“Ayın dünyadan uzaklığını bilmemek “tehlikesiz” cehalettir. Bunu bilmezseniz “tehlikesi yoktur”, ama önünüzdeki çukuru göremezseniz, bu en “tehlikeli cehalet” olur. Çukura düşer ve kurtarılmayı bekleyerek debelenirsiniz. Belki birisi sesinizi duyar ve sizi kurtarır. Ama artık siz kendinizi onun sizi kurtardığı duygusundan kurtaramazsınız. Eğer o çukurdan kendi gücünüzle çıkabilirseniz özgüveniniz artar. Bağımlıkla, bağımsızlık arasındaki fark kısaca budur. Durumunuzu bilirseniz belki kendinize yardım edebilirsiniz Ama başkasının kolunda yürürken kendinizi bağımsız sanırsanız, işte bu “Tehlikeli Cehalet”tir”.
Dünyada Alevi toplumu kadar kendisini ifade edemeyen başka bir toplum bulamazsınız. Nüfusu 20 milyonu geçmiş, binlerce Cemevi vardır. Binlerce Cemevi olan Alevileri görmezlikten gelen devlet on iki imamlar için tutulan oruç ayı geldiğinde başta cumhurbaşkanı olmak üzere, başbakan, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları bazı “Aleviler” için lüks otellerde şatafatlı sofralar hazırlanır. İftar saatine yarım saat kala sarıklı takkeli imamlar kuran okuduktan sonra eller açılır, dualar okunur. Muhtemelen bu yıl da öyle olacaktır.
Alevileri yok sayan, cemevlerini yasaklayan, Alevi çocuklarına din eğitimini zorunlu kılan devlet her yıl on iki imamlar için tutulan oruç ayında düzenli olarak iftar sofraları düzenliyorsa, sizce bu işte bir gariplik yok mu? Eğer siz kendinizi tarif edemezseniz, kim olup olmadığınız konusunda kendinizi anlatamazsanız, konumunuzu ve inancınızı savunmada, ürkek davranıp, cellatlarınızın sofrasına oturursanız, cellatlarınız sizin adınıza kalkar size bir don biçer ve size o donu giydirir.
On iki imamlar için tutulan oruç Alevilerin orucu değildir. On iki imamların alevi olmadığını devleti yönetenler çok iyi bilmektedir. On iki imamlar asimilasyonun bir aracı olarak kullanıldı. Alevilerin bir kısmı Müslüman olmuşsa bundan on iki imamların payı çok olmuştur. On iki imamlar Alevi değildiler. On iki imamlar Müslüman oldukları için 30 gün oruç tutarlardı. Günde beş vakit namaz kılarlardı. On iki imam orucu Caferilerin orucudur. Caferiler, Şii’dir. Namaz kılarlar, imam Muhammed Mehti hariç on iki imamlar hacca gittiler.
On iki imamlar Alevi’dir demek on iki imamlara saygısızlıktır, onlara hakarettir. On iki imamlar 30 gün ramazan orucu tutarlardı. Beş vakit namaz kılarlardı. On iki imamlar Alevi’dir demek Alevi inancına saygısızlıktır hakarettir. On iki imamlar için oruç tutmak Alevi inancını yok saymaktır. On iki imamlar adına oruc tutmak Atalarımıza ve Pirlerimize hakaret etmektir. Alevilerin orucu Hızır orucudur.
On iki İmam orucu tutan aleviler siz hiç Pir Sultan Abdal’ın, Kalender Çelebi’nin, Baba Zün’nün, Şeyh Celal’inin, Şah Kulu’nun, Tornak Kemal’in, Börtlüce Mustafa’nın, Şeyh Bedreddin’in, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaşi Veli’nin, Baba İshak’ın Hallacı Mansur’ın on iki imamlar orucunu tuttuğunu okudunuz mu? Veya Pirlerimizin on iki imamların Alevi olduklarını söylediklerini hiç duydunuz mu? Var mı böyle bir kaynak? Duyamazsınız. Çünkü bu pirlerimiz 1600 yıllarından önce yaşadılar. Aleviler on iki imamlarla 15. asırda Yavuz Selim katliamından sonra tanıştılar.
Alevi ozanlarına çağrı
Alevi ozanlarımızın önemli bir bölümü on iki imamların Alevi olmadıklarını biliyorlar. Özelikle Avrupa’daki Alevi kurumları on iki imamlar için tutulan oruç günlerinde bazı etkinlikler düzenleyecektir. Ozanlığın geleneğinde inandığı ve doğru bulduğu değerleri sahiplenirken takiyye yapmaz. inandığı gibi yaşar. inanmadığı bir şeyi yapmaz. Ben paramı alırım gerisi beni ilgilendirmez deme lüksüne asla sahip değildir. İnancımızı temsil etmedikleri için şeriatcı on iki imamlar adına yapılan etkinliklere katılmayın.
İnandığı gibi yaşamak sözünde durmak, sözüne sadık olmak veya ‘Söz namustur’ demek iyi ya da kötü, olumlu ya da olumsuz, güzel ya da çirkin, karanlık ya da aydınlık olmada mihenk taşıdır. İnandığın gibi yaşamak dürüstlüktür, sevgidir, saygıdır ve güvendir. Emek vermeyi göze almaktır. Kişilikli olmaktır. İddialarını gerçekleştirmektir. Kendisine saygı duymaktır, yaşamı algılamaktır. Namuslu olmaktır. Çevresine güven vermektir, adam gibi adam olmaktır. Şeriatçı on iki imamların resimleri altında saz çalıp Deyiş söylemek Alevi inancına hakarettir.
Bizim çağırdığımız Ali, Arap Ali değildir diyen ozanlarımız, Biz Aleviyiz müslüman değiliz diyen Pirlerimiz, dönen dönsün ben dönmezem yolumdan diyen Alevi canlarımız kendinize ve alevi inancına saygınız varsa, şeriatcı on iki imamlar adına düzenlenen etkinliklere katılmayın.
Barış Aydın