Erdoğan, daha önce "Cemevleri ibadethane" değil açıklaması yaptı mı?
Başbakan Erdoğan, Cemevlerinin ibadethane olarak açılmasına yönelik Aleviler’den kendilerine ulaşmış bir talep bulunmadığını açıklarken, Başbakanlığın 6 ay önce “İslam’ın ibadethanesi mescittir. Cemevleri ibadethane değil” savunması yaptığı ortaya çıktı. Erdoğan’ın ’talep yok’ açıklamasına rağmen, Alevilerin Cemevlerinin ibadethaneye açılması ile ilgili yaptıkları başvurunun reddine ilişkin işlemin durdurulmasıyla ilgili Haziran 2007’de görülen dava Başbakanlık farklı bir savunma yaptı. Başbakanlık temsilcisi MÜ Öğretim üyesi Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Saim Yeprem ve Başbakanlık adına avukat Selen Güneş, Cemevlerinin ibadethane olarak görülemeyeceğini bildirdi.
’İslam üst kimlik’
Prof. Yeprem, İslam dini içinde yer alan tüm mezhep ve grupların İslam’ın genel tanımı içinde yer aldığını belirterek, “İslam’ın ibadethanesi mescittir. İslam üst kimliktir ve Alevilik bu üst kimliğin içinde alt kimlik olarak yer alır” görüşünü bildirdi. Semah ve zikrin yapıldığı yerleri özel ibadethane olarak tanımlayan Yeprem, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Sünni olmayan mezheplere mensup personel bulunduğunu da söyledi.
’Gerçeği yansıtmıyor’
Erdoğan’ın, “talep yapılmadı” sözlerine Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kazım Genç tepki gösterdi, özellikle Cemevleri konusundaki yasal sürece ilişkin örnekler verdi. 2004’te İstanbul Kartal Kaymakamlığı’na Cemevi yapılması amacıyla arsa tahsis edilmesi için başvuruda bulunduklarını hatırlatan Genç, bu talebin dönemin Kartal Kaymakamı Dursun Ali Şahin tarafından reddedildiğini söyledi. Yargı sürecinin devam ettiğini anlatan Genç, aynı şekilde, Ankara’nın Çankaya ilçesinde yapılmak istenen bir Cemevi için Çankaya Kaymakamlığı’ndan arsa tahsisi istendiğini hatırlattı. Genç, Çankaya Kaymakamlığı’nın da bu talebi geri çevirdiğini söyledi.
’Doğru bilgilendirilmemiş’
Genç, şöyle konuştu: “Kamu yöneticilerine verdiğimiz isteklerimize ilişkin dilekçeler, devlete verilmiş dilekçelerdir. Yürütmenin başının Başbakan olduğunu dikkate alırsak, taleplerimizi yasal prosedürler ışığında ilgili kurumlara bildirdiğimiz ortada. Taleplerimiz her seferinde reddedildi. Başbakanın bu konuda böyle bir başvuru yok’ söylemi doğru değil. Bu konuda Başbakan’ın doğru bilgilendirilmediği ortaya çıkıyor.”
VATAN - 15 Ocak 2008 Salı