Gül'ün cemevi ziyareti farklı yorumlara yol açtı. Balkız: Suç işledi çünkü cemevinin yasalar nezdinde yeri yok. Doğan: Burası ibadethane mesajı verdi. Gümüş: Samimiyse yasalar düzenlensin
ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Tunceli’de cemevini ziyaret ederek, ‘çerağ yakması’ (mum yakması) Alevilerden genellikle olumlu tepki aldı. Böylelikle cemevlerinin ‘zımnen de olsa’ kabul gördüğünü söyleyerek, Gül’ün Atatürk’ten sonra cemevi ziyareti yapan ilk Cumhurbaşkanı olduğuna dikkat çeken Aleviler, Cumhurbaşkanı Gül’ün yine de ‘samimiyet testi’nden geçmesi gerektiğini savundu.
Cumhurbaşkanı Gül’ün cemevi ziyareti, Aleviler arasında farklı yorumlara neden oldu. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Ali Balkız, yasal olmayan bir binaya girerek Cumhurbaşkanı Gül’ün suç işlediğini savunurken, Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Atatürk’ten sonra Alevilerin ibadethanesine giren ilk cumhurbaşkanı olduğuna dikkat çekti. Alevilerin tepkileri, özetle şöyle:
Niye bu kadar abartıldı?
ABF Başkanı Ali Balkız: Sayın Cumhurbaşkanı’nın Tunceli’ye gitmiş olmasının, Malatya, Elazığ veya Erzincan’a gitmiş olmasından ne farkı var? Bu iş niye bu kadar abartıldı? Aslında tüm bu olup bitenler, Tunceli’yi yıllardır ötekileştirilmiş, yalnızlaştırılmış, görmezden gelmiş olmalarının zımnen itirafıdır. Ziyaret ettiği cemevinin yasalar nezdinde yeri yoktur. Bu anlamda Cumhurbaşkanı suç işlemiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı, suç duyurusunda bulunursa şaşırmayalım. Tunceli’deki kimi Aleviler, kompleksten kurtulmalıdırlar. Kıymetli olan cumhurbaşkanı değil, kendileridir.
‘Ayakkabılarını özellikle çıkardı’
Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan: Sayın Gül uzayıp gidebilecek bir süreci kırmış oldu. Bizim hafızalarımızda böyle bir görüntü yok. Bir cumhurbaşkanının cemevinde semah izlerken bir görüntüsünü hatırlamıyoruz. Atatürk hariç, bugüne kadar Alevilerin cemevini ziyaret edip, ayakkabılarını çıkarak; kimse çıkarmasını istemedi, burası ibadethane mesajı veren bir Cumhurbaşkanı olmadı. Kendisine özellikle ‘ayakkabılarınızı çıkarmayın’ dendi ancak ‘Hayır. Gelenek buysa ben de çıkarırım’ yanıtını verdi. Bunu yapması Alevilerin geleneklerinde nasıl giriliyorsa öyle girdi ve fiilen ‘burası ibadethanedir’ mesajını vermek istedi.
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez: Olması gereken bir ziyaret, öyle abartılacak bir şey değil. 21. yüzyılda bir cumhurbaşkanının, ülkesinde, toplumun yüzde 25’ini oluşturan vatandaşlarının ibadethanesini ziyaret etmesi Alevilerin taleplerinin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuştur. Gittiği yer, halen yasal değildir, aslında sayın Cumhurbaşkanı suç işlemiştir. Ama, cemevi ziyareti yapması, cemevlerinin zımnen de olsa ibadethane olarak kabul edildiğini gösterir. Zımnen kabul etmek yetmiyor, biz herhangi bir totaliter rejimde yaşamıyoruz, yasal güvence altına alınmasını istiyoruz; Anayasal güvence, eşitlik istiyoruz. Herhangi bir vatandaşın camiyi ziyaret etmiş olması nasıl göze batmıyorsa, cemevini ziyareti etmesi de göze batmamalı, gündem olmamalı. Sayın Demirel, Ankara’da bizzat gelip cemevi açılışı yaptı ama yetmiyor. Yasal düzenleme yapılmalı; Alevilerin haklı talepleri karşılık bulmalı.
Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu: Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanının bir cemevini ziyaret etmesi ve oranın bir ibadethane olduğu gerçeğini kabul ederek ona uygun davranması önemlidir. Bu gerçeğin Alevi açılımının koordinasyonundan sorumlu Devlet Bakanı tarafından görülmesini ve bahaneler uydurmayı bırakıp gereğini yapmasını bekliyoruz.
‘Gönül okşama ziyareti’
Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş: Cemevi ziyareti Alevilerin taleplerini karşılamıyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Tunceli’de cemevini ziyaret etmiştir ama aynı zamanda suç da işlemiştir. Yasal olmayan bir yapıya giderek, orada semah izlemesi, bağdaş kurması, çerağ yakması sadece gönül okşamadır; politik bir davranıştır. Eğer sayın Cumhurbaşkanı samimi ise yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için adım atmalı, hükümete Alevilerin sorunlarını çözmek için direktif vermelidir. Yani Sayın Cumhurbaşkanı samimiyet testinden geçmelidir; o zaman herkesin cumhurbaşkanı olarak kabul görür.
RADİKAL - BEHZAT MİSER - 07.11.2009