara öğüt verin, onları yatakta yalnız bırakın, dövün onları. Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür.
Nisa-25: İçinizden özgür mümin kadınları nikâhlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın.)
Nisa-3: Eğer yetim (kız)lar konusunda adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, bu durumda, (onlarla değil) size helal olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın.
(Nisa, 4/3): Eğer (birden çok evlilikte kadınlar arasında) adaleti gerçekleştirmekten endişe ederseniz, bir kadınla veya eliniz altında olan cariyelerle yetinin.
Nisa 11: Erkeğe iki, kadına bir birim miras düşer.
Başlarına bir kadını geçiren bir kavim asla iflah olmaz. / İbni Hanbel Müsned 5/43,50; Tirmizi Fiten:75 Nesai Kudat:8; Buhari Fiten:18
Kim ki karısına itaat ederse Allah (cc) onu yüzüstü Cehenneme atar. / İbn Arrak II, 215 Erkeğe hanımını ne sebeple dövdüğü sorulmaz. (Ebu Davut nikâh 43)
Ahzâb-50: “Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helal kıldık. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.” Köle ve Cariyeler savaş ganimetidir. Savaşta ganimetlerin nasıl paylaşılacağını Allah açık açık anlatmıştır.
Kuran insanın köle olarak kullanmasını savunur.
(Kölelere iyilik edin!) [Nisa 36]
(Yanlışlıkla bir adam öldürenin, bir köle azat etmesi gerekir.) [Nisa 92]
Yemin kefareti için, on fakiri yedirmek veya giydirmek yahut bir köle azat etmek gerekir.) [Maide 89]
(Bedel vererek kölelikten kurtulmak isteyenlerin bedellerini kabul edin!) [Nur 33]
(Savaşta alınan esirlere iyilik edin veya fidye alarak bırakın!) [Muhammed 4]
Kendilerine “esas Müslüman biziz” diyen Aleviler sizin insana bakış açınız Alevi inancına göre mi yoksa Kuran’a göre mi? Eğer Kuran’a göre ise siz Müslümansınız hayır biz bu ayetleri ret ediyoruz diyorsanız siz Alevisiniz Müslüman değilsiniz.
“Her ne olursan ol,
Ya olduğun gibi görün,
Ya da göründüğün gibi ol” Mevlana.
Ey Alevi gençliği inancınızı yaşamak istiyorsanız; takkiye yapan kendi aslını inkâr eden, hem Aleviyim hem Müslümanım diyen haramzadelerden yolunuzu ayırmak zorundasınız. Arınmak zorundasınız. Alevilikte yalan söylemek yoktur, Alevilikte ikircilik yoktur. Hem Aleviyim hem Müslümanım diyenlerin içi başkadır, dışı başkadır. Bunlar dürüst davranmıyorlar yalan söylüyorlar, Eline, Diline, Beline sahip ol söylemi özü ve sözü bir olanlar içindir.
Ey Alevi gençliği “hem Aleviyim hem Müslümanım” diyenlerin başı Kuran’a bağlıdır. Bunlar özünde Alevi olamamışlar. Bunların Aleviliğe katacak hiçbir şeyleri yoktur. Alevilik İslam’dır demek Aleviliği yok saymaktır.
Ey Alevi gençliği tarihinizle yüzleşin 1200 ile 1650 yıllarında 650 bin Alevi Müslümanlar tarafından katledildi. Atalarımız hırsızlık, yolsuzluk yapmadılar, başkalarının namusuna göz dikmediler, başkalarının topraklarını işgal etmediler. Atalarımız inançları uğruna katledildiler. Atalarımız İslam’ı kabul etmedikleri için Müslümanlar tarafında katledildiler.
Ey Alevi gençliği Alevilik korkakların, namertlerin inancı değildir.
Ey Alevi gençliği Alevilik Pir Sultan’lar, Bedreddinlerin, Hallacı Mansurların yoludur. Ne demiş Pirlerimiz: “Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan.” Aleviyiz Müslüman değiliz. B.Aydın